- 22 Nisan 2012
- 1.604
- 170
Merhaba.
En'ler yarışması esnasında pek yorum yapma, arkadaşları tebrik etme fırsatım olmadığından, biraz uzunca yazacaklarım olduğu için, yarışmayla ilgili başlıkta gereksiz bir kalabalık etsin istemediğimden ötürü, duygularımı, yorumlarımı ve iyi dileklerimi bu şekilde paylaşmayı daha münasip gördüm.
Forum başlıklarını biraz inceleyince, bu başlığı uygun buldum kendimce. Umarım yanılmamışımdır. Uygun değilse de, şimdiden hepinizden özür diliyorum ve sanırım zaten moderatörler tarafından gereği yapılacaktır diye düşünüyorum.
Öncelikle; Türkçeyi en güzel kullanan kk üyesi, En ciddi kk üyesi, En kibar / nazik kk üyesi, En güzel yorum yapan kk üyesi kategorilerinde, adımın geçmesine vesile olanlara ve zahmet edip adıma oy verenlere, güzel görüşlerinden ötürü çok ama çok teşekkür ediyorum.
Süreci takip edemedim, Sanırım hoş olmayan şeyler yaşanmış. Tabi ki üzücü ve keşke yaşanmasaydı.
Ama hiç bir şeyin, bu yarışmanın güzelliğine gölge düşürmesine müsaade etmemek lazım.
Ha, şöyle de bir gerçek var ki; ben kendi adıma çok zorlandım oy verirken. Gönlüm bir çok kişiye oy vermek istedi, seçip ayıramadım en olanını. Çünkü, gözüme iliştiği her seferinde çok keyifle, çok istifade ederek, çok beğenerek kimi zaman çok eğlenerek yorumlarını okuduğum bir dolu üye var, bunlardan bir çoğunun adı listelerde de geçiyordu. Ama seçim yapmak zorundaydım herkes gibi. Ancak, mecburen ve de sadece bazı başlıklarda bunu başarabildim.
Çok eğlenceli ve keyifli yanlarının çok daha fazla olduğu hepimizce malum zaten, önemli olan bu. Ve insanların tercihlerini; daha sık ve sürekli görüştükleri, aynı topiclerde çok şey paylaştıkları kişilerden yana kullanmalarını da yadırgamamak lazım. Çünkü zaten birşeyler bulduğu için yakınlaşıyor insanlar birbirine. Ve bu yarışmanın, kişilerin birbirlerine olan sevgilerini göstermek açısından da bir vesile gibi görülmesi de çok doğal.
Yine de; sadece bir kaç kere foruma girmiş olan bir üyenin açtığı bir başlık söz konusu olduğunda dahi, herkes önerileriyle, olabildiğince o kişiye yardımcı olmaya çalışıyor öyle değil mi? Ve bu forumda neler neler paylaşılıyor, birlikte ağlanıp, birlikte gülünüyor, birlikte geyik yapılıyor, birlikte zayıflanıyor, birlikte saçlar uzatılıyor, bebek sahibi olma süreçleri, hamilelik süreçleri an be an birlikte paylaşılıyor, tezkereci güzeller hep birlikte şafak sayıyor, gelin adayları hep birlikte çeyiz düzüyor, yeni gelinler yeni hayatlarını birlikte paylaşıyor, sınavlara birlikte hazırlanılıyor ....... bunun sonu gelmez, zaten bunları hepimiz biliyoruz.
KK, çok şey demek aslında ve aynı zamanda katkı demek, dostluk demek, paylaşım demek, emek demek...
"Yarışmaya çok fazla anlamlar yüklememek gerekir" cümlesini ise göreceli buluyorum. Evet, bu bir eğlence ve kaynaşma vesilesi, bir hoşluk, böyle görmek lazım.
Çirkin ve etiksiz davranmayı gerektirecek bir şeyler yapılmaya değmeyecek olması bakımından ise; durum biraz farklılaşıyor sanırım.
Bazı şeylerin sanal veya gerçek ortamda olması ayrımına gidilmeksizin, hoş olmadığı gerçeğini de unutmamak lazım. Reelde de olsa, kabul görebilecek veya haklı kabul edilebilecek bir yanı yok bazı davranışların, bazı yaklaşımların, her konuda bu öyle değil midir? Yani, bu yarışmanın sonucunda hakikaten kişilerin hayatlarını değiştirebilecek bir ödül olduğunu varsayalım. O zaman haklı mı kabul edecektik bazı şeyleri? "Tabi ki, hayır"...
