E
EU2
Ziyaretçi
- Konu Sahibi EU2
- #1
Efsane....
Sarışınlığın sembolü..
Güzel kadın..
Talihsiz kadın..
Moda öncüsü..
Chanel 5 in unutulmaz mihenk taşı..
Havalandırma mazgalında etekleri ucusan beyazlı kadın..
kısacası bir Tanrıça...
"MARILYN MONROE
Genç neslin -istisnalar dışında- belki de bilmediği, bir zamanların sarışın bombasıydı o. Kısaca M.M denirdi.
Bugün MM'yi bilenlere tekrar anımsatmak, bilmeyen gençlere de tanıtmak amacıyla onun kısa hayat öyküsünü ve esrarlı ölümünü anlatacağız. Ölümünün ardından okuduklarım - ki, sizlere de aktaracağım- bana gerçekten de onun da tıpkı Prenses Diana gibi (bak: günlüğümün genel kültür kategorisi) bir cinayete kurban gittiğine beni inandırdı.
Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926'da, yıldızların, sinemanın kalbi Los Angeles'de dünyaya geldi. Asıl adı Norma Jean idi, babasıyla ilgili tartışmalar var, kimi biyografi yazarlarına göre zalim, kötü bir adammış, annesi ise ruh sağlığı hasta bir kadınmış, ve bir sinir krizi sonucu akıl hastanesine yatırılmış, orada ölmüş. Annesiz, babasız kalan Marilyn, bir öksüzler evine gönderilmiş, burada zavallı kızın başına cinsel taciz dahil kötü olaylar gelmiş, büyük ihtimalle buradan kurtulmak için, 16 yaşında, karşısına çıkan ilk eli yüzü düzgün gençle evlenmiş. (James Dougherty)
Kocası 2. Dünya Savaşı'na katılınca, Marilyn, kayınvalidesi ile birlikte bir fabrikada çalışmaya başlamış, orada ordu fotoğrafçısı David diye biri, kızın güzelliğini ilk farkeden kişi olmuş, Yank adlı dergide Marilyn'in resimleri basılmış, sonra modellik yapmaya başlamış, koyu kahverengi saçlarını sonradan dünyaca ünlenecek o platin sarısına boyatmış, (aslında doğal sarışın ama büyüyünce saçları koyulaşmış tabii)
1946'lı yıllarda bayağı ünlü bir 'kapak kızı' olmuş, ve artist ajanlarının onu keşfetmesi zor olmamış, Ben Lyon kızı keşfetmiş ve 20th Century Fox film şirketiyle anlaşma imzalamış, kıza 'Marilyn' ismini uygun görmüşler, ilk çevirdiği filmler çok başarılı olmamış, sonra bir gün kızın harika bir yeni yıldız olacağını sezen başka artist ajanları sayesinde All About Eve adlı filmde rol kapmış, bunu diğer filmler takip etmiş, kısa sürede Marilyn Monroe adı Amerika başta olmak üzere tüm dünyanın en tanınmış, 'sarışın bombası' olmuş.
Ünlü filmlerinden bazıları şöyle: Niagara, Erkekler Sarışınları Sever, Yaz Bekarı,
Dönüşü Olmayan Nehir, Otobüs Durağı, Uygunsuzlar (son filmi)
Marilyn'in kendisi kadar hoş, tatlı bir sesi de vardı ve filmlerindeki şarkıları kendisi seslendirirdi. Bye Bye Baby, River of No Return (bir kovboy filmidir), Diamonds Are A Girl's Best Friends ve daha pekçok şarkı seslendirdi...
M.M, yalnız 'aptal sarışın' rollerine çıkmaktan üzüntü duyuyor, kendisini geliştirecek yollar da arıyordu, hatta oyunculuk dersleri alıyordu, bir söyleşide, daha ciddi rollerde oynamak istediğini belirtmişti, dünyanın bu en güzel sarışını, doğal olarak dönemin ünlü erkekleriyle adı birlikte anılıyordu, birkaç kez kürtaj yaptırdığı da biliniyor..erkekler konusunda talihli biri değildi kuşkusuz, erkekler ona Marilyn Monroe olduğu için, zengin, ünlü olduğu için yaklaşıyorlardı, gerçek sevgiyi bulamadı, yazar Arthur Miller ve beyzbol oyuncusu Joe di Maggio ile evlilik yaptı ama sürdüremedi, sürekli psikologlara gidiyordu, uyku güçlüğü çekiyordu, uyku hapları olmadan uyuyamıyordu, bir zamanların fakir, öksüz kızı, şimdi muhteşem bir malikanede yaşıyordu, tüm erkekler yanında pervane oluyordu, dünyaca ünlüydü ama mutsuzdu.
ışte başına iş açacağı en büyük hatayı bence o zamanlarda yaptı ve o yıl, ABD başkanı olan John Kennedy ile romantik bir ilişkiye başladı, Kennedy zaten çapkın bir başkan olarak tanınıyordu, bu yetmiyormuş gibi Kennedy'nin erkek kardeşi ile de görüştüğü söylendi, ne derece doğruysa...
