İnterNet SözLüğü

BenNazKsK

Çiçek&Böcük:)
Kayıtlı Üye
6 Mayıs 2007
3.943
9
İNTERNET SÖZLÜĞÜ 1


/ : Taksim işareti. web adreslerinde kullanılır.



@ : e-mail adreslerinde kullanıcı ismini kullanıcının Internet
adresinden ayırmak için kullanılır. Örneğin ahmet@yahoo.com



\ : Ters taksim işareti. Çoğunlukla DOS ve Windows dizinlerinde
kullanılır.



~ : Web adreslerinde kullanılır. Bir alt dizini gösterir.



100BaseFX : Fiber kablo kullanılan 100 Mbps'lik Fast Ethernet
spesifikasyonu. 400 metreyi geçmeyen bağlantılar için kullanılır.



100BaseT : UTP kablo kullanan 100 Mbps'lik Fast Ethernet spesifikasyonu.
100BaseT bağlantısı, ağ üzerinde trafik yokken darbeler gönderir.



100BaseTX :
UTP veya STP kablo kullanılan 100 Mbps'lik Fast Ethernet
spesifikasyonu. İlk kablo çifti veriyi almak için, ikincisi iletmek için
kullanılır. 100BaseTX 100 metreyi geçen bağlantılarda kullanılmaz.



3-D (Üç Boyutlu) : Bilgisayarlarda derinliği algılamayı sağlayan görüntü
biçimini tanımlar.





ACD (Automatic Call Distribution) :
Otomatik Çağrı Dağıtımı. Gelen çağrıları merkezi ofisten farklı
yerlerdeki çalışanlara yönlendiren cihaz veya servis.



Active matrix (Aktif matriks) : Taşınabilir bilgisayarların sıvı
kristal ekranlarında kullanılan teknoloji, TFT olarak da bilinir. Pasif matris
(çift taramalı - dual scan) ekranlara göre daha geniş bir açıdan iyi görüntü
sağlar.



Adapter (adaptör) : Bir donanım veya elektronik parçanın başka bir
donanım veya elektronik parçaya, herhangi bir fonksiyon kaybına yol açmadan
bağlanabilmesini sağlayan cihaz.



Add-in : Ana programa eklenebilen ek yardımcı yazılımlar için kullanılır.



Add-on : Bir bilgisayarın kapasitesini artırmak için takılan bir
donanım birimi olabileceği gibi, ana yazılımın özelliklerini artıran yardımcı
bir yazılım da olabilir.



ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line) : Asimetrik Sayısal Abone Hattı.
Varolan telefon hatları üzerinden yüksek bant genişliğinde sayısal
verilerin iletilmesini sağlayan teknoloji. Çevirmeli telefon servislerinden
farklı olarak sürekli bir bağlantı sağlar. ADSL, aynı hat üzerinden
analog (ses) bilgilerin iletilmesine de izin verir.



Agent : Ajan. Internet'te bilgi toplayan bir program. Sizin olmadığınız
zamanlarda da bazı servisleri periyodik olarak yerine getirebilir. Verdiğiniz
parametrelere göre ilgilendiğiniz bilgileri toplar, bunları günlük veya
belirlediğiniz periyotlarda size sunar.



AGP (Accelerated Graphics Port) : Üç boyutlu grafiklerin sıradan
PC'lerde gösterilmesini sağlayan bir arabirim spesifikasyonu. Intel tarafindan
geliştirildi.



Algorithm : Bir sorunu çözmek için belirlenmiş kurallar veya işlemler.



Analog : Analog teknoloji, belirli bir frekansdaki alternatif
elektromanyetik akımın, değişken frekansdaki işaretlere veya taşıyıcı
dalgaların büyüklüğüne eklenmesi ile gerçekleştirilen elektronik iletim.
Yayın ve telefon iletişimi analog teknoloji kullanılarak gerçekleştirilir.



Analog-to-digital conversion (ADC) : Analogdan sayısala dönüştürme.
Değişken (analog) bir işaretin içeriği değişmeksizin çok seviyeli (sayısal)
bir işarete dönüştürülmesi.



Anti-virus yazılımı : Bilgisayarınızın disklerinde bilinen veya
potansiyel virusleri arayıp bulan ve yok eden bir program türü.



API (Application Programming Interface) : Uygulama Programlama Arayüzü.
Diğer programlarla bilgi alışverişinde bulunan programları yazan programcılar
tarafından kullanılır.



Applet : Küçük bir uygulama programıdır. Java diliyle oluşturulur
ve bir HTML sayfasına yerleştirilir.



Application Layer : Uygulama Katmanı. OSI (Open Sytems Interconnection)
referans modelinde 7. katman. E-mail, dosya transferi ve terminal emülasyonu
gibi işlemlere servis verir.



Application Server : Uygulama Sunucusu. Dağıtık yapıdaki bir ağda
bulunan bir bilgisayarda çalıştırılan sunucu yazılımı. Üç katmanlı
uygulamaların bir parçasıdır. Bu üç katman: Kullanıcı arayüzü (GUI),
uygulama sunucusu ve veritabanı sunucusudur.



Architecture : Mimari. Bilgi teknolojilerinde, özellikle bilgisayarlarda
ve networklerde mimari, genel yapıyı, elektronik komponentleri, bilgisayarın
iç yapısını ve işletim sistemini belirler.



ASCII : Metin dosyalarında en çok kullanılan formattır. Bir ASCII
dosyasındaki her bir karakter, 7 haneli ikili sayı sistemi ile gösterilirler.
Bu şekilde 128 adet karakter gösterilebilir.


Assembler : Temel bilgisayar komutlarından oluşan ve komutları
bilgisayar işlemcisinin anlayabileceği şekilde ikili kod durumuna çeviren
bir program.



