Karadeniz turu

Brtn

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
20 Mart 2018
5
2
30
Kızlar Karadeniz’e hangi turla gitmemizi tavsiye edersiniz.Eşimle gideceğiz güzel bir tur olsun heryeri görelim istiyoruz ama tur şirketinde kararsız kaldık içinizden giden varsa lütfen cevap yazsın
 
anı tur canım ben 2 sene önce gittim harikaydı hala tadı damağımda oraların :)
 
Nereden katılmıştınız otelerden falan memnun kaldınız mı

istanbuldan çıktım uçaklıydı benimki 5 gün toplamında otelleride iyiydi sürmene de kalmıştık oteller en az 3 yıldızlıydı sadece rizedeyken yayla evinde kaldık 5 yıldızlıdan yayla evine geçmek afallatmıştı horozla falan uyandık ama seviyorsanız o da güzel :) ya diyorum ya herşeyiyle harikaydı karadeniz bir başka :KK200:
 
Kızlar Karadeniz’e hangi turla gitmemizi tavsiye edersiniz.Eşimle gideceğiz güzel bir tur olsun heryeri görelim istiyoruz ama tur şirketinde kararsız kaldık içinizden giden varsa lütfen cevap yazsın

Ben jolly turla gittim, yaşadıklarımı anlatayım ona göre karar verirsiniz,


arkadaşlarım ve ben 3 kişilik karadeniz turu otobuslu satın aldık, tura 3 gün kala müşteri temsilcim aradı ve uçaklı tura çevrildiğini söyledi, açıkcası sevindim de çünkü uçaklılarda çok fiyat farkı vardı, yolda dayanırım diye düşünmüştüm, yanımda hindistan vatandaşı arkadaşımla ilgili tekrar tekrar emin olmak için batum turu ile ilgili sıkıntı yaşayıp yaşamayacağımı sordum, (çünkü turu alırken türkiye de ikameti varsa sorun değil, o da ikamet belgesi ile çıkış yapabilir demişlerdi.) -- hmm sanırım yok gibi falan diye bocaladı, isterseniz bir emin olun araştırın dönün dedim,
tekrar döndü ve üzgünüm, vize alması gerekiyormuş, nasıl sinirlendim anlatamam, alırken özellikle sormuştum çünkü, daha sonra ikinci bomba ise kimliklerin 10 yıldan eski olmayacağı uyarısı arkadaşımın ki 12 yıllık kimlik.. kaldı mı diğer arkadaş da türkiye' de.. dedim "ama uyarmadınız ?" "sözleşmede yazıyordu" dedi.. kim okuyor sözleşme?? (artık ders oldu okumadan iş yapmam, turlara güven olmaz) her neyse dedim içimden tatil moduna mutlu girmiştim modumu bozmak istemedim, arkadaşım gidemeyince ben ne yapacağım batum da ben de kalırım dedim.

