Kırık Kanatlar

Elif

Onur Üyesi
Pro Üye
12 Temmuz 2006
34.878
29.932
60
Anadolu’nun kabuk değiştirdiği, yeni bir kadere doğru ilerlediği bir dönem, Ankara’da Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal’i Meclis Başkanı ve Başkomutan seçiyor. Ülke Kurtuluş Savaşı’na girmek üzere. Gençler askere yazılıyor, insanlar bu savaşa mali destek sağlamak üzere varını yoğunu teslim ediyor.

Hikayenin açıldığı Nazım Bey’in çiftliği ise bu ortamda mütevazi bir nişan hazırlığı içinde. Uzaktan gelen top sesleri, tüm çiftliğin üyelerinin kaderlerinin değişeceğinin habercisi gibi. Nazım Bey’le buluşacak olan Yüzbaşı Cemal, Nazlı’nın tüm hayatını değiştirecek değişim rüzgârını taşıyor. Babası tarafından özenle yetiştirilmiş, eğitimiyle, giyimi kuşamıyla farklı, narin bir kız olan Nazlı savaşın getirdiği yoksullukla, zorluklarla savaşmayı öğrenmek zorunda kalıyor.

Yüzbaşı Cemal’in, ilk görüşte vurulduğu, kendi emrindeki bir askerin nişanlısı olan Nazlı’ya aşkını itiraf etmesi hiç de kolay olmamaktadır. Savaş süresince Nazlı ile birlikte yaşamaya gelen yeğenleri Zeynep ve Ayşe, çetelerin, asker kaçakçılarının, padişah yanlısı Muhtar ve onun kötü niyetli oğlunun kıskacında hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda birbirinden güçlü ve etkileyici aşklarıyla farklı serüvenler yaşamakta, kimi zaman dayanışıp kimi zaman çatışmaktadır.

Savaşın bitiminden sonra Cemal, Ankara’da görev almak yerine Anadolu’da kalmayı tercih eder. Savaşın yaralarının sarılacağı bir döneme girilmiştir. Cemal, Nazlı’nın yaşadığı bölgede görev alır. Nazlı, ölen nişanlısının ailesinin tüm ısrarlarına rağmen kendi çiftliğini eski günlerine döndürmeye çalışır. Cemal ise kendi bölüğünde çatışırken ölen Nazlı’nın nişanlısı Ahmet’in hatırası yüzünden Nazlı’ya aşkını itiraf edememektedir.
 
elif ablam diziyi ilk başından beri izliyodum ama cemali öldürdüklerinden sonra filmin anlamı kalmadı şuanda filmde heycan kalmadı bana göre tarihimizi anlatıyor belki ama artık sapıtmaya başladılar oyüzden seyretmiyorum
 
Anadolu’nun kabuk değiştirdiği, yeni bir kadere doğru ilerlediği bir dönem, Ankara’da Büyük Millet Meclisi Mustafa Kemal’i Meclis Başkanı ve Başkomutan seçiyor. Ülke Kurtuluş Savaşı’na girmek üzere. Gençler askere yazılıyor, insanlar bu savaşa mali destek sağlamak üzere varını yoğunu teslim ediyor.

Hikayenin açıldığı Nazım Bey’in çiftliği ise bu ortamda mütevazi bir nişan hazırlığı içinde. Uzaktan gelen top sesleri, tüm çiftliğin üyelerinin kaderlerinin değişeceğinin habercisi gibi. Nazım Bey’le buluşacak olan Yüzbaşı Cemal, Nazlı’nın tüm hayatını değiştirecek değişim rüzgârını taşıyor. Babası tarafından özenle yetiştirilmiş, eğitimiyle, giyimi kuşamıyla farklı, narin bir kız olan Nazlı savaşın getirdiği yoksullukla, zorluklarla savaşmayı öğrenmek zorunda kalıyor.

Yüzbaşı Cemal’in, ilk görüşte vurulduğu, kendi emrindeki bir askerin nişanlısı olan Nazlı’ya aşkını itiraf etmesi hiç de kolay olmamaktadır. Savaş süresince Nazlı ile birlikte yaşamaya gelen yeğenleri Zeynep ve Ayşe, çetelerin, asker kaçakçılarının, padişah yanlısı Muhtar ve onun kötü niyetli oğlunun kıskacında hayatta kalmaya çalışırken, aynı zamanda birbirinden güçlü ve etkileyici aşklarıyla farklı serüvenler yaşamakta, kimi zaman dayanışıp kimi zaman çatışmaktadır.