Asynchronous : Zamanuyumsuz. Bilgisayar programlamasında işlemlerin
birbirinden bağımsız olarak yapılabilmesidir. İstemci/sunucu modeli kullanılarak
sunucular, pek çok istemciden gelen zamanuyumsuz çalışma taleplerini yönetebilirler.



ATM (Asynchronous Transfer Mode) : Veriyi 53 byte'lık hücrelere bölen
ve onları sayısal işaret teknolojisini kullanarak fiziksel bir ortam üzerinden
ileten bir anahtarlama teknolojisi. Yüksek hızlı iletimin avantajını
kullanmak için tasarlanmıştır.



Authentication : Onaylama. Özel veya herkese açık ağlarda, ağa bağlanan
kişinin kimliğinin tespiti için gereklidir.İşlem şifre girilerek gerçekleştirilir.



Authorization : İzin. Sisteme giriş izni vermek. Çok kullanıcılı
sistemlerde sistem yöneticisi, sisteme girebilecek kişilere giriş izni ve kişilere
bağlı olarak da sistemde yapabileceği işlemler için belirli izinler verir.



B2B (business-to-business) :
e-biz de denir. Internet'te kurumlarla tüketiciler arasında değil de kurumlar
arasındaki ürün, servis ve bilgi alışverişi.



Backbone : Omurga. Ağın en ağır trafiği taşıyan parçası; bir
binanın içine, şehre veya bölgeye yayılmış olan LAN'ları birbirine bağlar.



Backplane : Bir şasi içindeki arabirim kartı ile veri yolları ve güç
dağıtım yolları arasındaki fiziksel bağlantılar.



Backup : Yedekleme. Ekipmanın bozulması durumu düşünülerek dosyaların
veya veritabanının başka bir yere kopyalanması işlemi.



Bandwidth : Bant genişliği. Bir ağ kablosunun taşıyabileceği
maksimum veri miktarı, bps (bit per second) birimi ile ölçülür.



Barcode :
Barkod. Belirli bir ürünü, şahsı veya yeri temsil edecek
şekilde çizgi ve boşluklardan oluşturulmuş görüntü. Kod, sayıları ve
diğer işaretleri göstermek için dikey çubuk ve boşluk dizilerini kullanır.
Kodları okumak için bir barkod okuyucu kullanılır.



Baseband : Temel bant. Tek taşıyıcı frekansın kullanıldığı
klasik bir ağ teknolojisi. Ethernet buna iyi bir örnektir. Buna 'Narrowband'
da denir. Karşıtı 'broadband'dir.



Baud : Saniyede iletilen işaret sayısını gösteren işaret hızı
birimi. Her bir işaret elemanı 1 bit'le gösterilirse, baud yerine bps (bit
per second - saniyedeki bit sayısı) de kullanılabilir.



Benchmark : 1) Bir ürünün veya sistemin ölçüldüğü şartlar.
2) Belirli bir işletim sistemini veya uygulamayı ölçmek için özel
olarak tasarlanmış bir program. 3) Kullanıcıların iyi tanıdıkları
bir ürünle daha yeni bir ürünün kıyaslanması. 4) Bir ürünün karşılaması
gereken performans kriterleri dizisi.



Beta test : Yazılım geliştirmede yazılım testinin ikinci aşamasıdır.
Ürün piyasaya çıkmadan önceki testleri içerir. İlk aşama alpha testidir.



Beta version :
Beta testi aşamasındaki yazılımın testçilere dağıtılan
sürümü.



Binary : Bilgisayarların verileri gösterirken kullandıkları ikili sayı
sistemi. Sadece 0 ve 1 sayılarını içerir.



Binary file : Metin dışındaki bilgi formatlarını (grafik, ses,
elektronik tablo vs.) içeren dosya. Bir metin dosyası değildir. Bilgisayarın
anlayacağı bir şekilde bit'lerden oluşmuş bir dosyadır.



BIOS (Basic Input/Output System) : Bilgisayar açıldıktan sonra
sistemin çalışmaya başlaması için işlemci tarafından kullanılan
program. Bilgisayarın işletim sistemi ile sabit disk, klavye ve mouse gibi
cihazlar arasındaki veri akışını yönetir.



Bit : Verinin en küçük birimidir. Tek bir ikili değere sahiptir, ya 0'dır
ya da 1.



Bitmap : Bir görüntü alanını ve her bir pikselin rengini belirler.
GIF ve JPEG, bitmap içeren grafik görüntü dosya tipine iyi birer örnektir.



Bit rate : Bit hızı. Sayısal iletişimde, bir iletişim ağının
belirli bir noktasından saniyede geçen bit sayısını gösterir. Veri
transfer hızı da denir.



Bluetooth : Mobil telefonların, bilgisayarların ve diğer mobil cihazların
birbirleriyle, ev ve işyerlerindeki kısa dalga kablosuz bağlantıları
kullanan telefon ve bilgisayarlarla kolaylıkla bağlantı kurabilmelerini sağlayan
spesifikasyon.



Boolean logic : Bilgisayardaki veriyi sorgulamak için AND, OR veya NOT
gibi terimler kullanılan sistem.



Boot : Bir bilgisayarı boot etmek, bilgisayarın belleğine işletim
sistemini yüklemektir. Sistem yüklendiğinde, artık bilgisayar kullanıcının
herhangi bir uygulamayı çalıştırması için hazır durumdadır.



Bps (Bits per second) : Saniyede bit sayısı. Bir modemin veri iletim hızıdır.



Bridge : Köprü. İletişim ağlarında, aynı protokolu (örneğin
Ethernet veya Token Ring) kullanan yerel alan ağlarını birbirine bağlamak için
kullanılan ürün.



