Mersin'de Boşanma Aşamasındaki Eşi ve Kayınvalidesini Öldürdü.

Ne zaman son bulur bilmiyorum son bulur mu bilmiyorum ama ben kızlarım için bu pis dünyadan korkuyorum. Her anlarını her şeylerini düşündüğüm gözümden sakındığım evlatlarıma bir şey olacak diye kahroluyorum '' '' 2 yaşındaki küçücük kızıma baban ananen ve ben seni gezmeye götürürüz markete veya parka veya istediğin bir yere ama seni başkası asla götüremez'' veya birçok diyalog yapmak çok kötü bir tablo gibi geliyor ama bunu yapmak zorundayız onları korumak için mesela geçen aklıma geldi bahçedeyiz 2 bloktan oluşan bir sitemiz var kızım arka tarafa gitti ama zaten çok yakın ama düşündüm bir an ya dedim oradan birisi alırsa kızımı koştum ona hissettirmeden aldım yanıma hemen ki görüyordum kızımı insan korkuyor artık çok
 
Ben bunu anliyamiyorum. 2015 yılında, annem vefat ettikten sonra, evi boşalttım, sattım ve sonra birdaha turkiyeye gelmedim ve gelmeye de hiç düşünmüyorum ama internet den izliyorum olayları. Yalniz çeşitli forumlarda bir tartışma çıksın, buradaki türkler, turkiyeyi en sosyal, en demokrasi, en zengin, kadınlara değer veren ve koruyan, hic pedofil olmayan, hic cinayet olmayan, hic ensest olmayan, her dine ve ırka karşı tolerans ve açık olan, bütün kadınların hür yaşadığı, hayvanlara karşı herkesin merhametli olduğu, bol bol insan hakları, bol bol işçi hakları, hastaneleri mükemmel olan bir memleket olarak savunuyorlar. Çok modern, cok memnun insanları olduğunu ve hele son 5-6 sene içinde, hersey in daha da mükemmel olduğunu anlatıyorlar. Ama o mükemmel memlekette yaşamak istemiyorlar. Bunu Ben anlamıyorum.
Kendi adıma o kadınlardan olmadığımı söyleyebilirim. Evet Türkiye'de bu olaylar var, her ülkede olduğu gibi. Ama misal İtalya'da duyduğum bir sapığın vahşet haberini tüm ülkeye mâl etmem, etmemek gerekir.
Çünkü kötü kalbin, art niyetin milliyeti, dini, ırkı olmaz. Sapık ruh bir Amerikan vatandaşlığına da sahip olabilir, Türk vatandaşlığına da.
Giyim tarzım bazı bölgede dikkat çeker, bazı bölgede herkes öyle olduğu için rahatsız edici bakışlara maruz kalmam. Bizde ki Anadoludaki iller ve Batıdaki iller gibi vs vs
Bu muhakemeyi yapabilmek için yabancı gazetelere bakmaya bile gerek yok. TLC izleyin, kan donduran belgesellerinde bile görebiliyorsunuz.
Evet ülkemde belki yaşam kalitesi bir Avrupa ülkesi kadar değil ama bunların altını dolduran sebeplerin geneli maddi sebepler. O sebeplerde emperyalist güçlerin kendi vatandaşına o hakkı vermek için, gücünü kullanarak, başka bir ülkenin vatandaşının canına, malına, toprağına kastetmesi yüzünden oluşan sebepler. Konuşacak isyan edecek o kadar çok şey var ki. Yeri bu forum konusu değil.
 
Çünkü cezalar caydırıcı değil 😔

On yıl bile yatmıyorlar
Bin tane iyi hal indirimi alıyorlar
Sistem resmen kadına işkence et ben seni korurum diyor
En ağırıma giden kadınların olaylara karşı tutumu ; şöyle giyindi, böyle yaptı ama erkeğe öyle yapılmaz bilmem ne sinir tepeme sıçrıyor. Bir de kadınlara bunu yapan sisteme sığın diyoruz Allahım ya
 