neyse tura geçeyim,
1. gün,
sabah trabzon havalimanından (esra hanım) rehber bizi aldı, doğruca sümela manastırı'na gittik, ilk önce kahvaltı yapmak için. sümela manastırı'nda zaten bir tane kahvaltı yapılacak yer var, kahvaltı mükemmel herşey geliyor bol bol.. leziz.. dedim allahım ne kadar misafirperverler.. sonra arka masada birisi kavga etti hesap yüzünden, içimden dedim "adama bak yemeseydin" derken , hesap istedim , hesabı bir baktım bende kızılca kıyameti kopardım, adamlar omlet yumurta 24 tl, turşu 16 tl ekstra ise getirmeyin dediğim halde ne varsa getirmişler onu da hesaba kazıkla birlikte eklemişler. "ödemem" dedim. ödemedim de, aptal değilim.
neyse bu muabbet bittikten sonra , rehber hanım geldi, az önce ortadan yok olan hanımefendi, sorumluluk duygusu sıfır ağzını açıp tek kelime etmedi. "arkadaşlar yarım saat vaktiniz var burada oturuyoruz" ,,, burada oturuyoruz mu??? çocuk muyuz biz ?? dedim ki sümela manastırı'na çıkmaycak mıyız, "tadilatta çıkamazsınız" hiç umrumda olmadı dinlemedim bile, arkadaşlarla çıktık en azından dışardan gördük, oraya kadar gitmişiz, aptalca bir restoranda oturmak için mi geldik, altındere milli parkı'nda fotoğraflar çektim, bazı insanlar sadece rehberle oturmuş sohbet ediyordu amaçlarını da anlamadım o zaman niye gelirsiniz gezmeye,
ama sümela'ya doyamadım, biraz daha kalmak isterdim,
oradan ayasofya müzesi'ne geçtik , orada bize gereksizce 2 saat vakit verdi, ayasofya kilisesi 2013 yılında camiye çevrilmiş, (ne gerek varsa sanki ülkede cami yok.) insanlar içeride namaz kılarken biz paldır küldür kalabalık orayı gezdik çok rahatsız hissettim.turun en kötü yanı buraada aylak aylak dolaştık çok gereksizce 2 saat verildi ne yapayım ben 2 saat burada.. gezecek birşey yok.. sümela da okadar süre verilmedi. sonra oradan memiş ağa konağı'na gittik burada çok gereksizdi aaslında, bal tanıtımı yapıldı, bal alacak olsam zaten gider alırım akşam çarşıdan. oradan atatürk köşkü'ne geçtik, o muazzam evi kesinlikle görün derim, inanılmaz bir konumda , ama atatürk'üm de en iyilerine layık zaten..oradan sera gölü 'ne geçtik ki, hiç beğenmedim gölü, çok pis kokuyor ve aşırı nemli, ve ortamda yemek yemek için oturdular inanamadım, allahtan ayasofya için 2 saat vakitte biz yemek yemiştik, yoksa bu kokuda ölürdüm, dışarda bildiğin kaldırım üzerinde oturarak bekledik diğerlerini,
akşam oldu arsen otel'e yerleştirildik, ömrü hayatımda bu kadar pis otel görmedim, çarşaflarından midem bulandı çıkardım attım. öyle yattım,
2. gün,
ve en mutlu olacağım gündü biliyorum çünkü rize'ye gideceğiz..ama önce çay fabrikasına gidildi..arkasından sürmene'ye bıçak dükkanı için..çok oyalandık buralarda..sonra nihayet öğlene doğru fırtına deresine..rafting yapmak isteyenler raftinge katıldı, yapmayanlar çay içip bekledi, ben katılmadım, fırtına deresinde ayaklarımı sokup eğlendim..çok güzeldi..mükemmel manzara..arkasından öğle yemeği yedik, artık herkes tecrübeli ya direkt açık büfe menü istedik, yemekler bir harikaydı..yemek sonrası horonlar çekildi çok eğlendik.. ek tur yapıldı zilkale ve palovit şelalesi için fakat 4 kişi katılmadı, onları ayder'e çıkmadan oracıkta bıraktılar, e insafsızlar bu insanlar yaşlı bari ayder'e gideceği bir otobus dolmuş ayarlayın adamlar orada kaç saat bizi beklediler, para vermeyen ölsün mantığı, ama benden size tavsiye bu ek turlara mutlaka katılın.. en çok ek turlarda keyif aldım çünkü.. mükemmeldi..allahım o ne güzel şelale o ne güzel bir orman rüya gibi..akşam saat 7.30'da ayder'e geçtik.. çok sinirim bozuldu, bıçak çarşıydı, yok çay fabrikasıydı ıvır zıvır yerlerde çok vakit kaybettik.. ve şu güzelim cennet gibi yere akşam 7.30 de geldik ya.. bir kaç foto çekindik.. hava karardı, ayder'in tadını bile çıkaramadım.. ayder de yeşil vadi otel'de kaldık, dünkü kabus gibi otelden sonra burası mükemmeldi, tertemiz, yemekler harika.. personel güler yüzlü..