Broadband : Tek bir iletişim ortamında birden fazla veri kanalı sağlayan
iletişimi gösterir.



Broadcast : Yayın. Genelde birşeyi bütün yönlere aynı anda yöneltme
anlamındadır. Radyo veya televizyon yayını, alıcısını doğru işaret
kanalına ayarlayan herkesin alabileceği radyo dalgaları üzerinden yapılan
bir iletimdir. Bazen bütün üyelere gönderilen e-mail'ler için de kullanılır.
İletişimde bir ağ üzerindeki bütün noktalara veri paketi gönderimi için
kullanılır.



Broadcast adress :
Yayın adresi. Bütün istasyonlara bir mesaj gönderimi
için ayrılmış özel adres.



Broadcast domain : Yayın alanı. İletişim alanında, topluluk içindeki
bir cihazdan çıkan yayını alacak olan bütün cihazlar topluluğu için
kullanılır. Yayın alanı genellikle router'larla sınırlanır, çünkü
router'lar yayını geçirmezler.



Broadcast Storm :
Yayın fırtınası. Pek çok yayının bütün ağ bölümlerine
aynı anda gönderilmesi şeklindeki istenmeyen bir ağ durumu. Bir yayın fırtınası
ağın bant genişliğinin büyük bir bölümünü işgal eder ve ağın devre
dışı kalmasına neden olabilir.



Browser :
Web'de yayınlanan bilgiyi aramak için kullanılan bir yazılım
paketi; en çok kullanılanları Microsoft Internet Explorer ve Netscape'dir.



Buffer :
Tampon. Donanım cihazları ile farklı hızlarda çalışan
veya farklı öncelikleri olan programlar tarafından paylaşılan bir veri alanıdır.
Tampon, her cihazın veya işlemin diğerini engellemeden çalışmasını sağlar.
İletişimde, iletilen verinin tutulduğu depolama alanı için kullanılır.
Tampon, ağ cihazları arasındaki işlem hızı farklılıklarını ortadan
kaldırmak için kullanılır.



Bug : Hata. Bilgisayar teknolojisinde, bir programdaki kodlama hatasını
gösterir.



Burst : Aralıklı bir işlem sırasında belirli bir miktarda verinin alınması
ve gönderilmesidir.



Bus : Bir bilgisayar parçasından diğerlerine gönderilen işaretlerin
üzerinden geçtiği, kablolardan veya diğer ortamlardan oluşan fiziksel işaret
yolu.



Business intelligence : Kurumsal bilgisayar kullanıcılarının daha iyi
karar vermelerine yardımcı olmak için, veriyi toplamak, depolamak, analiz
etmek ve ona erişim sağlamak için kullanılan uygulama ve teknoloji
kategorisi. Business intelligence uygulamaları, karar destek, sorgu ve
raporlama, OLAP (online analytical processing), istatistik analizi, tahmin ve
veri arama uygulamalarını içerir.



Byte : Pek çok bilgisayar sisteminde sekiz bit'in oluşturduğu bir
bilgi birimi olarak kullanılır. Çoğunlukla bir karakteri gösteren bir
birimdir (örneğin, "g", "5" veya "?").





Cable : Kablo. Koruyucu bir kılıf içinde bakır kablonun
veya optik fiberin oluşturduğu veri iletim ortamı.



Cable modem : Kablo modem. PC'nizi yerel kablolu TV hattına bağlamanızı
ve veriyi 1.5 Mbps hızında almanızı sağlayan cihaz.



Cache : Bir şeyin geçici bir süre saklandığı yer. Web sayfalarını,
diskinizdeki browser'in cache dizininde saklayabilirsiniz. O sayfaya tekrar dönmek
istediğinizde, browser sayfayı gidip sunucudan almak yerine cache'den alır ve
size zaman kazandırır. Bilgisayarlar çeşitli seviyelerde cache içerirler,
bunların arasında bellek cache'i (ön bellek) ve disk cache'i vardır.



CAD (Computer Aided Design) :
Mimarlar, mühendisler, tasarımcılar,
sanatçılar ve teknik çizimle uğraşan kişiler tarafından kullanılan bir
yazılım tipi. CAD yazılımları iki veya üç boyutlu modeller yaratmak için
de kullanılabilir.



Call center : Çağrı merkezi. Müşterilerden gelen çağrılarla
birlikte diğer çağrıların da bilgisayar otomasyonu yardımıyla yönetildiği
merkez.



Carrier : Taşıyıcı. Bilgi teknolojisi alanında, başka bir veri taşıyıcı
işaret tarafından modüle edilmiş olan tek frekanslı elektromanyetik dalga
veya alternatif akım. İletişim endüstrisinde ise, telefon şirketi veya
iletişim servisi veren diğer şirketler için kullanılır.



Category 5 cabling : Kategori 5 kablolaması. Standart UTP kablolamanın
beş derecesinden biri. Veriyi 100 Mbps hızda iletir.



Cell : Hücre. Ağ alanında ATM tipi anahtarlamada temel veri birimi
olarak kullanılır.



Cell relay : Ağ teknolojisi, küçük, sabit boyutlu veri paketlerine
veya hücrelere dayanır. Hücreler sabit uzunlukta olduklarından, donanımda yüksek
hızlarda işlenip anahtarlanabilirler. Cell relay, aralarında ATM, IEEE 802.6
ve SMDS gibi protokollerinde bulunduğu pek çok yüksek hızlı ağ
protokolunun temelidir.



CGI (Common Gateway Interface) : Bir Web sunucunun aynı bilgisayarda çalışan
bir uygulamayla ve uygulamanın da (CGI programı) Web sunucu ile nasıl iletişim
kuracağını belirleyen kurallar dizisi. Herhangi bir uygulama, CGI standardına
göre giriş-çıkışı idare ediyorsa, bir CGI programı olabilir.