Bu olaylar öncelikle adaletsizliğin sonucu, sonra siyasal, sonra erkeklerin, sonra o erkekleri yetiştiren kadınların suçu.
Kadının toplumu kökünden değiştirme gücü var. Bir nesil. Sadece bir nesil birlik olsa ve yetiştirdiği çocuklar düzgün olsa toplum daha iyi bir yere gelecek.
Sakın bana "katilin hiç mi suçu yok?"demeyin. Katil suçlu. Onun suçu sabit. Eğer psikolojik olarak psikopat sosyapat neyse ne, bir durum yoksa bu erkeklerin böyle olması öncelikle anne babalarının suçudur. En az o manyaklar kadar suçlular ya. Ben artık kadınlara daha çok kızıyorum. Seçemediğin coğrafya, seçemediğin aile, seçemediğin cinsiyetin yüzünden bu kadar ötekileştirilmek, tecavüze uğramak, öldürülmek reva mı?
Bir kadının kendini buna layık görmesi beni sinirlendiriyor.
Bugün hala bu olayların devam etmesi kusura bakmayın birazda biz kadınlar yüzünden. Hatta arttırıyorum. Eğitilemez kadınlar yüzünden. Öyle işlemiş ki içine o biçilen kadın rolü, ölümüne savunuyorlar. Savundukları yetmiyor. İşte topluma böyle hasta ruhlu kendilerinin zihniyetini aşıladığı evlatlar salıyor. Erkeği gidip ağzından köpük saça saça kuduz köpek gibi kadınlara saldırır, kızları gider diğer kadınların ne kadar alçak(!) birer hayat yaşadığına dair, kadının durması gerektiği yer, nasıl davranması gerektiği vs konularda ahkam keser ve erkeklerin davranışlarına cehennem ateşine odun atar gibi ateşi harlama görevi üstlenir.
Bu mudur kadın?
Bugün ben, yarın o ölür. Ama unutma diğer gün senin başına gelir kardeşim.
Biz daha çok sinelim diye ceza bile almıyorlar.
Toplumu dönüştürmeye çalıştıkları şekil bu.
Bu kadar kör olunmaz yahu.
Nasıl bir akıl tutulmasıdır bu benim aklım almıyor.
Tekrar hatırlatıyorum. Biz kadınlar bu ülkenin yarısıyız. Toplumu da siyaseti de değiştirebiliriz.
Ne olur artık kadınları öldüren şu erkekleri desteklemeyi bırakın. Ateşe odun atma kardeşim. Bir Kova suyu sen taşı.
Unutma ki sesini çıkarmadığın, erkeğin öldürmesini desteklediğin her ölümde seninde eline kan bulaşıyor. Çünkü toplumun faydasına değil, zararına hareket ediyorsun. Bugün kadın ölümlerinin normalleştirildiği ve haklı görüldüğü bu toplum şekli hepimizin suçu.
Allah rahmet eylesin demekle, üzüldüm mahvoldum demekle olmuyor.
 