Ve, 5 Ağustos 1962'de yatak odasında, yatağında, çıplak olarak, ölü bulundu. Tüm dünya şoke olmuştu! Daha 36 yaşındaydı! Baş ucunda boş uyku ilacı şişesi var dendi, alelaacele otopsi filan yapılıp, gömüldü. Cenazesine milyonlar katıldı. Ardından ölümünün cinayet olabileceği söylendi. Evet, Marilyn, ölmeden iki saat önce Beyaz Saray'ı aramıştı, bu kayıtlarda açıkça gözüküyordu, Ama en önemlisi kuaförü ve sadık dostuna telefonda bir şey söylemişti, kadın bunu asla açıklamadı, ancak 1997'de öleceğini anladığında bu sırrı açıkladı, Marilyn ona, 'Bugün beni Robert (Kennedy) aradı, tehdit etti, bağırdı, çok korkuyorum, Beyaz Saray'la ilgili çok sırlar biliyorum, ölümcül sırlar!' demişti! Ayrıca uyku hapı yüzünden öldü denilen MM'nin midesinde bir damla bile uyuşturucu izine rastlanmamıştı...başka anormal şeyler de vardı, hizmetçisi, onun yatak odasına asla telefon koymadığını söylemişti, halbuki öldüğünde odasında telefon vardı...bu konuda sonradan tv'de izlediğim bir filmde, MM'nin ölümüyle ilgili olarak çok tanınmış bir medyumdan yardım isteniyordu, medyum kadın, transa geçtiğinde, Marilyn'e zorla, makatından, enjektörle uyuşturucu zerk edildiğini gördüğünü söylemişti. Medyumlara inanır mısınız bilmem ama ABD'de kimi esrarengiz cinayetlerde FBI bile ünlü birkaç medyuma resmen başvuruyormuş. Okumuştum...
Marilyn Monroe hakkında onlarca biyografi var, (pekazı Türkçe'ye çevrilmiş) Ölümünden sonra eşki eşlerinde Joe di Magio, her ölüm yıldönümünde bir kırmızı gül koyarmış mezarına...
Marilyn'i Hollywood'un insanı öğütüp bitiren acımasız, sahte dünyasının öldürdüğünü söyleyenler de çok, ama ben onun ölümüne ABD başkanıyla ilişkisinin FBI'ı rahatsız etmesinin sebep olduğu teorisine inanıyorum.
Sonuçta, dünyanın en güzel sarışını, 36 yaşında dünyadan göçüp gitti..
Ardında bir sürü güzel, hoş film ve şarkılar bırakarak.... "
Sarışınlığın sembolü..
Güzel kadın..
Talihsiz kadın..
Moda öncüsü..
Chanel 5 in unutulmaz mihenk taşı..
Havalandırma mazgalında etekleri ucusan beyazlı kadın..
kısacası bir Tanrıça...
"MARILYN MONROE
Genç neslin -istisnalar dışında- belki de bilmediği, bir zamanların sarışın bombasıydı o. Kısaca M.M denirdi.
Bugün MM'yi bilenlere tekrar anımsatmak, bilmeyen gençlere de tanıtmak amacıyla onun kısa hayat öyküsünü ve esrarlı ölümünü anlatacağız. Ölümünün ardından okuduklarım - ki, sizlere de aktaracağım- bana gerçekten de onun da tıpkı Prenses Diana gibi (bak: günlüğümün genel kültür kategorisi) bir cinayete kurban gittiğine beni inandırdı.
Marilyn Monroe, 1 Haziran 1926'da, yıldızların, sinemanın kalbi Los Angeles'de dünyaya geldi. Asıl adı Norma Jean idi, babasıyla ilgili tartışmalar var, kimi biyografi yazarlarına göre zalim, kötü bir adammış, annesi ise ruh sağlığı hasta bir kadınmış, ve bir sinir krizi sonucu akıl hastanesine yatırılmış, orada ölmüş. Annesiz, babasız kalan Marilyn, bir öksüzler evine gönderilmiş, burada zavallı kızın başına cinsel taciz dahil kötü olaylar gelmiş, büyük ihtimalle buradan kurtulmak için, 16 yaşında, karşısına çıkan ilk eli yüzü düzgün gençle evlenmiş. (James Dougherty)
Kocası 2. Dünya Savaşı'na katılınca, Marilyn, kayınvalidesi ile birlikte bir fabrikada çalışmaya başlamış, orada ordu fotoğrafçısı David diye biri, kızın güzelliğini ilk farkeden kişi olmuş, Yank adlı dergide Marilyn'in resimleri basılmış, sonra modellik yapmaya başlamış, koyu kahverengi saçlarını sonradan dünyaca ünlenecek o platin sarısına boyatmış, (aslında doğal sarışın ama büyüyünce saçları koyulaşmış tabii)
1946'lı yıllarda bayağı ünlü bir 'kapak kızı' olmuş, ve artist ajanlarının onu keşfetmesi zor olmamış, Ben Lyon kızı keşfetmiş ve 20th Century Fox film şirketiyle anlaşma imzalamış, kıza 'Marilyn' ismini uygun görmüşler, ilk çevirdiği filmler çok başarılı olmamış, sonra bir gün kızın harika bir yeni yıldız olacağını sezen başka artist ajanları sayesinde All About Eve adlı filmde rol kapmış, bunu diğer filmler takip etmiş, kısa sürede Marilyn Monroe adı Amerika başta olmak üzere tüm dünyanın en tanınmış, 'sarışın bombası' olmuş.