Cgi-bin : Bir Web sunucuda CGI programlarının tutulduğu dizine verilen
ad.





CGMP : Cisco Group Management Protocol. IP host'ların
ve router'ların IGMP'leri (Internet Group Management Protocol) tarafından
bildirilen multicast trafiğini tanımak için Cisco anahtarları tarafından
kullanılır. Anahtarlar bu bilgiyi, multimedya ortamındaki trafiği kısıtlayarak
yerel ağ bant genişliğini korumak için kullanırlar.



Channel : Kanal. 1) İletişimde üzerinden işaretlerin aktığı
ayrı bir yol. 2) Radyo ve televizyonda, bir kullanıcının seçebildiği
ayrı bir program kaynağı. 3) Optik fiber iletiminde, ayrı bir ışık
dalga boyu. 4) Internet'te, yenilenen bilgiyi otomatik olarak gönderen,
önceden belirlenmiş bir Web sitesi. 5) Bilgisayar ve Internet pazarında,
üretici ile alıcı arasındaki kuruluşlar. 6) IRC kullanımında,
belirli bir chat grubu.



Channel-attached : Kanal bağlantısı. Bir bilgisayara veri kanalları
(giriş/çıkış kanalları) tarafından bağlanmış cihazlar.



Chassis : Şasi. Bir otomobilin, uçağın, bilgisayarın veya çok parçalı
herhangi bir cihazın üzerine kurulduğu yapı.


Checksum : İletim biriminden geçen bit'lerin sayısı. Aynı birimden
alıcıda da bulunur. Böylece alıcıya aynı sayıda bit'in ulaşıp ulaşmadığı
kontrol edilebilir.



Circuit : Devre. 1) Elektronikte, elektrik akımının taşındığı
iki veya daha çok nokta arasındaki yol. 2) İletişimde, iki veya daha
fazla nokta arasında işaretlerin taşındığı özel yol.



Circuit switching : Devre anahtarlama. Bir çağrı boyunca, çağrıyı
yapanla alan arasında olması gereken özel fiziksel devredeki anahtarlama
sistemi. Daha çok telefon ağlarında kullanılır.



Client :
İstemci. Ağ üzerindeki bir nokta. Bir sunucu tarafından sağlanan
kaynakları kullanan kullanıcı iş istasyonu.



Client/server : İstemci/sunucu. İki bilgisayar programı arasındaki
ilişkiyi tanımlıyor. Programlardan biri (istemci), talebini yerine getirecek
olan programdan (sunucu), bir servis talebinde bulunur. Bir ağ üzerinde
istemci/sunucu modeli, farklı yerlere dağıtılmış programlar arasında
uygun bir iletişim yolu sağlar.



Clock speed : Saat hızı. Bir bilgisayarda, işlemcinin çalışma
temposunu ayarlayan bir osilatör tarafından saniyede üretilen darbe sayısı.
Genellikle MHz (megahertz veya saniyede milyon darbe) olarak ölçülür.



Cluster : 1) Kişisel bilgisayar depolama teknolojisinde,
bilgisayarın işletim sistemi tarafından yönetilen, sabit diskteki dosya
depolama mantık birimidir. 2) İletişim teknolojisinde, ortak bir
kontrol birimine veya sunucuya veya bir grup sunucuya bağlanmış terminal veya
iş istasyonu grubudur. Böylelikle yapılan işler paylaşılabilir veya
sunuculardan biri arızalandığında diğeri devreye girebilir.



Coaxial cable : Kablolu TV bağlantılarında, Ethernet veya diğer
tipteki yerel alan ağlarında kullanılan kablo.



Codec : 1) (coder-decoder) İletişimde, analog işaretleri sayısal
bit serilerine ve sayısal işaretleri de analoga dönüştürmek için darbe
kod modülasyonunu kullanan cihaz. 2) (Compression/decompression) Büyük
dosya veya programları küçültmek için sıkıştıran ve daha sonra açan özel
bir program.



Coding : Kodlama. İkili işaretleri taşımak için kullanılan elektrik
teknikleri.



Collision : Çarpışma. Bir Ethernet ağında, aynı anda veri iletmek
isteyen iki cihazın yol açtığı sonuç. Veri paketlerinin çarpıştığını
tespit eden ağ her ikisini de iptal eder. Çarpışma, Ethernet ağının doğal
bir sonucudur.



COM (Component Object Model) : Program komponent nesnelerini geliştirmek
ve desteklemek için Microsoft'un bir çalışması. COM+, DCOM ve ActiveX arayüzlerini
ve araçlarını içerir.



COM port : İletişim yuvası. Bilgisayarlarda dışardan modem gibi
cihazların takıldığı yuva.



Command : Komut. Kullanıcının bilgisayarın işletim sistemine veya
bir uygulama programına, bir servisi uygulaması için verdiği özel emir.



Compiler :
Derleyici. Belirli bir programlama dilinde yazılmış
komutları işleyen ve onları bilgisayar işlemcisinin kullanacağı bir
formata dönüştüren özel bir program.



Component :
Komponent. 1) Programlama ve mühendislikte komponent,
büyük bir programın veya yapının tanınabilen bir parçasıdır. Genellikle
bir komponent, bir fonksiyon veya ona ilişkin fonksiyonlar grubunu sağlar. 2)
Nesne yönelimli programlamada ve dağıtık nesne teknolojisinde komponent,
yeniden kullanılabilen bir program parçasıdır. Aynı bilgisayardaki veya dağıtık
bir ağda başka bir bilgisayarda bulunan diğer komponentlerle birlikte bir
uygulamayı oluştururlar.



Compression : Sıkıştırma. Zamandan veya yerden tasarruf etmek için
verinin boyutunu küçültme işlemi.