Kendi adıma o kadınlardan olmadığımı söyleyebilirim. Evet Türkiye'de bu olaylar var, her ülkede olduğu gibi. Ama misal İtalya'da duyduğum bir sapığın vahşet haberini tüm ülkeye mâl etmem, etmemek gerekir.
Çünkü kötü kalbin, art niyetin milliyeti, dini, ırkı olmaz. Sapık ruh bir Amerikan vatandaşlığına da sahip olabilir, Türk vatandaşlığına da.
Giyim tarzım bazı bölgede dikkat çeker, bazı bölgede herkes öyle olduğu için rahatsız edici bakışlara maruz kalmam. Bizde ki Anadoludaki iller ve Batıdaki iller gibi vs vs
Bu muhakemeyi yapabilmek için yabancı gazetelere bakmaya bile gerek yok. TLC izleyin, kan donduran belgesellerinde bile görebiliyorsunuz.
Evet ülkemde belki yaşam kalitesi bir Avrupa ülkesi kadar değil ama bunların altını dolduran sebeplerin geneli maddi sebepler. O sebeplerde emperyalist güçlerin kendi vatandaşına o hakkı vermek için, gücünü kullanarak, başka bir ülkenin vatandaşının canına, malına, toprağına kastetmesi yüzünden oluşan sebepler. Konuşacak isyan edecek o kadar çok şey var ki. Yeri bu forum konusu değil.
Oooo lütfen, simdi siz Türkiye in bu halini savunuyormusunuz, normal mi görüyorsunuz ve aynı durum avrupada olsun, amerikada olsun heryere aynı demek mi istiyorsunuz? Ozaman siz çok bu sisteme sadiksiniz ve hoşunuza gidiyor.
Benim yaşadığım memlekette, eger bir kadın kocasından ayrılmak isterse ama maddi durumu iyi değilse, hiç düşünmüyor, acaba annem ve babam beni geri alırım çocuklarımla diye. Hiç korkmadan kararını verir ve devlet bunun kirasını da öder, şu parasını, kalorifer parasını, elektrik, mobilyası için para verir, çocukların boş zamanında hobby için parasını, taşınma şirketini bile ödüyor. Çok çocuklara yardımcı geliyor eve, hem ev işine hem çocuklara. Hasta olduğun zaman 6 hafta işveren aylığını ödüyor, 6 haftadan sonra emeklilik sigortası tam 18 ay aylığını ödüyor. Sendikalar işçinin tarafında, hersey ve her insanlık durumu için yardım var.
Ben bugün yolun ortasına çıkıp saatlerce Angela Merkele karşı konuşma yapsam veya yazı yazsam, yinede aksamleyin kendi yatağımda mışıl mışıl uyurum, kilima dokunan olmaz.
Ben 2015 senesine kadar hemen hemen 4 sene turkiyede yaşadım, Marmara denizinin kenarında bir küçük şehirde ve çok insan haklarına ve kadın haklarına karşı terbiyesizlik ve akla gelmiyecek hareketler gördüm. Hayvan haklarını daha hiç açmıyorum. 11 yaşında bir oğlan çocuğu, okulda, öğretmeni tatilde ne yaptınız sorusuna ailesinin fakirliği yüzünden utancından ağlamaya başlayan başka öğrenciye demiş, sen ne utanmıyorsun kardeşim, devlet utansın, devleti bu hale getirenler utansın demiş e 2 saat sonra kendini karakolda buldu bu 11 yaşındaki çocuk.
Çocuk esirgeme yurtları, annesi babası yaşayan cocuklarla dolu, beden, annesi yeniden evlilik yapıyor, çocukları oraya veriyor, cünkü annanne ve dede de istemiyor çocukları.
Hastaneye annemle kaç defa acil gittik ve her gittiğimizde başka bir problem, onu getir bunu getir, çeşitli şeyler satın alınacak, hastanın yanında birisi lazım. Ben Cook defa annemle hastanede yattım ve annemi yıkayıp temizledikten sonra, cok yaşlıyı yıkadım. Parası olmayan, hayırlı çocuklarında olmayanlar kaliveriyorlar hiç yardımsız.
Daha sayıl a çok şey var, ve bunu dış memlekette yaşayan türkler çok iyi biliyorlar. Gidip asosyal bir sistem seçiyorlar ama kendileri için lütfen sosyal olacak. Ben iki tarafında bildiğim için, burasını tercih ederim ama bu seçimi yapmayanlara çok empatim var. Heleki sokaktaki zavallı hayvanlarla.
 
Bu olaylar öncelikle adaletsizliğin sonucu, sonra siyasal, sonra erkeklerin, sonra o erkekleri yetiştiren kadınların suçu.
Kadının toplumu kökünden değiştirme gücü var. Bir nesil. Sadece bir nesil birlik olsa ve yetiştirdiği çocuklar düzgün olsa toplum daha iyi bir yere gelecek.
Sakın bana "katilin hiç mi suçu yok?"demeyin. Katil suçlu. Onun suçu sabit. Eğer psikolojik olarak psikopat sosyapat neyse ne, bir durum yoksa bu erkeklerin böyle olması öncelikle anne babalarının suçudur. En az o manyaklar kadar suçlular ya. Ben artık kadınlara daha çok kızıyorum. Seçemediğin coğrafya, seçemediğin aile, seçemediğin cinsiyetin yüzünden bu kadar ötekileştirilmek, tecavüze uğramak, öldürülmek reva mı?
Bir kadının kendini buna layık görmesi beni sinirlendiriyor.
Bugün hala bu olayların devam etmesi kusura bakmayın birazda biz kadınlar yüzünden. Hatta arttırıyorum. Eğitilemez kadınlar yüzünden. Öyle işlemiş ki içine o biçilen kadın rolü, ölümüne savunuyorlar. Savundukları yetmiyor. İşte topluma böyle hasta ruhlu kendilerinin zihniyetini aşıladığı evlatlar salıyor. Erkeği gidip ağzından köpük saça saça kuduz köpek gibi kadınlara saldırır, kızları gider diğer kadınların ne kadar alçak(!) birer hayat yaşadığına dair, kadının durması gerektiği yer, nasıl davranması gerektiği vs konularda ahkam keser ve erkeklerin davranışlarına cehennem ateşine odun atar gibi ateşi harlama görevi üstlenir.
Bu mudur kadın?
Bugün ben, yarın o ölür. Ama unutma diğer gün senin başına gelir kardeşim.
Biz daha çok sinelim diye ceza bile almıyorlar.
Toplumu dönüştürmeye çalıştıkları şekil bu.
Bu kadar kör olunmaz yahu.
Nasıl bir akıl tutulmasıdır bu benim aklım almıyor.
Tekrar hatırlatıyorum. Biz kadınlar bu ülkenin yarısıyız. Toplumu da siyaseti de değiştirebiliriz.
Ne olur artık kadınları öldüren şu erkekleri desteklemeyi bırakın. Ateşe odun atma kardeşim. Bir Kova suyu sen taşı.
Unutma ki sesini çıkarmadığın, erkeğin öldürmesini desteklediğin her ölümde seninde eline kan bulaşıyor. Çünkü toplumun faydasına değil, zararına hareket ediyorsun. Bugün kadın ölümlerinin normalleştirildiği ve haklı görüldüğü bu toplum şekli hepimizin suçu.
Allah rahmet eylesin demekle, üzüldüm mahvoldum demekle olmuyor.
Kaleminize sağlık. Şuanda başta olan devlet adamları bile kadınların eseri, onları doğuran ve yetiştiren kadınlar, anneleri. Oğullarını erkeğim, paşam, soyumun devamı gibi iğrenç ve cahil cümlelerle seven kadınlar var. Ezilmeyi, hayvandan farksız muamele görmeyi olması gerektiği gibi kabullenen kadınları gördükçe içim acıyor. Bu olayların son bulması için başta devlete, sonra da kadınlara çok iş düşüyor. Henüz geç değil, bilinçli bireyler yetiştirerek ilerde bütün bu vahşeti durdurabiliriz.
 
Artık haberleri izlemiyorum.

Vahset

Acilen sebebi ve çözümü bulunmalı.

Yoksa memlekette kadın kalmayacak.

Çekildiğimiz siyah beyaz fotolardan öte bir dayanışma yapmalıyız.

Misal kadın kadını yargılayıp kıskanmamalı destek olmalıyız.
Millet siyah beyaz foto çekilip atacağına idam için kısasa kısas için bir ayaklanma yada başka bir dayanışma yoluna girilmeli bence bunları anca şeriat kanunları çözer başka bişey değil !!!
Çok sinirliyim çok kızgınım çok üzgünüm 😠
 
Millet siyah beyaz foto çekilip atacağına idam için kısasa kısas için bir ayaklanma yada başka bir dayanışma yoluna girilmeli bence bunları anca şeriat kanunları çözer başka bişey değil !!!
Çok sinirliyim çok kızgınım çok üzgünüm 😠
Şeriat mı çözer?
İran tarihini okudunuz mu hiç?
Bi' şeriatımız hilafetimiz eksik.
Bütün kuşları öptük bi' kaldı leylek.
 
Millet siyah beyaz foto çekilip atacağına idam için kısasa kısas için bir ayaklanma yada başka bir dayanışma yoluna girilmeli bence bunları anca şeriat kanunları çözer başka bişey değil !!!
Çok sinirliyim çok kızgınım çok üzgünüm 😠

Ölüme karşı ölüm hiç bir zaman çözüm değildir
Dünyanın bir çok ülkesinde idam cezası var, bu suç oranını azaltıyor mu ? Hayır
Şeriat kanunları beşyüz yıldır, kabul edildikleri her ülkede kadına karşı şiddetle işliyor, bugün dünyanın bildiği şeriat sadece kadının saçında,başında, bacaklarının arasında , bu kanunlar sadece kadınları bastırmak için kullanılıyor istisnasız her yerde. (Bu görüşümden Peygamber zamanını muaf tutuyorum) bugün bizde de yapılan bu yolu kabul ettirmek, kadını sindirmek, susturmak, ortada dolaştırmamak maksat, bu yüzden kanun işlemiyor.
 