Kadınlar Kulübü; sanal ortam diye tanımlanamayacak kadar, üyelerin hayatında önemli yeri olan büyük bir gerçek. Hepimiz burada çok şeyler buluyoruz. Burada olma nedenlerimiz değişiklikler gösterse de sonuçta, öyle veya böyle hepimizin hayatının bir gerçeği, bu forum. Sanırım bu da, inkar edilemeyecek bir gerçek...
Bu forumda, kişilerin reelde oldukları dışında bir kişilikte olması ise hem çok yanlış, hem çok gereksiz, hem de çok samimiyetsiz bir durum zaten...
Yarışmada "En" olmuş bütün arkadaşları, çok ama çok tebrik ediyorum. Ve bence; her ne kadar 2012 yılı En'leri seçilmiş olsalar da, onlar asıl 2013 yılı boyunca, birer "En" olarak kabul edilmeliler ve salına salına bunun keyfini sürebilmeliler. Tekrar her birini ayrı ayrı çok tebrik ediyorum.
Bu arada, her ne kadar sonuçları zaten olumlu veya olumsuz yönde etkilemeyeceğini görmüş olsam da; Oy verdiğimi sandığım ama vermemiş olduğumu çok geç farkettiğim bazı kategorilerdeki as adaylarım olan bazı üye arkadaşlardan özür diliyorum. Çünkü benim için önemliydi onlara vereceğim oylar.
Sadece birtanesini örnek vereyim. Kendime, bir can simidi gibi düşünerek garantiye almama sebep olan, aynı zamanda çok da güzel bir mutfağı olan üye arkadaşa, en yardımsever ve en paylaşımcı olması adına oylama yapamamış olmak, beni en üzeniydi mesela...
Bu vesileyle; tüm kk üyelerinin yeni yılı kutlu olsun diyorum. 2013 müjdelerle gelsin ve sürsün herkes için, umutların gerçekleştiği ve ardından yine gerçekleşmeye devam edecek olan yeni yeni umutların yeşerdiği bir yıl olsun. Ülkem için, insanlık için, tüm canlılar için; sevgi, saygı, sağlık, mutluluk, barış ve güzellikler getirsin inşallah. Hastalar şifa, dertliler deva bulsun. "Keşke" leriniz değil, her daim "iyi ki" lerinizin olacağı yeni başlangıçlar yılı olsun.
Sofralarınız bereket ve muhabbet dolsun, tüm dilekleriniz gerçek olsun, yeni yılınız kutlu olsun. Afiyetle, iyi eğlenceler diliyorum...
İki yıldır, kitapla ilgili her yerde aradığım halde bulamadığım, belki olur da ikinci el okunmuşunu bulurum düşüncesiyle bu arayışım son bulmayacak olan, bence çok ama çok önemli olan bir kitaptan satırları da paylaşmadan edemiyorum, yeni bir yıla girerken. Pek çok iade edilmeyen kitabım var. Ama, kim olduğunu hatırlayamadığım halde, bu kitabı emaneten alıp getirmeyen kişiye kızgınlığım ise diğerlerinden çok daha fazla ve her geçen gün artmaya devam ediyor. Mutlaka bilenleriniz vardır. Onlar için bir tekrar ve hatırlatma, bilmeyenler içinse bir ilk olsun bu son derece anlamlı ve evrensel satırlar. Umarım sıkıcı olmam diyerek ve isteyerek paylaşıyorum...
Yaşamak, nefes alıp verebilmekten ibaret birşey aslında. Hepimiz sadece bunu yapabiliyor olduğumuzda bile ne kadar büyük hazinelere sahip olduğumuzu unutmamalıyız ve bu durum mutlu olmak adına, her insan için ne kadar büyük bir sebep, diye düşünüyorum.
Yeni yıl hepinize Hoş Gelsin... Sevgimle
Boşluk Bakışımın Biçimini Alıyor
Gölün suyu dingin.Hava hafif sisli. Yaprakların taze yeşili dağların soluk mavisi üzerine düşüyor. Kıyılarda sırayla çanlar öğleyi vuruyor.
Bir tekne geçiyor. Gülüşmeler duyuluyor. İnsanlar eğleniyor. Yaşamlarından bir andır bu, dünya tarihinden bir an.
________
Serin rüzgar yüze vuruyor. Yapraklar üzerinde ayak sesleri. Büyük beyaz bulutlardan sızan tatlı ışık. Ormanın koca ağaç gövdeleri altına serilmiş menekşe ve laleden halılar. Hepsi çok güzel..