Savaşın bitiminden sonra Cemal, Ankara’da görev almak yerine Anadolu’da kalmayı tercih eder. Savaşın yaralarının sarılacağı bir döneme girilmiştir. Cemal, Nazlı’nın yaşadığı bölgede görev alır. Nazlı, ölen nişanlısının ailesinin tüm ısrarlarına rağmen kendi çiftliğini eski günlerine döndürmeye çalışır. Cemal ise kendi bölüğünde çatışırken ölen Nazlı’nın nişanlısı Ahmet’in hatırası yüzünden Nazlı’ya aşkını itiraf edememektedir.
 
Şahin ve Nevzat, Peçeli meselesi üzerine iyice gerginleşmiştir. Şahin, Nevzat'tan Peçeli ve Emine'yle ilgili tüm gerçekleri anlatmasını ister. Nevzat ise Şahin'e Ayşe'den dolayı nefret beslemektedir. Aralarındaki çatışma kavgaya dönüşecekken Nevzat, Şahin'in yarası yüzünden kavgadan vazgeçer. Nevzat'ı konuşturamayan Şahin, Ayşe'den yardım ister. Ancak Ayşe de Nevzat'ın kıskançlığından nasibini alır. Hiç ummadığı sözleri işiten Ayşe adeta kaçarcasına Nevzat'ın yanından ayrılır. Nevzat,Ayşe'yi Şahin'le birlikte olmakla suçlar. Kahrolan Ayşe bir de Nevzat'ın aylarca dağlarda bir kadınla beraber olduğunu öğrenince daha da yıkılır.

Bu arada Reşat İstanbul'daki Rahip Fred'i kasabaya davet eder. Rahip Fred İstanbul'da İngiliz muhipleri cemiyetinde görev yapan bir İngiliz ajandır. Amacı halifeyi cumhuriyete karşı doldurarak kargaşa yaratmaya çalışmaktır. Bu nedenle Halife Abdülmecit'i doldurur.

Mustafa Kemal geçirdiği rahatsızlık sonrasında İzmir'e dinlenmeye gidecektir. Güvenliğini ise Şahin'in arkadaşı olan Sedat üstlenmiştir. Sedat, İzmir'e, oradan da kasabaya Şahin'in yanına gelerek ondan yardım ister.

Bu sırada Nevzat'la konuşamayan ve onun haksız suçlamalarına maruz kalan Ayşe, Nevzat'a mektup yazmaya karar verir. Ve ne yazık ki mektubu okumadan mahkemeye giren Nevzat mahkemede kendini savunmaz ve tüm suçlamaları kabul eder. Ferit Bey'in tuttuğu avukatları da kabul etmez. Mahkeme kararı ise acımasızdır. Her şeyden önemlisi Nevzat kendisi için yapılan planlardan habersizdir.
 
Şahin ve Nevzat, Peçeli meselesi üzerine iyice gerginleşmiştir. Şahin, Nevzat'tan Peçeli ve Emine'yle ilgili tüm gerçekleri anlatmasını ister. Nevzat ise Şahin'e Ayşe'den dolayı nefret beslemektedir. Aralarındaki çatışma kavgaya dönüşecekken Nevzat, Şahin'in yarası yüzünden kavgadan vazgeçer. Nevzat'ı konuşturamayan Şahin, Ayşe'den yardım ister. Ancak Ayşe de Nevzat'ın kıskançlığından nasibini alır. Hiç ummadığı sözleri işiten Ayşe adeta kaçarcasına Nevzat'ın yanından ayrılır. Nevzat,Ayşe'yi Şahin'le birlikte olmakla suçlar. Kahrolan Ayşe bir de Nevzat'ın aylarca dağlarda bir kadınla beraber olduğunu öğrenince daha da yıkılır.

Bu arada Reşat İstanbul'daki Rahip Fred'i kasabaya davet eder. Rahip Fred İstanbul'da İngiliz muhipleri cemiyetinde görev yapan bir İngiliz ajandır. Amacı halifeyi cumhuriyete karşı doldurarak kargaşa yaratmaya çalışmaktır. Bu nedenle Halife Abdülmecit'i doldurur.

Mustafa Kemal geçirdiği rahatsızlık sonrasında İzmir'e dinlenmeye gidecektir. Güvenliğini ise Şahin'in arkadaşı olan Sedat üstlenmiştir. Sedat, İzmir'e, oradan da kasabaya Şahin'in yanına gelerek ondan yardım ister.

Bu sırada Nevzat'la konuşamayan ve onun haksız suçlamalarına maruz kalan Ayşe, Nevzat'a mektup yazmaya karar verir. Ve ne yazık ki mektubu okumadan mahkemeye giren Nevzat mahkemede kendini savunmaz ve tüm suçlamaları kabul eder. Ferit Bey'in tuttuğu avukatları da kabul etmez. Mahkeme kararı ise acımasızdır. Her şeyden önemlisi Nevzat kendisi için yapılan planlardan habersizdir.
 
Elif merak ettim btün bu yazdığın dizileri izliyor musun sen yaaa:uhm:
 
Bende çok seviyordum bu diziyi ama....Cemal ve Nazlı öldükten sonra konuyu çok toparlayamadılar,Ayşe ve Nevzat'ın birleşememesi,konunun tarihimizden uzaklaşması,tamam arada ülkemiz tarihiyle ilgili şeyler koyuyorlar ama Nevzat'la Şahin arasındaki çekişmenin Ayşe'nin gözyaşlarının gölgesinde kalıyor ve konu uzadıkça sıkmaya başlıyor,çok güzeldi ama artık ben sıkıldım,aynı Ihlamurlar Altında dizisi gibi bu da seyirci kaybında
 
geçen sene başladığında fragmanlarından etkilenerek seyretmiştim. hatta bu diziye sevgim, beni sete kadar götürdü 2 kez. Oyuncularından bazılarıyla bile tanıştım. ancak sizlerinde söylediği gibi artık başlangıçtaki konudan o kadar uzaklaştı ki intiharlar,ihanetler,yanlış anlaşılmalar diğer dizilerden hiç farkı kalmadı.
 
yeni bölüm özeti

Nevzat’a 40 yıl hapis cezası

Nevzat’a mahkemenin verdiği ceza, Erzurum’da 40 yıl sürecek bir mahkumiyettir. Nevzat, karardan sonra Ayşe’nin mektubunu okumaya karar verir ve korkunç bir yanlış yaptığını anlar. Kıskançlığının ve gururunun bedeli ağır olmuştur.

Ama Yüzbaşı Şahin, gururu için yaşamından bile vazgeçme karalılığı gösteren Nevzat’ın bu gidişine seyirci kalmayacaktır.

Ertesi gün yola çıkan Nevzat, Şahin Yüzbaşı’nın ona hazırladığı gizli plandan habersiz, yüreğindeki ‘Ayşe’ yangınını, Erzurum’un buz tutmuş günlerinde 40 yıllık bir yalnızlıkla söndürmeye gitmektedir.

Diğer yanda Reşat, İstanbul’daki İngiliz ajanı Rahip Fred’i kasabaya davet etmiştir. Rahip Fred, Halife Abdülmecit’e yurtdışına gideceğini söyleyerek, Tütüncüzade Memduh kimliğiyle kasabaya gelir. Amacı yakında İzmir’e gelecek olan Mustafa Kemal’in yakınlarında olmaktır.

Reşat, Rahip Fred’i ağırlamak için Matilda’nın evini seçer.

Eski Muhtar Recep’in aniden ortadan kaybolması kasabada merak uyandırmıştır.

Nevzat, Erzurum yolcuğunun başlarında kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır.

alıntı olduğunu söylemem gerek yok galiba :)
 
33.BÖLÜM ÖZETİ

Nevzat’a Cumhuriyet düşmanlarına karşı savaşan gizli bir teşkilat tarafından birlikte çalışma teklifi yapılır. Nevzat bu teklif karşısında önce kararsız kalır. Ancak Cumhuriyet’in ilanından sonra ortaya çıkan Cumhuriyet aleyhtarı olayları öğrenince tabii ki bu yolda çalışmayı kabul edecektir. Ancak Şahin’in de bu teşkilatın bir ferdi olduğunu bilmemektedir.

Bu gelişmelerden habersiz olan Ayşe, Erzurum’a, Nevzat’ın yanına gitmeye karar vermiştir. Ferit Bey’den aldığı iş teklifini hemen kabul eder. Çünkü Erzurum’a gidebilmesi için gerekli parayı bu sayede kazanabilecektir. Ayşe’nin bu beklenmedik kararı Şahin’i zor durumda bırakır. Ayşe’yi bu kararından vazgeçirmek kolay olmayacaktır.

Matilda kasabada saygın bir hanımefendi rolüne bürünmüş, Kaymakam’la samimi ilişkiler içine girmiştir.

Tütüncüzade Memduh kılığındaki Rahip Fred ise Mustafa Kemal’in İzmir’e harp oyunları için gelişini fırsat bilerek ona suikast hazırlığına girişir.

Ancak Rahip Fred’in hiç hesaba katmadığı bir şey vardır...

alıntıdır
 
Nevzat’a mahkemenin verdiği ceza, Erzurum’da 40 yıl sürecek bir mahkumiyettir. Nevzat, karardan sonra Ayşe’nin mektubunu okumaya karar verir ve korkunç bir yanlış yaptığını anlar. Kıskançlığının ve gururunun bedeli ağır olmuştur.

Ama Yüzbaşı Şahin, gururu için yaşamından bile vazgeçme karalılığı gösteren Nevzat’ın bu gidişine seyirci kalmayacaktır.

Ertesi gün yola çıkan Nevzat, Şahin Yüzbaşı’nın ona hazırladığı gizli plandan habersiz, yüreğindeki ‘Ayşe’ yangınını, Erzurum’un buz tutmuş günlerinde 40 yıllık bir yalnızlıkla söndürmeye gitmektedir.

Diğer yanda Reşat, İstanbul’daki İngiliz ajanı Rahip Fred’i kasabaya davet etmiştir. Rahip Fred, Halife Abdülmecit’e yurtdışına gideceğini söyleyerek, Tütüncüzade Memduh kimliğiyle kasabaya gelir. Amacı yakında İzmir’e gelecek olan Mustafa Kemal’in yakınlarında olmaktır.

Reşat, Rahip Fred’i ağırlamak için Matilda’nın evini seçer.

Eski Muhtar Recep’in aniden ortadan kaybolması kasabada merak uyandırmıştır.

Nevzat, Erzurum yolcuğunun başlarında kimliği belirsiz kişilerce kaçırılır.
 
Nevzat ve Şahin, Mustafa Kemal Paşa’nın emrinde

Yeni kurulan Cumhuriyet’i parçalamak isteyen hainlerin planladığı suikast girişimi; Sedat, Şahin ve Nevzat tarafından başarıyla bertaraf edilmiştir. Mustafa Kemal Paşa artık İzmir’dedir. Rahip Fred, Ermeni suikastçılar Armen ve Vartan‘ın başarısızlığının faturasını yine onlara kesmiştir. Ancak Fred, kirli oyunlarından vazgeçmek niyetinde değildir. Bunu Sedat da bilmektedir. İki suikastçı öldürülmüş ancak üçüncüsü hala dışarıdadır. Nevzat bu karmaşada gördüğü Şahin’in de gizli teşkilat için çalıştığını öğrenmekte gecikmez. Aralarında eskiden kalma hesabı halledip asıl görevlerine dönmeye karar verirler. O da İzmir’deyken Paşa’yı hainlerin saldırılarından korumaktır. Harp oyunları başlamıştır. Mustafa Kemal Paşa harp oyunlarına çok önem vermektedir. Çünkü yeni kurulan cumhuriyetin dışarıdan ve içeriden gelecek tehditlere karşı ne kadar sağlam olduğunu dosta düşmana göstermek gereklidir. Yani mücadele henüz bitmemiştir. Ayşe ise Erzurum’da sandığı Nevzat‘ın peşinden gitmeye niyetlidir. Ferit Bey‘in yanında çalışarak bu uzun yol için para biriktirmektedir. Zeynep ise muallimelik konusunda yaptığı başvurunun kaymakam tarafından kabul edilmemesinden dolayı üzgündür. Yunus bunu öğrenince konuyu halletmeye karar verir. Ferit Bey bir gece ev ahalisine müjdeyi verir. İzmir’e, harp oyunlarını seyretmeye, Reis-i Cumhur Mustafa Kemal Paşa’yı görmeye gideceklerdir. Ancak Ayşe’yi orada bir büyük sürpriz beklemektedir. Çünkü Ayşe‘nin orada olacağından habersiz olan Sedat ve Şahin, Nevzat‘ı da alanda asayişi tesis etme göreviyle harp oyunlarına götürür. Ayşe, harp oyunları meydanında coşku ile Mustafa Kemal Paşa’nın gelişini izlerken, Paşa’nın arkasında bir tanıdık yüz görür. Bu, Nevzat’ tan başkası değildir…

alıntıdır
 
Nevzat ile Ayşe hem çok yakın, hem çok uzaklar

Ayşe, harp oyunları alanında Nevzat’ı görmüştür. Nevzat gizli görevi nedeniyle Ayşe‘den kaçmak zorunda kalmıştır. Zira Erzurum’da olmadığı ortaya çıkacak ve bu yüzden Gizli Teşkilat için çalıştığını herkese açıklamak zorunda kalacaktır. Gizlilik, bu teşkilatın en katı kuralıdır.