Oooo lütfen, simdi siz Türkiye in bu halini savunuyormusunuz, normal mi görüyorsunuz ve aynı durum avrupada olsun, amerikada olsun heryere aynı demek mi istiyorsunuz? Ozaman siz çok bu sisteme sadiksiniz ve hoşunuza gidiyor.
Benim yaşadığım memlekette, eger bir kadın kocasından ayrılmak isterse ama maddi durumu iyi değilse, hiç düşünmüyor, acaba annem ve babam beni geri alırım çocuklarımla diye. Hiç korkmadan kararını verir ve devlet bunun kirasını da öder, şu parasını, kalorifer parasını, elektrik, mobilyası için para verir, çocukların boş zamanında hobby için parasını, taşınma şirketini bile ödüyor. Çok çocuklara yardımcı geliyor eve, hem ev işine hem çocuklara. Hasta olduğun zaman 6 hafta işveren aylığını ödüyor, 6 haftadan sonra emeklilik sigortası tam 18 ay aylığını ödüyor. Sendikalar işçinin tarafında, hersey ve her insanlık durumu için yardım var.
Ben bugün yolun ortasına çıkıp saatlerce Angela Merkele karşı konuşma yapsam veya yazı yazsam, yinede aksamleyin kendi yatağımda mışıl mışıl uyurum, kilima dokunan olmaz.
Ben 2015 senesine kadar hemen hemen 4 sene turkiyede yaşadım, Marmara denizinin kenarında bir küçük şehirde ve çok insan haklarına ve kadın haklarına karşı terbiyesizlik ve akla gelmiyecek hareketler gördüm. Hayvan haklarını daha hiç açmıyorum. 11 yaşında bir oğlan çocuğu, okulda, öğretmeni tatilde ne yaptınız sorusuna ailesinin fakirliği yüzünden utancından ağlamaya başlayan başka öğrenciye demiş, sen ne utanmıyorsun kardeşim, devlet utansın, devleti bu hale getirenler utansın demiş e 2 saat sonra kendini karakolda buldu bu 11 yaşındaki çocuk.
Çocuk esirgeme yurtları, annesi babası yaşayan cocuklarla dolu, beden, annesi yeniden evlilik yapıyor, çocukları oraya veriyor, cünkü annanne ve dede de istemiyor çocukları.
Hastaneye annemle kaç defa acil gittik ve her gittiğimizde başka bir problem, onu getir bunu getir, çeşitli şeyler satın alınacak, hastanın yanında birisi lazım. Ben Cook defa annemle hastanede yattım ve annemi yıkayıp temizledikten sonra, cok yaşlıyı yıkadım. Parası olmayan, hayırlı çocuklarında olmayanlar kaliveriyorlar hiç yardımsız.
Daha sayıl a çok şey var, ve bunu dış memlekette yaşayan türkler çok iyi biliyorlar. Gidip asosyal bir sistem seçiyorlar ama kendileri için lütfen sosyal olacak. Ben iki tarafında bildiğim için, burasını tercih ederim ama bu seçimi yapmayanlara çok empatim var. Heleki sokaktaki zavallı hayvanlarla.

Hanımefendi konu başlığı
Her gün ölüm haberi, nereye gidiyoruz? olunca yorumumu genelde onun üzerine yaptım. Ve dikkatli okuyun ensest, şiddet, pedofili, cinayet Türkiye'de de var ama Avrupa ülkelerinde, Amerikada da var dedim. Sapıklığı kötülüğü vatandaşlığa göre sınıflandıramazsınız. Siz benim ülkemde yaşayan her erkekte bu iğrençlikler varmış gibi yazmışsınız, benim kabul edemediğim bu.

Keşke olmasa ama boşanacağı için maddi kaygı duyan yada ölümle tehdit edilen kadınlarda var malesef. Diğer yandan ekonomik özgürlüğünü eline almış, kendine güvenen, anlaşmalı olarak bitirip hayatına devam edende. Sizin sandığınız gibi hepimizin geleceği, canı kocamızın ellerinde değil. Evet iki zıtlığı yaşayan da var. Bu kadınının ve erkeğin farkındalığına, bakış açısına göre değişiyor. Ama sizin sandığınız gibi her boşanmak isteyen kadın alnından çekilip vurulmuyor. Bu sitede boşanan bir sürü kadın var.

Bahsettiğiniz maddi anlamda refah seviyesi, yaşam kalitesi keşke her anlamda benim ülkemde de olsa demişim zaten. Eleştirmeyen, önüne sunulan kadarını bilen biri olmadım hiç bir zaman. Ama kendi vatandaşının refahı için, gücünü 2. 3. sınıf ülkeleri üzerinde kullanıp, insanları evinden yurdundan eden, Ortadoğuda ki çocukların tepesine bomba yağdıran bir ülkeyi de alkışlamam.

Gidin bir zenciye sorun bakalım Amerika'da gördüğü muameleyi, yaşam kalitesini. Amerika da devam eden isyanların sebebini araştırın? Arka mahallelerini, orada ki yokluğu? Pandemide tedavi bile edilmiyorlar neredeyse, öncelik beyazlara veriliyor. Hiç kulak kabarttınız mı bunlara? Çok sevdiğiniz Merkel'e "nazi ve yahudi" kelimelerini fısıldayın bakalım, nasıl çatılacak kaşları. Yahudilerin nasıl evlerinden, topraklarından edildiğini, gaz odalarını vs vs okuyun.
 
Millet siyah beyaz foto çekilip atacağına idam için kısasa kısas için bir ayaklanma yada başka bir dayanışma yoluna girilmeli bence bunları anca şeriat kanunları çözer başka bişey değil !!!
Çok sinirliyim çok kızgınım çok üzgünüm 😠
Suçluya suçlu diyenin cezalandırıldığı, adaletin tatile çıktığı, insan profilimizin kalite ve nitelik bakımından sıkıntılı olduğu, tanıdık ahbap ilişkisiyle kanundan kaçan veya kanunu kendi çıkarına kullananların olduğu yerde şeriatın düzgün işleyeceğini sanmak için cidden çok saf olmak gerek.
Sorun kanunlar değil. Sorun kanunların nasıl işletildiği. Sistemin başındakilerin o ya da bu sebeple sistemi kasıtlı olarak manipüle etmesi. Sistemi işleten çarklar bozuk olduktan sonra, siz o çarklara, çarkın başındakine tepki vermedikçe böyle devam.
Yazık vallahi. İstediğiniz şeyin bu cinayeti işleyenlerin daha rahat olacağı ortama zemin hazırlayacağını idrak edemiyorsunuz. Siz hala pembe şeriat hayalleri kurmaya devam edin.
Üzüldüm kahroldum diyin ortamlarda kim yerse artık.
 
Hanımefendi konu başlığı
Her gün ölüm haberi, nereye gidiyoruz? olunca yorumumu genelde onun üzerine yaptım. Ve dikkatli okuyun ensest, şiddet, pedofili, cinayet Türkiye'de de var ama Avrupa ülkelerinde, Amerikada da var dedim. Sapıklığı kötülüğü vatandaşlığa göre sınıflandıramazsınız. Siz benim ülkemde yaşayan her erkekte bu iğrençlikler varmış gibi yazmışsınız, benim kabul edemediğim bu.

Keşke olmasa ama boşanacağı için maddi kaygı duyan yada ölümle tehdit edilen kadınlarda var malesef. Diğer yandan ekonomik özgürlüğünü eline almış, kendine güvenen, anlaşmalı olarak bitirip hayatına devam edende. Sizin sandığınız gibi hepimizin geleceği, canı kocamızın ellerinde değil. Evet iki zıtlığı yaşayan da var. Bu kadınının ve erkeğin farkındalığına, bakış açısına göre değişiyor. Ama sizin sandığınız gibi her boşanmak isteyen kadın alnından çekilip vurulmuyor. Bu sitede boşanan bir sürü kadın var.

Bahsettiğiniz maddi anlamda refah seviyesi, yaşam kalitesi keşke her anlamda benim ülkemde de olsa demişim zaten. Eleştirmeyen, önüne sunulan kadarını bilen biri olmadım hiç bir zaman. Ama kendi vatandaşının refahı için, gücünü 2. 3. sınıf ülkeleri üzerinde kullanıp, insanları evinden yurdundan eden, Ortadoğuda ki çocukların tepesine bomba yağdıran bir ülkeyi de alkışlamam.

Gidin bir zenciye sorun bakalım Amerika'da gördüğü muameleyi, yaşam kalitesini. Amerika da devam eden isyanların sebebini araştırın? Arka mahallelerini, orada ki yokluğu? Pandemide tedavi bile edilmiyorlar neredeyse, öncelik beyazlara veriliyor. Hiç kulak kabarttınız mı bunlara? Çok sevdiğiniz Merkel'e "nazi ve yahudi" kelimelerini fısıldayın bakalım, nasıl çatılacak kaşları. Yahudilerin nasıl evlerinden, topraklarından edildiğini, gaz odalarını vs vs okuyun.
Hanımefendi, demokrasi, hak, özgürlük bunlar hem kuramların çatışmasıyla hem de toplulukların çabalarıyla edilir.Bugün bu konularda bilinçli olan batı dünyasının tüm kazanımları bu yolla edinilir.Çatışmanın olduğu toplumda hak kazanımı vardır.Batının tarihi çeşitli isyanların ve devirimlerin tarihidir.BLM hareketide bu sürecin bir ürünüdür.Değişim ne kadar devrimselse o kadar kalıcı olur.Sonuç olarak batı çok kötü, biz en iyiyiz demeden önce hak, adalet kavramlarını iyi değerlendirmek lazım.O yüzden batının öncülüğünde gerçekleşen istanbul sözleşmesi yaşatır diyoruz.
 
Yine yanlış anlaşılmışım, bence de İstanbul sözleşmesi yaşatır. İnşallah çıkar, beyniyle değil kasıyla savaşan erkek müsvettleri belki biraz korkar. Sizce buna zıt bir şey mi yazmışım, hangi satırımda. kelimemde?

Şiddetin, tacizin, ensestin sadece benim ülkemde olmadığını, tüm Türk erkeklerine mâl edilmesini kabul etmediğimi anlatabilmek bu kadar zor mu? Hiç Amerika'da senelerce bodruma kapatılan kız çocuklarını, dayak yiyen, tecavüze uğrayan kadınları görmediniz mi haberlerde? Tekrar yazıyorum evet kötülük var ama milliyete, ırka, dine bağlı değil, insanın karakteri ile ilgili. İnsanları iyi ve kötü olarak ayırt eden biriyim ve hep bunu savunacağım.

Sonuç olarak batı çok kötü, biz en iyiyiz demeden önce hak, adalet kavramlarını iyi değerlendirmek lazım

Kendi ülkemde ki yanlışları da görebildiğimi, eleştirebildiğimi de yazmıştım oysa ki. Hatta keşke bizde de olsa dediğim konulardan da bahsetmiştim. Bahsini açtığınız hak ve adalet için, eleştirilerinizi yaparken metni bütünüyle okumalısınız.
Hanımefendi, demokrasi, hak, özgürlük bunlar hem kuramların çatışmasıyla hem de toplulukların çabalarıyla edilir.Bugün bu konularda bilinçli olan batı dünyasının tüm kazanımları bu yolla edinilir.Çatışmanın olduğu toplumda hak kazanımı vardır.Batının tarihi çeşitli isyanların ve devirimlerin tarihidir.

Buraya kadar hemfikirdik. Ama bulunduğu ülkenin vatandaşı olduğu halde, renginden dolayı kötü muamele edilen bir zenciye yaşatılanlara, gaz odalarında Yahudilerin öldürülmesine, Ortadoğuda evi barkı işgal edilip , kafasına bomba yağdırılan Suriyeli'ye yapılanlara sizin gibi çok basit bir şekilde çatışma yada devrim değil BARBARLIK derim. Çünkü ben ülkesini işgal ettiği, topraklarına göz diktiği, askerine kurşun sıktığı halde düşmanının cesedine, bayrağına saygı duyan, Anzak annelerine o mükemmel yazıyı ve hitabı yazabilen Atatürk'ün Türkiyesin de yaşıyorum. Devrim yapacaklarsa örneğini benim liderimden alabilirler.

Konu başlığı hiç bu değildi, ama nereden nereye geldik.
 
Yine yanlış anlaşılmışım, bence de İstanbul sözleşmesi yaşatır. İnşallah çıkar, beyniyle değil kasıyla savaşan erkek müsvettleri belki biraz korkar. Sizce buna zıt bir şey mi yazmışım, hangi satırımda. kelimemde?

Şiddetin, tacizin, ensestin sadece benim ülkemde olmadığını, tüm Türk erkeklerine mâl edilmesini kabul etmediğimi anlatabilmek bu kadar zor mu? Hiç Amerika'da senelerce bodruma kapatılan kız çocuklarını, dayak yiyen, tecavüze uğrayan kadınları görmediniz mi haberlerde? Tekrar yazıyorum evet kötülük var ama milliyete, ırka, dine bağlı değil, insanın karakteri ile ilgili. İnsanları iyi ve kötü olarak ayırt eden biriyim ve hep bunu savunacağım.



Kendi ülkemde ki yanlışları da görebildiğimi, eleştirebildiğimi de yazmıştım oysa ki. Hatta keşke bizde de olsa dediğim konulardan da bahsetmiştim. Bahsini açtığınız hak ve adalet için, eleştirilerinizi yaparken metni bütünüyle okumalısınız.