Concentrator : Konsantratör. Veri iletim işaretlerini ileriye doğru
aktaran cihaz. Bazen uzak erişim hub'ları için de aynı terim kullanılır.



Connectionless : Bağlantısızlık. Sanal bir devre olmaksızın veri
transferi yapılmasını tanımlar.



Connection-oriented : Bağlantı yönelimli. Sanal bir devre kurulmasını
gerektiren veri transferini tanımlar.


 
İNTERNET SÖZLÜĞÜ 2



Convergence : 1) Bilgi işlem teknolojisinde, kişisel
bilgisayarın, iletişimin ve televizyonun birleştirilip herkesin kullabileceği
seviyeye getirilmesi. 2) İletişim teknolojisinde, ağ topolojisinde yapılan
değişikliği kabul etmek için özel bir yönlendirme protokolü çalıştıran
bir grup ağ cihazının hızı ve özellikleri.



Cookie : Bir Web sitesinin sabit diskinize yerleştirdiği bilgi. Daha
sonra tekrar o siteyi ziyaret ettiğinizde bu bilgi sayesinde sizi hatırlayacaktır.



Core router :
Paket anahtarlamalı yıldız topolojisinde omurganın bir
parçası olan router. Çevredeki ağlardan diğer ağlara giden trafiğin tümünün
üzerinden geçeceği tek kanaldır.



Cpi (characters per inch) : İnç başına basılan karakter sayısı.
Sabit genişlikteki fontlar için kullanılır. Değişken genişlikteki fontlar
ortalama bir cpi değerine sahiptir.



Cps (characters per second) :
Nokta vuruşlu yazıcıların saniyede bastıkları
karakter sayısı.



CPU (Central Processing Unit) :
Merkezi İşlem Birimi. Bilgisayar
programlarının komutlarını işleyen merkezi birim olan işlemci veya mikroişlemci
için eskiden kullanılan bir deyim.



CRM (Customer Relationship Management) :
Müşteri İlişkileri Yönetimi.
Kurumların müşteri ilişkilerini düzenli bir şekilde yürütmelerine yardımcı
olan yazılım ve metodolojiler için kullanılan terim.



CRT (Cathode Ray Tube) : Görüntülerin elektron ışınlarının
fosforlu yüzeyine düşmesi ile oluştuğu özel bir tüp. Pek çok bilgisayar
monitöründe kullanılır.



CSU/DSU (Channel Service Unit/Digital Service Unit) :
Kanal Servis
Birimi/Sayısal Servis Birimi. Yerel alan ağlarında (LAN) kullanılan sayısal
veri çatılarını, geniş alan ağı (WAN) çatılarına veya tersine dönüştüren
modem boyutundaki bir cihaz.



CTI (Computer telephony integration) : Bilgisayar ve telefon ağlarının
bir arada çalışmalarını sağlayan yazılım. Çağrıya özel verileri sağlamak
için daha çok çağrı merkezlerinde kullanılır.



Cursor : İmleç. Kullanıcının metni gireceği yeri ekranda gösteren
işaret.





Data mining : Veri arama. Daha önce bulunmayan
ilişkileri ortaya çıkarabilmek için yapılan veri analizi.



Data rate :
Veri hızı. Belirli bir sürede bir yerden başka bir yere
iletilen sayısal veri miktarı.



Data warehouse : Veri ambarı. Bir kurumun çeşitli kaynaklarından
gelen verilerin tamamının veya önemli kısımlarının toplandığı depolama
alanı. Çeşitli uygulamalardan ve kaynaklardan alınan veriler veri ambarındaki
bir veritabanında tutulacak şekilde düzenlenirler ve analitik uygulamalar
tarafından kullanılmak veya kullanıcı sorguları için hazır hale
getirilirler.



Database : Veritabanı. Kolayca erişilebilecek, yönetilebilecek ve güncellenebilecek
şekilde düzenlenmiş olan bir veri topluluğu. Bir veritabanı, satış işlemleri,
ürün bilgileri, stoklar ve müşteri bilgileri ile ilgili kayıtları barındırır.



Database management system : Veritabanı yönetim sistemi. Bir veya
birden fazla kullanıcının bir veritabanına bilgi girmesine veya veritabanındaki
bilgilere erişmesine izin veren bir program.



Debugging : Bir bilgisayar programındaki hataların bulunup düzeltilmesi
işlemi.



Decission support system : Karar destek sistemi. Kullanıcıların iş
kararlarını daha kolay verebilmesi için verileri analiz eden ve sonuçları
kullanıcıya sunan bir uygulama.



Decryption : Başkalarının okumasını engellemek amacıyla şifrelenen
bilgilerin tekrar eski formatına dönüştürülmesi.



Dedicated line : Özel hat. Bir kullanıcının veya kurumun günün 24
saati kullanımına hazır olan, iki nokta arasındaki iletişim hattı.



Default :
Kullanıcı bir ayar parametresini veya herhangi bir değeri
belirlemediği zaman, uygulamanın kullandığı daha önceden belirlenmiş
sabit bir değer veya ayar parametresi.



Delay : 1) Kullanıcının başlattığı bir işlemle, işleme
karşılık aldığı ilk yanıt arasında geçen süre. 2) Belirli bir
kaynaktan gönderilen bir veri paketinin belirli bir yol üzerinden hedefe ulaşması
için gereken süre.



Demodulation :
Modüle edilmiş bir işaretin eski durumuna dönüştürülmesi
işlemi. Modemler bu işlemi, analog bir işareti orijinal haline (sayısal) dönüştürmek
için uygularlar.



