Mağdur ve mağrur

dejavu_one

canım oğlum varlığına şükür..
Kayıtlı Üye
11 Mayıs 2009
27.926
15.238
2002-2014...
Cumhurbaşkanlığı kampanyasına bakıyorum...
Bu 12 yıl Türk siyasetindeki “mağrur” ve “mağdur” rollerini altüst etmiş...

* * *

Bir tarafta Tayyip Erdoğan...
Bir zamanların mağduru... Şimdi altında, üstünde, arkasında, yanında, önünde arkasında muazzam bir devletle dolaşıyor...
“Devlet benim” diyen bir kibir, dar bir elbise gibi orasından burasından sökük atıyor...
Altında devletin özel uçakları...
Türkiye Cumhuriyeti devletinin bütün özel imkânları altına kıpkırmızı bir halı....
Gittiği her yere “yüce devlet” olarak gidiyor...
Ağzında millet kelimesi var... Ama her tarafından devlet akıyor...
Polis, “onun polisi”, vali desen, “onun valisi”...
Gittiği şehirdeki komutanı, “onun neferi...”
Devletin kurucu felsefesinin sembollerini kendi sembolleri haline getirmiş.
Samsun’dan karaya çıkıyor, Erzurum ve Sivas kongreleri devam ediyor...
İstiklal Savaşı başlamak üzere...
Devlet bütün şiddetiyle orada, belagat bütün şehvetiyle orada, şaşaa, kibir, gurur bütün azametiyle orada... Bir tek denize dökülecek düşman ortada yok...
Şimdi Anadolu’da adım adım denize dökülecek düşmanı arıyor..
Yani milletin öteki parçasını...

Öteki tarafta tek bir adam var ve yürüyor

ÖTEKİ tarafta tek bir adam...
Etrafında devlet yok... Vali desen, yanına yaklaşamıyor. Ne polis müdürü elini sıkıyor, ne komutanı...
Daha şimdiden belli ki, “devletin adayı” o değil...
Halkın arasında, el sıkıyor. Vatandaşla arasında ne polis barikatı var, ne koruma duvarı...
Bir zamanların Ecevit’i gibi, ceketini çıkarmış...
Gömleği ile yürüyor...
Ne altında kırmızı halı, ne üstünde devletin uçağı...
Yüce Peygamberimizin adını seçim logosu yapacak kadar kendinden geçmemiş...
Etrafında devlet olmadığı için, devletin polisinin, resmi, sivil korumasının, danışmanın tekmelediği, sille tokat giriştiği, evlerin balkonlarına çıkıp gözaltına aldığı insanlar da yok.
Kibir, onun semtine uğramamış...
Gurur dersen, sadece yazdığı kitapların verdiği insani bir duygu...
İki seçim meydanı var.
Birinde gırtlaklar patlamış, hançereler gerilmiş, yumruklar sıkılmış...
Selahaddin Eyyubi’nin kefeni, yazlık gömlek olmuş...
Belli ki milletin o meydandaki bölümü, öteki bölümüne savaş açacak...

* * *

Öteki meydan ise sessiz...
Hançereler yumuşamış, yumruklar açılmış, insanların elini sıkıyor.
Birinin dilinden intikam, nefret, rövanş, kan davası akıyor...
Ötekinin dilinde ise tek kelime var:
“Huzur...”
Ve sükûnet...

Seçim meydanının yarısından ‘Huzur’ diyen bir ses geliyor

HALK hangisine oy verir...
Üç aday var, üçüne de verecek.
Kavgayı, gürültüyü, intikam ateşini, bölgede herkesle gırtlak gırtlağa girmeyi, kamplaşmayı, kutuplaşmayı isterse...
Devletin, en devletlü adayına, mağrura, kibre oy verecek...
Huzuru, barışmayı, dünyayla tekrar kucaklaşmayı ve huzurlu bir büyümeyi arzu ederse...
Mağdur’a oy verecek...