Sedat ve Şahin, Ayşe’ye gördüğünün bir hayal olduğu iddiasında bulunurlar. Zeynep ve Ferit Bey de bu görüşü destekler. Çünkü onlar da Nevzat‘ı görmemiştir. Herkes Ayşe’nin sinirleri bozulduğu için böyle bir hayal gördüğünden emindir. Ancak Ayşe de gördüğünün Nevzat olduğundan emindir. Nevzat ise Ayşe’ye dokunacak kadar yakın olmasına, onun yalvarıp yakarmalarını duymasına rağmen ona dokunamaz. Bu ona büyük acı verir.
Yunus ise Zeynep‘in İzmir’e gitmiş olmasından cesaret alıp onun için sıcak bir sürpriz hazırlama eğilimindedir.

Nevzat, iki suikastçı Vartan ve Armen‘in tespit edilen yazıhanesine gece arama yapmaya gider. Yazıhaneyi ararken beklenmedik biri daha gizlice gelmiştir. Nevzat ve ekibi bu fırsatı kaçırmaz ve ‘Medet’ adlı bu adamı derdest edip Teşkilatın karargahında sorguya alırlar. Gözden kaçırdıkları bir nokta vardır. O da dışarıda erketedeki Medet’in adamı ‘Yasin’ dir. Bu adamları da tabii ki Rahip Fred organize etmiştir.

Sedat ve Nevzat büyük bir ipucu yakaladıklarının farkına vardıkları anlarda Ayşe de kendi planını uygulamaya koyar. Nevzat ‘a, Erzurum’a gönderilmek üzere gizlice bir mektup yazar. Bu mektupla Nevzat‘ın gerçekten Erzurum’da olup olmadığını anlayacaktır. Nevzat tabii ki Ayşe‘nin çok yakınındadır ve belki de çok yakın bir zamanda gerçekten karşısına çıkacaktır.

alıntıdır
 
cemal ve nazlı varken güzeldi evet...Ama şimdi de çok sürükleyici bence özellikle Atatürk'lü sahneler beni çok etkiliyor.Bir şey daha söylemem gerek Nevzat ve Ayşe'nin aşkı ...Nevzatın bakışları bilemiyorum ya favori ikilim:)
 
Kırık Kanatlar’dan muhteşem final!


Mustafa Kemal Paşa’ya yapılmak istenen suikast girişimi Yüzbaşı Sedat ve Nevzat’ın başında bulunduğu teşkilat tarafından kısa sürede aydınlatılır. Suikastın maşası olan Armen ve Vartan kardeşlerin yazıhanesinde yakalanan Medet hakkında derhal araştırma yapılır. Nevzat, bu hainin Çerkez Ethem’le birlikte Yunanistan’a kaçan Hacı Hami’nin kardeşi olduğu gerçeğiyle yüz yüzedir. Bu çok önemli bir bulgudur. Medet serbest bırakılarak gizlice takibe alınır. Medet kısa sürede takip edildiğini anlar. Ona yardım edecek tek kişi Rahip Fred’dir. Yüzbaşı Sedat, Nevzat’ı Medet’in peşinden belki de sonu olmayan bir yola gönderir. Nevzat, Yunanistan’a geçmek zorunda kalacaktır. Belki de bir daha vatan toprağına asla dönemeyecektir. Nevzat her ne pahasına olursa olsun Ayşe’sine bu durumu anlatmak ister. Bunun için bütün yasakları bir kenara bırakır. Ayşe ise Nevzat’ın Erzurum’a gitmediğinden emindir. Bunu anlamanın tek yolu Erzurum’a giderek Nevzat’ın orada olmadığını kendi gözleriyle görmektir. Artık Erzurum yolculuğunun vakti gelmiştir. Zeynep’in de Ayşe ile birlikte Erzurum’ a gideceğini öğrenen Yunus’un dünyası yıkılır.
 
X