Denial of service attack :
Internet'te, belirli servisleri almakta olan
kullanıcıların bu servisleri alamama durumuna getirilmeleri. Danial of
service (DoS) attack, bir bilgisayar sistemindeki dosyalara ve programlara da
zarar verebilir.



Destination adress : Hedef adres. Ağ üzerinde veriyi alan bir cihazın
adresi.



Device driver : Cihaz sürücü. Bilgisayara takılmış belirli tipteki
bir cihazı kontrol eden program. Cihaz sürücüler, yazıcılar, ekranlar,
CD-ROM okuyucular ve disket sürücü gibi cihazlar için kullanılırlar.



Dial-up : Pek çok kullanıcının bir çok hatta sahip bir sistem üzerinden
kurdukları telefon bağlantısı. Sınırlı bir süre için sürdürülür.
Alternatifi, sürekli bir bağlantı sağlayan kiralık hat bağlantısıdır.



Dial-up line : Bir telefon ağını kullanarak anahtarlamalı devre bağlantısı
yoluyla kurulmuş iletişim hattı.



Digital audio tape (DAT) : Sayısal ses bantı. Profesyonel çalışmalarda
sesin sayısal olarak kaydedilmesi için kullanılan teknik ve kayıt ortamı.



Digital signal processing (DSP) :
Sayısal işaret işleme. Sayısal
iletişimin doğruluğunu ve sürekliliğini sağlamak için kullanılan çeşitli
teknolojiler.



Digital signature :
Sayısal imza. Bir mesajı göndereni veya bir dokümanı
hazırlayanı tespit etmek için kullanılan elektronik imza.



Directory :
Dizin. 1) Internet'te, konu başlıklarının ve alt
başlıklarının düzenli bir şekilde sunulduğu kılavuz. Bunlardan en çok
bilineni Yahoo'dur. 2) Bilgisayarda, birbirine bağlı dosyaların diğerlerinden
ayırdedilebilmesi için bir isim verilerek tutuldukları klasörlerden oluşan
yapı.



Directory services : Dizin servisleri. Servis sağlayıcıların ağ
cihazlarını konumlandırmalarına yardımcı olan servisler.



Docking station : Taşınabilir bilgisayarların masaüstü bilgisayar
gibi çalışmalarına izin verecek şekilde bağlantılar sağlayan bir donanım
parçası. Docking station'lar ağ kartı da içerirler, böylece taşınabilir
bilgisayarları ağa bağlarlar.



Domain : Alan. Bir isimle belirlenen bilgi alanı. Internet'te ağ
adresleri dizisini içerir.



Domain name system (DNS) :
Alan ismi sistemi. İsimlerin IP (Internet
Protocol) adreslerine dönüştürülme yolu.



Download : İndirme. Bir dosyanın bir bilgisayardan diğerine
iletilmesi. Internet'te bir kullanıcının bir Web sitesinde bulunan bir dosyayı
kendi bilgisayarına alması.



DRAM : Bilgisayarlarda kullanılan bir bellek türü. Depolama hücrelerindeki
bilgilerin sürekli yenilenmesini gerektirir.



DSL (Digital Subscribe Line) : Normal telefon hatları üzerinden
verilerin yüksek bant genişliklerinde iletilmesini sağlayan teknoloji.



Dynamic HTML :
HTML'in önceki sürümüne göre daha gösterişli ve daha
interaktif Web siteleri yaratılmasına izin veriyor, yeni programlama olanakları
sunuyor.





E-business :
e-iş. İşlerin Internet üzerinde
yönetimi. Sadece mal alım satımını değil, müşterilere servis vermeyi ve
iş ortakları ile birlikte çalışmayı da kapsar.



E-commerce :
Elektronik ticaret. Internet üzerinden servis ve mal alım
satımı işlemleri.



Edge router : ATM ağlarında kullanılan bir terim. Yerel ağlar ile ATM
omurga ağı arasında veri yönlendirmesini sağlayan ağ cihazıdır.



EDI (Electronic Data Interchange) : Elektronik veri değişimi. Veri alış
verişi için standart bir format. Daha çok iş dokümanlarının transferinde
kullanılır.



EEPROM :
Sadece okunabilen, ancak üzerindeki bilgiler silinip yeniden yüklenebilen
bir bellek türü.



E-mail :
e-posta. İletişim kanalları kullanılarak bilgisayar üzerinden
mesaj alışverişi. E-posta mesajları genel olarak metin formatındadır.
Ancak grafik veya başka veri tiplerini mesajınıza iliştirip gönderebilirsiniz.



Encoder : Sayısal ses teknolojisinde, wav ses dosyalarını MP3 dosya
formatına dönüştüren program.



Encryption :
Veriyi, istenmeyen kişilerin anlayamayacakları bir biçime
sokan özel bir algoritmanın uygulanması.



Enterprise : Bilgisayar kullanan organizasyonlar için kullanılır.
Pratik kullanımında daha çok büyük kurumları gösterir.



Enterprise network : Kurumsal ağ. Bir kurumun ana noktalarını birbirine
bağlayan ağ. WAN'dan farkı, kurumun kendi özel bir ağ olmasıdır.



Entity : Varlık. İletişim alanında genel olarak yönetilebilen bir ağ
cihazını gösterir.



EPROM :
Silinebilen programlanabilir bellek. Üzerindeki program silinip
yeniden yüklenebilir.



ERP (Enterprise Resource Planning) :
Üretim yapan veya diğer iş
alanlarında çalışan kurumların iş birimlerini yönetmelerine yardımcı
olan çok modüllü bir uygulama. Yönetilebilen iş birimleri arasında üretim
planlama, satın alma, yedek parça stoğu, sipariş izleme gibi birimler
bulunabiliyor. ERP uygulaması, finans ve insan kaynakları modüllerini de içerir.
Sistem çoğunlukla bir veritabanı ile entegre bir biçimde kullanılır.





Ethernet :
En çok kullanılan yerel alan ağı
teknolojisi.



Extranet : Bir intranet'e sahipseniz, müşterilerin, tedarikçilerin ve
diğer önemli kişilerin ihtiyaçları olduğu alanlara güvenli bir şekilde
erişmelerini sağlayarak, onun bir kısmını bir extranet haline dönüştürebilirsiniz.



FAQ (Frequently asked questions) : Sıkça sorulan sorular. Internet'in
bir özelliği haline geldi. Internet üzerinde çeşitli konularda sık sorulan
sorulara verilen yanıtları içeren pek çok FAQ bölümü bulabilirsiniz.



Fast Ethernet : IEEE 802.3u spesifikasyonuna dayanan Fast Ethernet,
10BaseT Ethernet spesifikasyonuna göre 10 kat fazla hız sağlar. Ayrıca çatı
formatı, MAC mekanizmaları ve MTU gibi özellikleri de korur. Teorik olarak çıkış
hızı toplam 100 Mbps'i bulur.



Fault management :
Hata yönetimi. OSI tarafından belirlenen ağ yönetiminin
beş kategorisinden biri. Ağ hatalarının bulunmasını ve kontrol edilmesini
sağlar.



FDDI (Fiber Distributed Data Interface) : 200 km'yi geçmeyen yerel ağlarda,
fiber optik hatlar kullanılarak veri iletişim yolları kurulmasını
belirleyen standart.



Fiber optic : cam, plastik kablo veya fiber üzerinde iletişimin ışık
darbeleri ile yapılmasını sağlayan teknoloji ve ortam.



Fibre Channel : Fiber Kanal. Bilgisayar cihazları arasında 1 Gbps hızında
iletişim kurulmasını sağlayan teknoloji. Çoğunlukla sunucularla depolama
cihazları arasında veya depolama cihazlarının kendi aralarındaki iletişim
için kullanılır.



File allocation table (FAT) : Dosya yeri tablosu. Bir sabit diskte
saklanan dosyaların haritasını tutar. Diske kaydedilen dosyalar cluster'larda
(diskin temel birimi) tutulurlar, bunların da yan yana olması gerekmez. İşletim
sistemi dosyanın kaydedildiği cluster'ları bu tabloya bakarak öğrenir ve
bulur.



File extensions : Dosya ekleri. Bir dosyanın formatını gösteren,
dosya isminin devamında yer alan ekler.



File formats : Dosya formatları. Kullandığınız her programda
dosyalar belli formatlarda kaydedilirler. O dosyaları tekrar açmak için ya
aynı programı kullanmak ya da o formatı destekleyen başka bir program
kullanmak gerekir.



File sharing : Dosya paylaşımı. Bilgisayar verilerinin herkes tarafından
veya belirli kişiler tarafından paylaşımı. Çoğunlukla ağ üzerinde ayrılan
bir alanda toplanan dosyalar kolaylıkla kullanıcılar tarafından paylaşılabilir.



File system : Dosya sistemi. Bilgisayarda dosyaların isimlendirilme ve
bilgisayarda tutulma sistemidir. Dosyalar klasörlerin oluşturduğu bir dizin
yapısında tutulurlar.



File transfer : Dosya transferi. Dosyaların bir ağ cihazından diğerine
aktarılmasına izin veren ağ uygulamaları kategorisi.



Filter :
Filtre. 1) Programlamada, belirli kriterleri karşılaması
beklenen giriş ve çıkışları kontrol etmek için kullanılan program. 2)
İletişimde belirli tipte işaretlerin geçmesine izin veren cihaz.



Firewall : Özel ağ kaynaklarını diğer ağ kullanıcılarından
korumak için, bir geçit sunucusuna yerleştirilen uygulama.



FireWire : Apple'ın çeşitli cihazların bilgisayara bağlanabilmesi için
geliştirdiği bir standart. 63 kadar cihaz tek bir kablo ile 400 Mbps transfer
hızında bilgisayarlara bağlanabiliyor.



Firmware : ROM'a yüklenmiş yazılım komutları.



Flash memory :
Flash bellek. Cep telefonlarında, sayısal kameralarda, ağ
anahtarlarında ve taşınabilir bilgisayarlardaki PC Card'larda kullanılan bir
bellek türü.



Flow : Akış. Bir ağdaki iki nokta arasında ver akışı.



Flow control : Akış kontrolü. Ağ üzerindeki cihazlar arasında gidip
gelen verinin yönetimi.



Flowchart :
Akış diyagramı. Bir programın akış mantığı, iş veya
üretim prosesleri ve organizasyon şeması gibi şeylerin grafik olarak gösterimi.



Folder : Klasör. Dosya sistemlerinde dosyaların içinde tutulduğu klasörler.



Font : Belirli bir tipte ve büyüklükteki yazı karakteri seti.



Footprint : Bilgi teknolojisinde bir donanım biriminin veya yazılımın
kapsadığı alan.



Forwarding : İletim. Ağ üzerindeki bir cihaz yoluyla bir çatıyı
(frame) son hedefe doğru gönderme işlemi.



Fragmantation : Bir paketi, paketin orijinal boyutunu desteklemeyen bir ağ
üzerinden iletmek için daha küçük parçalara bölme işlemi.



Frame : Çatı. 1) İletişimde, adres ve belirli protokol kontrol
bilgilerini de içerecek şekilde, ağ noktaları arasında iletilen veri. 2)
Video ve film kayıtlarında, görüntü dizisinin tek bir karesi.



Frame Relay : Yerel ağlarla geniş alan üzerindeki uç noktalar arasında,
aralıklı olarak sağlanan veri iletişimi için tasarlanmış iletişim
servisi.