Ünlü filmlerinden bazıları şöyle: Niagara, Erkekler Sarışınları Sever, Yaz Bekarı,
Dönüşü Olmayan Nehir, Otobüs Durağı, Uygunsuzlar (son filmi)
Marilyn'in kendisi kadar hoş, tatlı bir sesi de vardı ve filmlerindeki şarkıları kendisi seslendirirdi. Bye Bye Baby, River of No Return (bir kovboy filmidir), Diamonds Are A Girl's Best Friends ve daha pekçok şarkı seslendirdi...
M.M, yalnız 'aptal sarışın' rollerine çıkmaktan üzüntü duyuyor, kendisini geliştirecek yollar da arıyordu, hatta oyunculuk dersleri alıyordu, bir söyleşide, daha ciddi rollerde oynamak istediğini belirtmişti, dünyanın bu en güzel sarışını, doğal olarak dönemin ünlü erkekleriyle adı birlikte anılıyordu, birkaç kez kürtaj yaptırdığı da biliniyor..erkekler konusunda talihli biri değildi kuşkusuz, erkekler ona Marilyn Monroe olduğu için, zengin, ünlü olduğu için yaklaşıyorlardı, gerçek sevgiyi bulamadı, yazar Arthur Miller ve beyzbol oyuncusu Joe di Maggio ile evlilik yaptı ama sürdüremedi, sürekli psikologlara gidiyordu, uyku güçlüğü çekiyordu, uyku hapları olmadan uyuyamıyordu, bir zamanların fakir, öksüz kızı, şimdi muhteşem bir malikanede yaşıyordu, tüm erkekler yanında pervane oluyordu, dünyaca ünlüydü ama mutsuzdu.
ışte başına iş açacağı en büyük hatayı bence o zamanlarda yaptı ve o yıl, ABD başkanı olan John Kennedy ile romantik bir ilişkiye başladı, Kennedy zaten çapkın bir başkan olarak tanınıyordu, bu yetmiyormuş gibi Kennedy'nin erkek kardeşi ile de görüştüğü söylendi, ne derece doğruysa...
Ve, 5 Ağustos 1962'de yatak odasında, yatağında, çıplak olarak, ölü bulundu. Tüm dünya şoke olmuştu! Daha 36 yaşındaydı! Baş ucunda boş uyku ilacı şişesi var dendi, alelaacele otopsi filan yapılıp, gömüldü. Cenazesine milyonlar katıldı. Ardından ölümünün cinayet olabileceği söylendi. Evet, Marilyn, ölmeden iki saat önce Beyaz Saray'ı aramıştı, bu kayıtlarda açıkça gözüküyordu, Ama en önemlisi kuaförü ve sadık dostuna telefonda bir şey söylemişti, kadın bunu asla açıklamadı, ancak 1997'de öleceğini anladığında bu sırrı açıkladı, Marilyn ona, 'Bugün beni Robert (Kennedy) aradı, tehdit etti, bağırdı, çok korkuyorum, Beyaz Saray'la ilgili çok sırlar biliyorum, ölümcül sırlar!' demişti! Ayrıca uyku hapı yüzünden öldü denilen MM'nin midesinde bir damla bile uyuşturucu izine rastlanmamıştı...başka anormal şeyler de vardı, hizmetçisi, onun yatak odasına asla telefon koymadığını söylemişti, halbuki öldüğünde odasında telefon vardı...bu konuda sonradan tv'de izlediğim bir filmde, MM'nin ölümüyle ilgili olarak çok tanınmış bir medyumdan yardım isteniyordu, medyum kadın, transa geçtiğinde, Marilyn'e zorla, makatından, enjektörle uyuşturucu zerk edildiğini gördüğünü söylemişti. Medyumlara inanır mısınız bilmem ama ABD'de kimi esrarengiz cinayetlerde FBI bile ünlü birkaç medyuma resmen başvuruyormuş. Okumuştum...
Marilyn Monroe hakkında onlarca biyografi var, (pekazı Türkçe'ye çevrilmiş) Ölümünden sonra eşki eşlerinde Joe di Magio, her ölüm yıldönümünde bir kırmızı gül koyarmış mezarına...
Marilyn'i Hollywood'un insanı öğütüp bitiren acımasız, sahte dünyasının öldürdüğünü söyleyenler de çok, ama ben onun ölümüne ABD başkanıyla ilişkisinin FBI'ı rahatsız etmesinin sebep olduğu teorisine inanıyorum.
Sonuçta, dünyanın en güzel sarışını, 36 yaşında dünyadan göçüp gitti..
Ardında bir sürü güzel, hoş film ve şarkılar bırakarak.... "
Son düzenleyen: Moderatör: