Türk İnsanı Obezleşiyor mu?

diyetciyim

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
29 Şubat 2016
1
2
40
Obezite özellikle son 5 yılda, bütün dünyada süratle bir salgın hastalık gibi yayılırken uzmanlar uyarıyor; Çözüm için sağlıklı kilonuzu öğrenin ve ona göre çözüm arayışına girin…
Bütün dünyada salgın bir hastalık gibi yayılan obezite, ülkemizde de etkisini gösteriyor. Kadın nüfusumuzun yaklaşık üçte birinin, erkek nüfusumuzun da yaklaşık beşte birinin obez, yani aşın şişman olduğu yapılan araştırmalarda ortaya konuyor. Hal böyle iken karşımıza sürekli kilo vermek üzere kurulu diyet, egzersiz programları ve benzeri birçok çözüm önerileri sunuluyor.

Tartı Dış Ticaret Ortaklarından Uğur Taslak öncelikle sağlıklı kilo vermek için sağlıklı kilonun tespit edilmesi gerektiğini ve bunun doğrultusunda çözüm arayışına girilmesi gerektiğini vurguluyor.

Bugün medikal sektörde obezite, spor ve egzersiz fizyolojisi, fizik tedavi, estetik ve güzellik alanlarında faaliyetlerini sürdüren Tartı Dış Ticarette bu konuda ürünler pazara sunduklarını belirten Taslak, sağlıklı kilo tespitinde özellikle bazal metabolizma hızının ölçümünün ön planda olması gerektiğini söylüyor. Taslak, Obezite nedir, nasıl önlem alınabilir, sağlıklı kilo tespiti nasıl yapılabilir gibi konularda bilgilerini bizlerle paylaştı.

Obezite Nedir?


Obezite ülkemizde sağlıksız beslenmenin bir getirisi olarak hızla yaygınlaştı.
Obezite ya da halk arasında bilinen adıyla aşırı şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Ülkemizde obezitenin artmasına neden olan faktörlerden biri de hareketsiz yaşam tarzının yaygınlaşması. Oysa basit önlemler alarak ve sağlıklı yaşamı felsefe edinerek obezite kontrol altına alınabilir. “Obezitenin bu konuda uzman olmayan kişiler tarafından yönetilmesi doğru değildir. Piyasada bu işle uğraşan çok kişi ve kurum var. Ama bu durum halk sağlığını tehlikeye sokuyor.

Mutlaka metabolik ve fizyolojik ölçümler yapıldıktan sonra düzenli beslenme ve egzersiz reçeteleri yazılarak obezite takip edilmelidir” şeklinde düşünülmeli, insan hayatının her döneminde, sağlıklı ve de ince bir bedene sahip olmak ister. Doğru beslenme alışkanlıklarının gelişmemesi, bedenimizi tanıyamamamız ve yeme içme ile kurduğumuz kötü ilişkiden dolayı, çoğumuz kilo problemi yaşarız. Kilo teftişi yaşam boyu süreceğine göre, bazı pratik ölçüleri bilip işi daha başından sıkı tutmakta yarar var. Sağlıklı kilonuzu bildikten sonra, beslenmenizi de ona göre düzenlemenizde hiçbir güçlük yok. Bunun için başlıca dört yöntem kullanılıyor. Yöntemlerden birincisi beden kitle endeksi; kilonuzun, boyunuzun metre cinsinden ölçümünün karesine bölünmesiyle elde edilen değere göre hesaplanıyor. Çeşitli yaş aralıklarında bu değerlerin alt ve üst sınırları yer alıyor.

Verilen rakamlara göre siz de ideal kilonuzu bulabiliyorsunuz, ikinci yöntem bel çevresinin ölçümüyle hesaplanıyor. Erkeklerde 102 santimetreyi, kadınlarda ise 80 santimetreyi geçen bel çevresi ölçümü başta kalp hastalıkları olmak üzere yüksek riskli birçok hastalığa davetiye çıkarıyor. Üçüncü yöntemde, “biyo elektrik empedans” adı verilen Tanita yardımıyla kişinin kas, su ve yağ oranı ölçülüyor. Kişi çıplak ayakla aletin üzerine basıyor ve bir süre sonra cihaz vücuda verdiği basit elektrik akımı yoluyla ölçümü gerçekleştiriyor. Bu yöntemin gerçek kilonun saptanmasında diğer yöntemlere göre öncelikli olarak tercih edildiğini görebiliyoruz. Günümüzde diyet uzmanlarının verdikleri “diyet listeleri” kişilerin beslenme alışkanlıkları ve kişisel özellikleri yanında, empe-dansla saptanan vücut kas, su ve yağ oranlarını da dikkate alarak hazırlanıyor. Sağlıklı bir diyetin amacı, kişilere düzenli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırarak fazla kilolarından kurtulmalarını sağlamaktan geçiyor. Ancak dördüncü ve en önemli yöntemlerden biri, vücut analizinden sonra, Fitmate ve MedGem ile Bazal Metabolizma Hızınızı ölçtürmektir.

Bazal metobolizma nedir?


Bireyin tam dinlenme sırasında kas hareketi yapmadan vücuttaki canlılık olaylarının sürmesi için gereken enerjiyi sağlayan metabolizmaya bazal metabolizma denir. Bir günde harcanan kalori cinsinden ifade edilir. Bazal metabolizma kişinin yaşına, vücut ağırlığına, cinsiyetine ve çevre faktörlerine göre değişir.

İlerleyen yaş, hareketsizlik, hormonal dengesizlikler, hipotiroit gibi bazı rahatsızlıklar, sürekli kilo alıp vermeler, zayıflama uğruna düşük kalorili diyetler uygulamak metabolizma hızının yavaşlamasına neden olacaktır. Tüm çabalara rağmen kişi kilo veremiyorsa, metabolizma hızını ölçtürmesi ve/veya bazı kan tetkiklerini yaptırmasında yarar vardır ve en önemlisi bunların bir uzman tarafından yorumlanarak planlanması gerekir. Belki de fazla kiloların altında yatan bir hastalık söz konusu olabilir. Hasta olamayan kişilerde de hareketsizliğe bağlı olarak veya çok düşük kalorili diyetler sırasında bazal metabolizma hızı düşebilir.

Bazal metobolizma hızı nasıl ölçülür?


Bazal metabolizma, sabah, dinlenmiş vaziyette ve herhangi birşeyyemeden önce ölçülür. Bazal metabolizma hızını ölçen Fitmate ve MedGem, soluk havasındaki oksijen miktarını ve oksijen tüketimini yatar pozisyonda 15 dakika süreyle ölçerek bazal metabolizma hızını belirler.

Metabolizma hızı ve sağlıklı yaşam ilişkisini arasında bir bağ vardır

Sağlıklı ve etkili bir kilo verme ve fitness programında öncelikle bazal metabolizmanın ölçülmesi önemlidir. Bazal metabolizma hızı günlük kalori tüketiminin yüzde 65-75′ini oluşturmaktadır. Geri kalan yüzde 25-35′lik bölümünü ise günlük fiziksel aktivite oluşturmaktadır. Dolayısıyla bazal metabolizma ölçümündeki değerler ve fiziksel aktivitede harcadığı enerji değerleri toplandığında kişinin bir günde harcadığı enerji büyük oranda hesaplanmış olabilir. Bu sonuçlara göre kişiye beslenme ve egzersiz programları uzmanlarca düzenlenir. Bazal metabolizma hızının ölçümü bu açıdan önemlidir. Bireyin kilosu normal ise ve bunu korumak için aldığı ve harcadığı enerjinin birbirine yakın olması bir uzmanca planlanmalıdır. Bu açıdan da yine kişinin metabolizma hızının bilinmesi önemlidir.

“Diyet yapmama rağmen bir türlü kilo veremiyorum” ya da “Yediklerime dikkat ediyorum, ama yine de şişmanlıyorum” diyenlerin aradığı cevap, metabolizma hızının ne kadar olduğunda saklı. Bir dakikada 10 kkal üzerinde enerji harcamayı sağlamak pek mümkün değil iken; kişinin aynı süre içerisinde 200-300 kkal enerji alması söz konusu olabilir. O nedenle şişmanlık tedavisinde sadece alınan enerjiye değil, harcanan enerjiye de odaklanmak önemlidir.

Metabolizma hızının düşük olması, çok fazla yemek yenilmemesine ya da diyet yapılmasına rağmen kilo vermeyi engelleyebilir, hatta kilo bile aldırabilir.

Metabolizma hızı parmak izi gibi düşünülmeli, her birey için farklı olacağı unutulmamalıdır.

Yani Toplam Enerji ihtiyacınızın yaklaşık yüzde 70′ini oluşturan Bazal Metabolizma Hızınızı bilmek, diyetinizin bir uzman tarafından planlanırken yapılması gereken en önemli unsurlardan biridir. Uzmanların Bazal Metabolizma Hızını bilmesi, bütün hakkında daha kolay biryorumu ve planı beraberinde getirir.

Kaynak: hizlizayiflamayontemleri.net
 
Maalesef gerek çalışma saatleri olsun ya da iş yeriyle, okuluyla evinin mesafesini uzak olan Türk insanı yemek saatlerine çok fazla uyamıyor ve geç saatlerde yemek yiyor çoğunlukla da fast food tüketimi çok fazla olduğundan obezite sayısında her geçen gün artış oluyor. İnternette araştırma yaparken bulduğum bir site var dilerseniz .... adresini inceleyerek daha fazla bilgi sahibi olabilirsiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
fast food ile d vitamini yerlerde depresif ve şişko olduk.insülin kullanacak kadar pankreas yamulana kadar şeker hastası gibi gezdiğimizin farkında değiliz.direk fastfood şeker hastası gibi yapıyor yedikten sonra uyusup kalıyoruz.içtiğimiz çay kahvenin bile hükmü kalmıyor.gidditkçe iç organlarımız ödem yapıyor karnımız şişiyor.
 
X