Frequency-division multiplexing (FDM) : Pek çok işaretin tek bir iletişim
kanalı üzerinden iletilmesi için geliştirilmiş bir teknik. Her bir işaret
farklı bir frekansda gönderilir.



Front-end : Ön uç. Kullanıcının doğrudan kullandığı uygulama.
Back-end, arka uç uygulamalar, ön uç uygulamaları destekleyen servisleri
dolaylı yollardan sunarlar.



FTP (File Transfer Protocol) : Internet üzerinde dosya alışverişini
basitleştiren standart bir Internet protokolu.



Full Duplex : Gönderici ile alıcı istasyon arasında aynı anda veri
transferini gerçekleştirme özelliği. Tam duplex 100BaseT, 200 Mbps'lik bir
çıkış hızı sağlar (her bir yönde 100 Mbps). Fiberle kullanıldığında
daha uzak mesafelere iletime de izin verir. Tam duplex'de bir 100BaseFX bağlantısı
2 km'ye ulaşabilir.





Gateway : Geçit. Bir ağa giriş noktası.



GB (gigabyte) :
1 milyar byte civarında bir depolama alanını gösterir.



Gbps : Saniyede 1 milyar bit. Veri iletim ortamının bant genişliği ölçüsü.



Geographic information system (GIS) : Coğrafi Bilgi Sistemi. Harita
bilgisi verilerinin alınıp analiz edilmesini sağlar. Hava tahmini, satış
analizi ve nüfus tahmini gibi alanlarda kullanılır.



GHz : 1 milyar hertz. Alternatif akım veya elektromanyetik dalga frekans
ölçüsü. Bilgisayarlarda işlemcinin saat hızını gösterir.



Gigabit : 1 milyar bit. İki iletişim noktası arasında saniyede
iletilen bit sayısının ölçüsü olarak kullanılır.



Gigabit Ethernet :
1 Gbps hız sağlayan bir yerel ağ standardı. Çoğunlukla
ağ omurgalarında kullanılır.



Global Positioning System : Küresel Konumlandırma Sistemi. Dünya etrafında
bir yörünge izleyen 24 uydu yoluyla dünya üzerindeki çok küçük şeylerin
bile yerini belirlemeyi mümkün kılan sistem. Doğruluk derecesi 10 ile 100 m
arasında bir farkla değişiyor.



GPRS (General Packet Radio Service) : Paketlere dayalı bir kablosuz
iletişim sistemi. Mobil telefon ve bilgisayar kullanıcılarına 56 ile 114
Kbps'lik hızlar arasında Internet'e sürekli bağlanma olanağı sağlıyor.



Graphics accelerator : Grafik hızlandırıcı. Bilgisayar ekranındaki görüntüyü
sürekli yenileyen bir bilgisayar programının yüklenebildiği bilgisayar parçası,
video kartına takılan bir yonga seti. Bilgisayarın grafik gösterim hızını
artırarak bazı efektlerin kullanılmasını mümkün kılıyor.



Groupware : Farklı yerlerde çalışan insanların bir arada çalışmalarına
yardımcı olan programlar. Bu tip yazılımların sağladığı servisler arasında
ajanda paylaşımı, bir yazı üzerinde ortak çalışma, e-posta idaresi,
paylaşılan veritabanına erişim ve elektronik toplantılar gibi servisler
bulunuyor.



GSM (Global System for Mobile communication) : Avrupa'da yaygın olarak
kullanılan sayısal bir mobil telefon sistemi. 900 veya 1800 MHz hızlarında
çalışıyor.



GUI (Graphical User Interface) : Grafik Kullanıcı Arayüzü. Bugünün
önde gelen işletim sistemlerinin kullanıcılara sundukları arayüz.





Hacker : Aslında
akıllı programcı anlamına gelen bir terim, ancak günümüzde Internet üzerinden
bilgisayar sistemlerini çökertmeye çalışan kötü niyetli programcılar için
kullanılıyor.



Half-duplex : Veri iletiminin tek bir taşıyıcı üzerinden iki yönde
ancak farklı zamanlarda yapıldığı durum.



Handshake/handshaking : El sıkışma, anlaşma. Telefon iletişiminde
iki modem, bağlantı sırasında hangi protokolün kullanacağı konusunda
bilgi alışverişinde bulunur ve anlaşırlar.



Header : Başlık. 1) Bir dokümanın ekranda görüntülendiğinde
veya yazıcıdan çıkarıldığında, başında yer alan yazı ve görüntü
kombinasyonundan oluşan başlık. 2) E-posta'da, e-posta'nın geldiği
yeri, adresi, diğer alıcıları, mesaj önceliği seviyesini ve diğer
bilgileri gösteren e-posta'nın bir parçası. 3) Bir bilgisayar dosyasında,
dosyanın içeriğinden önce gelen, içeriğin uzunluğunu ve dosyanın diğer
özelliklerini gösteren bölüm. 4) Bir ağ iletim biriminde, veri veya
kontrol işaretlerinden önce gelir, dosya veya iletim birimi hakkında, uzunluk
ve bağlı bulunan başka dosya veya iletim birimi olup olmadığı gibi
bilgileri içerir.



Hertz (Hz) : Saniyedeki çevrim sayısını gösteren frekans birimidir.
Evlerde kullandığımız elektrik 50 Hz'dir. Ancak iletişim daha yüksek
frekanslarda yapıldığından kilohertz (KHz) veya megahertz (MHz) mertebesinde
değerler kullanılır.



Heterogeneous : Heterojen, tek biçimli olmayan. Bütünü oluşturan parçaların
farklılığını gösterir. Çoğunlukla, farklı üreticilerin parçalarının
bir arada çalıştırılmasıyla oluşturulan ağlar için kullanılır.
 
X