Buraya kadar hemfikirdik. Ama bulunduğu ülkenin vatandaşı olduğu halde, renginden dolayı kötü muamele edilen bir zenciye yaşatılanlara, gaz odalarında Yahudilerin öldürülmesine, Ortadoğuda evi barkı işgal edilip , kafasına bomba yağdırılan Suriyeli'ye yapılanlara sizin gibi çok basit bir şekilde çatışma yada devrim değil BARBARLIK derim. Çünkü ben ülkesini işgal ettiği, topraklarına göz diktiği, askerine kurşun sıktığı halde düşmanının cesedine, bayrağına saygı duyan, Anzak annelerine o mükemmel yazıyı ve hitabı yazabilen Atatürk'ün Türkiyesin de yaşıyorum. Devrim yapacaklarsa örneğini benim liderimden alabilirler.

Konu başlığı hiç bu değildi, ama nereden nereye geldik.
Ortadoğu siyasetine girmeyecem çünkü açıkça bazı şeyleri söyleme özgürlüğümz yok malum ama o bölgeye sınırı olan her ülkenin o siyasette söz hakkı olduğunu söylebilirim.Burada anlaşamıyacaz ben batıdan hiçbir şekilde kopulmayacağını savunuyorum.Siz böyle düşünmeyeceksiniz ve buna saygı duyarım fakat ben genel olarak birçok siyasi ve sosyal kavramın ordan geldiğini söylüyorum.Açılan konudan bağımsız.Siz Atatürk’ün Türkiyesinde yaşarken Atatürk’ün kendisinin de batıdan her anlamda örnek aldığını bilmelisiniz.O,bütün kokuşmuş, geri kalmış bir düzeni radikal bir şekilde değiştirirken çağdaş dünyanın niteliklerini almaya özen gösterdi.Bunlarda doğal olarak o dönemde batıda bulunuyordu.
Evet, kötülüğün ırkı,dili dini yoktur ve insanlık tarihi savaşlar, devrimler vahşetlerle doludur.Bugün de dünyanın her yerinde kötülük kol geziyor.Ama insan hakları, demokrasi gibi köklü kavramlar bazı ülkelerin bu sorunları çözmesini kolaylaştırabiliyor.
Son olarak sizin ben istanbul sözleşmeaine karşı olduğunuz söylemedimO sözleşmenin avrupa konseyinin bir sözleşmesi olduğunu vurgulamak istedim.
 
Ortadoğu siyasetine girmeyecem çünkü açıkça bazı şeyleri söyleme özgürlüğümz yok malum ama o bölgeye sınırı olan her ülkenin o siyasette söz hakkı olduğunu söylebilirim.Burada anlaşamıyacaz ben batıdan hiçbir şekilde kopulmayacağını savunuyorum.Siz böyle düşünmeyeceksiniz ve buna saygı duyarım fakat ben genel olarak birçok siyasi ve sosyal kavramın ordan geldiğini söylüyorum.Açılan konudan bağımsız.Siz Atatürk’ün Türkiyesinde yaşarken Atatürk’ün kendisinin de batıdan her anlamda örnek aldığını bilmelisiniz.O,bütün kokuşmuş, geri kalmış bir düzeni radikal bir şekilde değiştirirken çağdaş dünyanın niteliklerini almaya özen gösterdi.Bunlarda doğal olarak o dönemde batıda bulunuyordu.
Evet, kötülüğün ırkı,dili dini yoktur ve insanlık tarihi savaşlar, devrimler vahşetlerle doludur.Bugün de dünyanın her yerinde kötülük kol geziyor.Ama insan hakları, demokrasi gibi köklü kavramlar bazı ülkelerin bu sorunları çözmesini kolaylaştırabiliyor.
Son olarak sizin ben istanbul sözleşmeaine karşı olduğunuz söylemedimO sözleşmenin avrupa konseyinin bir sözleşmesi olduğunu vurgulamak istedim.
Tamamen aynı fikirlerdeyiz, ama bir insan olarak emperyalist güçlerin benim ülkem dahil uyguladığı yaptırımları ve haksızlıkları içim almıyor. Yazdıklarınızdan siyasi konularda da fikirlerimizin yakın olduğunu düşünüyorum. Atatürk'ün bazı konularda Batı'yı örnek aldığı konusunda da hem fikiriz iyide yapmış. Ama bir farkla Atatürk hiç bir zaman bir devletin toprağına göz dikmedi, göz dikenden korumak için savaştı. Keşke onun devrimlerine daha güzel sahip çıkabilseydik. İlk seçme seçilme hakkını veren bir liderin kurduğu ülkede şimdi kadın hakkı diye yırtınmazdık.
 
X