- 11 Aralık 2015
- 6.602
- 8.283
- Konu Sahibi Yagmurun_kizi
- #1
Laiklik ilkesinin temel amacı, toplumda inanç ve ibadet özgürlüğünü tesis etmektir. Laiklik, Devletimizin vatandaşlarını bir dini benimseme, bu dinin gereklerini yerine getirme ya da getirmeme konusunda kendi vicdanları ile başbaşa bırakmaktadır; bu da onlara özgür bir seçim yapma imkanı vermektedir. Bu ilke doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti’nin her vatandaşı, sahip olduğu inanca göre özgürce yaşama ve ibadet etme imkanını ve güvencesini bulacaktır.
Atatürk laiklik anlayışına çok önem vermiştir. Atatürk, laiklik ilkesini şöyle açıklamıştır:
“Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz de dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, devlet ve millet işleri ile karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve eyleme dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.”
“Türkiye Cumhuriyeti’nde her ergin kişi dinini seçmekte hür olduğu gibi, bir dinin töreni de serbesttir. Yani, ibadet hürriyetine dokunulamaz. Tabiatıyla ibadetler, asayiş ve genel ahlak kurallarına karşıt olamaz; politik nümayiş şeklinde yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah’a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılamaz...”
Atatürk’ün bu açıklamalarından da anlaşılacağı gibi laiklik din özgürlüğünü savunur. Bunun aksini savunan bazı art niyetli kişilere en güzel cevabı yine Atatürk vermiştir:
“Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.”
Bir Fransız gazeteciyle yaptığı ropörtajda, ‘inkılapların dine karşı nasıl bir tutum içerisinde olduğu’ sorusuna da, Atatürk şu cevabı vermiştir:
“Siyasetimizi, dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz.”
Atatürk laiklik anlayışına çok önem vermiştir. Atatürk, laiklik ilkesini şöyle açıklamıştır:
“Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz de dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, devlet ve millet işleri ile karıştırmamaya çalışıyoruz. Kaste ve eyleme dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz.”
“Türkiye Cumhuriyeti’nde her ergin kişi dinini seçmekte hür olduğu gibi, bir dinin töreni de serbesttir. Yani, ibadet hürriyetine dokunulamaz. Tabiatıyla ibadetler, asayiş ve genel ahlak kurallarına karşıt olamaz; politik nümayiş şeklinde yapılamaz. Türkiye Cumhuriyeti’nde herkes Allah’a istediği gibi ibadet eder. Hiç kimseye dini fikirlerinden dolayı bir şey yapılamaz...”
Atatürk’ün bu açıklamalarından da anlaşılacağı gibi laiklik din özgürlüğünü savunur. Bunun aksini savunan bazı art niyetli kişilere en güzel cevabı yine Atatürk vermiştir:
“Laik hükümet kavramından dinsizlik manası çıkarmaya çalışan fesatçılara fırsat vermeyiniz.”
Bir Fransız gazeteciyle yaptığı ropörtajda, ‘inkılapların dine karşı nasıl bir tutum içerisinde olduğu’ sorusuna da, Atatürk şu cevabı vermiştir:
“Siyasetimizi, dine aykırı olmak şöyle dursun, din bakımından eksik bile hissediyoruz.”