* * *

Ben memnunum...
Türkiye ilk defa, gerçek alternatiflerle bir seçime gidiyor...
Bir tarafta devlet ve devlet gücü...
Yeni statüko, yeni müesses nizam..
Öteki tarafta yeni mağdur...
Bir tarafta yeni devletin, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” diyen rap rap sesi...
Öteki tarafta milletin sakin yüzü... Salı kâbuslarından bıkmış insanların umudu...

* * *

Huzurlu ses kazanır mı kazanmaz mı bilmem ve inanın artık önemsemiyorum...
Bir ülkenin kaderinde bir 21’inci yüzyıl “reisini”, bir zamane “tek adamını” yaşamak varsa... Toplumların 20’nci yüzyılındaki trajedilerle dolu tarihinden biliyorum ki...
Akacak kan damarda durmuyor...
Ama umutluyum.
12 yıldır ilk defa seçim meydanından huzurlu bir ses geliyor.
alternatif bir ses.
Kendini mağdur hisseden insanlara kulak veren, huzur veren bir ses.
Televizyonunun görüntüsünü kapatmadan seyredebileceğim bir ifade, sesini kısmadan dinleyebileceğim sakin bir tını... Devletin kaba rap raplarından tahriş olan kulaklarımıza huzur veren yeni bir desibel...
Bu seçimin kazananı o olmayabilir...
Ama Türkiye’nin kazancı şimdiden o...
O sakin ve huzurlu ses...


İtirazcı CHP’li, şimdiden oy vermeme bahanesi yaratmaya çalışan kardeşim...
Bu sese sen de kulak ver...
Hiç olmazsa bu ülkenin yarısının huzur talebi, tarihin kayıtlarına geçsin...



http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/67/Ertugrul-ozkok/33865/Magrur-ve-magdur
 
Tek kelime eklemeye gerek duymuyorum herşey ortada. Başbakan Erdoğan'ın başbakanlıktan ve buna bağlı olarak dokunulmazlıktan vazgeçmeden devletin tüm imkanları ile koyduğu adaylık, adaylar arasında olması gereken eşitlik ilkesine aykırıdır.
 
huzur istiyorum,halkına bas bas bağıran hakaret eden ayrımcı bir cumhurbaşkanı istemiyorum:nazar:
 
tek kelime eklemeye gerek duymuyorum herşey ortada. Başbakan erdoğan'ın başbakanlıktan ve buna bağlı olarak dokunulmazlıktan vazgeçmeden devletin tüm imkanları ile koyduğu adaylık, adaylar arasında olması gereken eşitlik ilkesine aykırıdır.

dokunulmazlığı olan aday bulsaydınız. Hayır bulamadıysanız erdoğan ne yapsın.
 
dokunulmazlığı olan aday bulsaydınız. Hayır bulamadıysanız erdoğan ne yapsın.
Şartlar eşitlensin diyorlar
Bir yerde bu ulkeyi 12 yil hizmet etmiş sacini başini agartmiş hakaretlere iftiralara uğramiş ama yilmamiş milletim de milletim diye tutturmuş bir basbakan bir yerde ismini yeni kendini yeni gördüğüm bir adam ama kusura bakmayin bir türkü tutturmuşsunuz dokunulmazlik da dokunulmazlik ne yani fokunulmazliğimi onu birincr veya esit bozucu kiliyor
Yaxiya gelince kendi içinde tezatliklar var
Bir bu zamana kadar halk ilk gercek altarnetif seçime oy verecek diyor
Bir yabdanda 12 yıldır ilk defa huzurlu alternetif bir ses geliyir diyor.
 
Son düzenleme:
dokunulmazlığı olan aday bulsaydınız. Hayır bulamadıysanız erdoğan ne yapsın.