3.gün
sonra rehber hanım dedi sabah 5 de kalkıyoruz batum'a gideceğiz geç kalmayalım, herkes kalksın iyi de biz gidemeyeceğiz niye kalkıyorum..çok sinir oldum, biz sonra gelelim artvin hopa'ya, kalktık mecburen sabahın köründe sabah ayder 'i göremeden.. rehber daha otel bile ayarlamamış, akşam kalmak için otel ayarladı, ve otele bavullarımızı bıraktırdı..geçtik artvin'e allahım ne yağmur yağıyor ne yağmur. gidenler gitti artvin'e kimisi sınırdan geri döndü alınmadı.. baktım rehber ve gereksiz ekibi muabbet ediyorlar yine hep de siyasi, banane sizin siyaasi görüşünüzden ben tatile geldim arkadaş.. faşist derecede anti akp.. sen bir tur rehberisin, herkes seninle aynı görüşte olmak zorunda değil.. neden her lafın sonunu hükümete giydirerek bitiriyorsun. biz seni dinlemeye mi geldik, siyasi görüşlerini kendine sakla.. yok selamun aleykum diomşta millet sanane arkdaş sanane.. isteyen selamın aleykum isteyen merhaba.. herkesimden arkdaşlarım var benim, selamın aleykum diyene selamın aleykum diyorum merhaba diyene merhaba ne bu ayrımcılığa çanak tutmak.. her neyse onun fikirleri ona kalsın.. oturuyorlar öyle biryerde.. böylece oturacak mısınız dedim tık yok.. kalkın arkdaşlar dedim, deniz kenarına gittik, gezdik, deniz kenarında kahve içtik, rehberimizde iş olmadığı için insanlara sorduk nereleri gezebiliriz diye, çevreyi gezdik saat 2 gibi tekrar hopa’ya döndük ama halen diğer arkadaşlar batum’dan dönmemiş, rehbere yazdık, biz biryerde yemek yiyoruz diyip adres verdi gittik, içeri girdiğimiz de dilenci gibi davranıp, “dışarı çıkın yemek yiyoruz” dedi el işaretiyle. içimden ya sabır dedim, kavga etmemek için kendimi zor tuttum dediğini tınlamadım bile oturdum orada. o kim ki bana komut veriyor. akşam 5’e doğru geldiler, borçka karagöl’e gittik. karagöl muzzam herkes görmeli, ama yollar çok tehlikeli, oraya küçük minibüsle gittik, başka oralı bir şoförle. şöfor çok tehlikeli ve berbat araba kullanıyordu, kelle koltuktaydık, biryerde geçirdi geçirecek, hatalı sollamalar, uçurumlu viraja hızlı girmeler.. başım döndü. baktım millet koyun gibi, kimseden ses yok. bağırdım, “biraz dikkatli olur musunuz, bu kadar can size emanet virajlara böyle girilmez” dedim. kaçkere ölüm tehlikesi atlatmışız. rehber demesin mi” o buraları iyi biliyor , korkmayın.” nasıl dellendim. arkadaş bir konuda da yanımızda ol sorumluluğunu bil. senin canın ucuz olabilir, benim değil. sevenlerim , ailem var bekleyen. yolculuk bitti arabadan indim adamın daha önce 3 kez minibüs yuvarladığını öğrendim, google dan , oha yani ya.. bu kadar da olmaz.. ama jolly nin suçu değil bu adamı ayarlayan rehber.. jolly’nin şöforu inanılmaz dikkatli bir abiydi. osman abi, inanılmaz dikkatli sürücüydü, onda kendimi emniyette hissetmiştim hiç birgün olsun korkmadım. neyse geldik otele.. son otel gecemiz.. otel odasına girdim. inanılmaz pis temizlenmemiş gibi, otel adını hatırlamıyorum hatırlayınca edit ederim. yerde kıllar, ped kutusu bile gördüm, el insaf ya, resepsiyonu aradım, adam yalan söylüyor muamelesi yaptı inanmadı. gel kendin bak dedim. baktı bi tripler imkansız bilmem ne falan. ulan görmüyor musun herşey ortada. ya sabır son gece sabret modunu bozma dedim kendi kendime.. sabah aynı otel de kalktım, aslında kahvaltı açık büfe ama inanın yiyecek bir şey bulamazsınız, masalarda yenilen tabaklar toplanmamış , ortada garson yok.. masalar ağzına kadar dolu pis tabaklarla oturacak masa bulamadım, zar zor iki lokma yedim, sonra resepsiyona anahtar vermeye gittim, baktım yazık temizliğe bile afrikalı kızları çalıştırıyorlar.. eminim doğru düzgün parada vermiyorlardır.. otelde garson yok gerisini siz düşünün.

neyse uzungöl’e doğru yola çıktık..en çok merak ettiğim yerlerden birisiydi. allahım bu ne trafik , görmelisiniz, heryer araplar.. adım atacak yer yok..araba kiralamışlar berbat bir şöforluk..araplar trafiğin tıkanmasına neden oluyor. burada size tavsiyem, ek turlar oluyor, yayla ve çevre köyleri, mutlaka katılın..inanılmaz keyif alacaksınız..araplar orada yok ?? uzungöl’den daha çok keyif aldım, yayla turunda. uzungöl de çok gerildim. nedeni araplar.. ve onlara yalakalık yapan işletmeciler yüzünden..oradan sonra akçaabat köfte yemeye gittik, ve tur porgramı bitti, havalimanlarına bırakıldık..

sonuç olarak,
turu kendi arabanızla yapabilirsiniz, (arabanız az yakan dizel ise) trabzon ve rize’de ek turlara katılırsınız, arabayı oralarda biryerlere bırakıp, çünkü heryerde kendi arabınızı kullanmayın yazık yollar berbat arabanız mahvolur. heryerde ek tur minibüslerini görürsünüz zaten.. arabayla gitmenizi tavsiye etmediğim yerler: zilkale pavolit şelalesi, karagöl, uzungöl yaylaları diğerlerinde sıkıntı yok.. ayder yaylası yolu çok güzel..
neden tur olmamalı,
çok kalmak istediğiniz yerde çok az kalmak zorunda oluyorsunuz, az kalmak istediğiniz yerde çok. rehberin kararına kalmış, rehberde zaten kendi bencilliğine göre karar veriyor, herkesin ortak düşüncesi ayder’de çok az kaldığımız ve ayasofya cami de çok vakit harcadığımızdı.. özgürce insan kendi gezmeli, topluma ayak uydurmaya çalışarak telef olmadan..
gruplaşmalar oldu.. tamamen rehber kaynaklı.. çünkü sadece kendi düşüncelerinin doğru olduğu fikrine sahip olan bir kadındı. bende böyle insanlarla sohbetten bile keyif almam. ki katılmadım da hiç onun grubuna..
otelleri kendim seçsem daha iyisi olurdu..
batum’a gidemedim koskoca 8 saatim mahvoldu, arabamla gitseydim öyle bir problemim olmazdı.
sonuç olarak para turla aynı bence aşağı yukarı, arabanız dizelse ama..
neden tur olmalı,
toplu gezmekten keyif alıyorsanız, ben herşeyi organize edemem , nerede kalacağım ne yiyeceğim diyorsanız, araba kullanamam yorulurum diyorsanız turla gidin..
 
X