Bu mu cevabınız biz ne diyoruz siz ne diyorsunuz dokunulmazlığı olan bu zırha bürünen birine ispatı olsa dahi dava açılamayacağını cb adayının bir partiye bağlı olup hala görevini kullanıp herşeyi partisi tarafından karşılamasının devletin tüm imkanlarını kişisel reklamı için kullanmasının etik olmadığını bilmeniz lazım. Dokunulmazlık zırhında olan birinin temiz şaibesiz olduğunu söylemesi kameraya yakalanmayan hırsızın masumum demesinden ibaret İhsanoğlu halkın karşısına devletin hiçbir imkanını kullanmadan çıktı o zırhı olmadan çıktı korkacağı birşey yok keşke siz de onun dokunulmazlığını korumadan önce neden korkuyor da istifa edemiyor diyr kendinize sorsanız başbakan elinin altında olan herşeyi adaylık reklamında kullanıyor bu adil mi. Cb adaylığı siyasipartilerden bağımsız bir organ olmalıdır meşru olam budur bunu öğrenin ve koruma kalkanı içindeki birine temiz demeye devam edin ben mantıklı düşünüyorum.
 
Bu mu cevabınız biz ne diyoruz siz ne diyorsunuz dokunulmazlığı olan bu zırha bürünen birine ispatı olsa dahi dava açılamayacağını cb adayının bir partiye bağlı olup hala görevini kullanıp herşeyi partisi tarafından karşılamasının devletin tüm imkanlarını kişisel reklamı için kullanmasının etik olmadığını bilmeniz lazım. Dokunulmazlık zırhında olan birinin temiz şaibesiz olduğunu söylemesi kameraya yakalanmayan hırsızın masumum demesinden ibaret İhsanoğlu halkın karşısına devletin hiçbir imkanını kullanmadan çıktı o zırhı olmadan çıktı korkacağı birşey yok keşke siz de onun dokunulmazlığını korumadan önce neden korkuyor da istifa edemiyor diyr kendinize sorsanız başbakan elinin altında olan herşeyi adaylık reklamında kullanıyor bu adil mi. Cb adaylığı siyasipartilerden bağımsız bir organ olmalıdır meşru olam budur bunu öğrenin ve koruma kalkanı içindeki birine temiz demeye devam edin ben mantıklı düşünüyorum.

kk da abdullah gül için tarafsız olmamalı cumhurbaşkanı tarafını belli etmeli diyordu . dünde cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diyor. bi dediğiniz bi dediğinizi tutmuyor. bahçeli elini eteğini çekti çatıcıktan. özal da cumhurbaşkanı olunca bıraktı başbakanlığı. erdoğana gelince mi sorun oldu sizce .
 
Şartlar eşitlensin diyorlar
Bir yerde bu ulkeyi 12 yil hizmet etmiş sacini başini agartmiş hakaretlere iftiralara uğramiş ama yilmamiş milletim de milletim diye tutturmuş bir basbakan bir yerde ismini yeni kendini yeni gördüğüm bir adam ama kusura bakmayin bir türkü tutturmuşsunuz dokunulmazlik da dokunulmazlik ne yani fokunulmazliğimi onu birincr veya esit bozucu kiliyor
Yaxiya gelince kendi içinde tezatliklar var
Bir bu zamana kadar halk ilk gercek altarnetif seçime oy verecek diyor
Bir yabdanda 12 yıldır ilk defa huzurlu alternetif bir ses geliyir diyor.

iftira olduğunu nereden biliyorsunuz yani nasıl bu kadar eminsiniz. Dokunulmazlığı olanm bir insan elbette herşeye kolaylıkla iftira diyebilir. Çok mu yajınsınız kendisiyle gözünüz kapalı iftiraya uğradı diyorsunuz. Daha hakkındaki iddiaları temizleyemedi kendisi. 12 yıl hizmet ettiyse babasının hayrına yapmadı karşılığını fazlasıyla aldı oğlullarını ihya etti gemi filololarıyla market zincirleriyle, kızını aldı yanına fahiş fiyatlarla. Milletim diye tutturmuş ama bu size göre bizi hep dışladı kendisi, ayrımcılık yaptı milletim diye tutturan biri ölen birinin arkasından gıybet yapmaz, bu ülkenin evlatlarını terörist olmakla suçlamaz ve bunu söylerken de gerçek teöröristleri affetmez o gençler hiçbir cana kıymamışlardı oysa ki. Benim yüzde ellimi evde zor tutuyorum, benim türanlı bacım derken hiç ayrımcılık yapmıyordu değil mi tabii. Evet dokunulmazlığı onu eşitiliği bozucu kılıyor bunu demeniz bile saçma. Bir tarafta tüm kartları açık adalet önünde buyrun ben buradayım varsa hakkımda bşrşey çıkarın diyen kendinden emin biri var bir tarafta bu zırh ile zaten kendisine birşey yapılamayacak olan ve buna güvenerek temizim nidaları atan biri var. Bir tarafta başbakanlığı sürdüğü için debletin tüm imkanlarını cb kampanyası için seferber eden biri var bir yerde herşeyi kendi imkanlarıyla yapmaya çalışan koruması helikopterleri, makam araçları olmayan biri var. Tezatlık neresinde tamam işte ilk defa alternatife seçime oy verecek olmakla, ilk defa alternatif ses geliyor demek aynı kapıya çıkyor zaten tezatlık nerede.

kk da abdullah gül için tarafsız olmamalı cumhurbaşkanı tarafını belli etmeli diyordu . dünde cumhurbaşkanı tarafsız olmalı diyor. bi dediğiniz bi dediğinizi tutmuyor. bahçeli elini eteğini çekti çatıcıktan. özal da cumhurbaşkanı olunca bıraktı başbakanlığı. erdoğana gelince mi sorun oldu sizce .

Kim demiş anlamadım ben bunu yahu Cumhurbaşkanı Kenan Evren yeni Başbakan ve Bakanlar Kurulu atanıncaya kadar Başbakan Yardımcısı Ali Bozer’in Başbakanlık’a vekâlet etmesini istedi. Özal görevi Evren’den devraldıktan sonra, ANAP Kongresi’ne 1 hafta kala Yıldırım Akbulut’u yeni hükümeti kurmakla görevlendirdi ve Başbakan olarak atadı. Tabi ki chp de mhp de elini eteğini çekecek çünkü İhnsaoğlu kendisi kişisle olarak adaylığını koydu farkındaysanız hiçvir parti altında yapmıyor konuşmalarını. Şöyle bir gerçek var ki, Erdoğan'ın karşısında dokunulmazlık zırhında olmayan bu yüzden de şaibesi olmadığı geçmişinin temiz olduğu açık olan biri var ve Erdoğan siciliyle ilgili bu kişiye hiçbir şey diyemediği için kişisel hakaretler etmektenn çekinmiyor bu mübarek günde demedğini bırakmıyor peki bu adam ne yaptı da bu kadar nefret dolu söylemlere maruz kalıyor herkesin aday olma hakkı vardır. Karşıma saksı koydular demesi monşer demesi ki orada başka birşey demek istedi ama İhsanoğlu öyle efendi ki bana azizim demek istemiş teşekkür ederim dedi asla onun konuştuğu gibi konuşup seviyesiz bir durum oluşturmadı sizce bu ülkenin cumhurbaşkanının bu şekilde avam konuşmaları, kendi yapacağı icraatları anlatmak ve kendi odaklı omak yerine karşı tarafa saldırması kendini genel seçimlerde sanması çok mu doğru davbranışlar ne yapmak istiyor İhsanoğlu'nu kışkırtmak ve onun da bağırıp çağırmasını sağlamak istiyor birşey de bulamıyor başka kişisel saldırıyor ama başarılı olamayacak o insan onun konuştuğu seviyede asla konuşmayacak fark da burada zaten.
 
Son düzenleme:
X