Bu uyumlu anı yakalamak. Zamanın akışı içine dalmak. Geçip giden varoluşun atışını algılamak. Yaşam anların art arda gelişidir.
________
Mevsimlerin ve mevsim sevinçlerinin dönüşü. Mor menekşe derlemek, bülbülün ötüşünü dinlemek. Toy kırlangıçların uçuş derslerine tanıklık etmek. Biraz da hüzünle, sağanların bizi terk edişini, mor çiğdemlerin nemli toprakla bitişini gözlemek. Köklerini bulmak için doğaya kulak vermek, gerçekliğe demirlemek.
_________
Güneş ışınları ormana eğik geliyor. Ağaçların koyu renkli gövdelerini yaldızlıyor, kara toprak üzerine beyaz ışık sızıntıları bırakıyor. Hava serin, zaman zaman da neredeyse soğuk. Serin havanın burun deliklerimden girişini zevkle duyumsuyorum.
_________
Ormanın girişinde, akasyaların sonsuzcasına loplu yapraklarının açık yeşiline beyaz akasya çiçeği demetleri karışıyor. Dallarda taçyaprakları gökyüzünün canlı mavisine derinlik veriyor. Yavaş yavaş, şurda burda yere düşüyor, yoldaki tekerlek izlerini kar gibi örtüyorlar. Çiçeklerden çıkan koku seli yalnız yürüyüşçünün yolunu dolduruyor.
_________
Deniz üstünde günbatımı seyretmek için tepeye çkarken, makilerin ağır kokularını solurken, aç kuşların bağırtılarını dinlerken, sevdiklerimin imgeleri, ''yaşamım'' denen bu engin olayda bana eşlik eden imgeler geliyor belleğime.
__________
Doğanın bu gösterilerinin önüne, savaş ve felaket imgeleri çıkıyor kimi zaman. Güzel günlerin çok kırılgan olduklarını kendi kendine yinelemek gerek. Bu onları bizim için daha da değerli kılıyor.
Sarı düğünçiçekleri üzerinde ''gündüz tavus kelebekleri'' uçuşup duruyor. Çitin yakınlarında bir ''mührüsüleyman'' açmış. Korunun bitiminde dişbudaklar tohumlarını geliştiriyor. Uzakta bir guguk kuşu ötüyor.
________
Sol başparmağım sağ bileğimin üzerinde, yüreğimin atışını duyumsuyorum. Uzun bir an, doğumdan beri bana eşlik eden, varoluşumun yapısında bulunan bu sadık ve kaçınılmaz ritmi dinliyorum.
Bu ritmi bana aktarmış olan ana-babamın ve büyük ana-babalarımın hiç kopmamış zincirlenişi boyunca, başparmağımın altındaki bu vuruş beni doğrudan doğruya yeryüzü yaşamının uzak geçmişine bağlıyor, yüz milyonlarca yıldır süren bir öykünün içine sokuyor.
Ben Dünya'nın öyküsünün bu kesin anında yer alıyorum. Bu yürek atışının bana sağladığı bilinç meşalesini elli altmış yıl boyunca taşıyorum. Bir sürü başka insanın yüreği atmaya başlarken, benden önceki, birçok başkası gibi benim yüreğimin atışı da duracak. Dünya üzerindeki eşsiz serüvenin döngüsü bu.
En'ler yarışması esnasında pek yorum yapma, arkadaşları tebrik etme fırsatım olmadığından, biraz uzunca yazacaklarım olduğu için, yarışmayla ilgili başlıkta gereksiz bir kalabalık etsin istemediğimden ötürü, duygularımı, yorumlarımı ve iyi dileklerimi bu şekilde paylaşmayı daha münasip gördüm.
Forum başlıklarını biraz inceleyince, bu başlığı uygun buldum kendimce. Umarım yanılmamışımdır. Uygun değilse de, şimdiden hepinizden özür diliyorum ve sanırım zaten moderatörler tarafından gereği yapılacaktır diye düşünüyorum.
Öncelikle; Türkçeyi en güzel kullanan kk üyesi, En ciddi kk üyesi, En kibar / nazik kk üyesi, En güzel yorum yapan kk üyesi kategorilerinde, adımın geçmesine vesile olanlara ve zahmet edip adıma oy verenlere, güzel görüşlerinden ötürü çok ama çok teşekkür ediyorum.
Süreci takip edemedim, Sanırım hoş olmayan şeyler yaşanmış. Tabi ki üzücü ve keşke yaşanmasaydı.
Ama hiç bir şeyin, bu yarışmanın güzelliğine gölge düşürmesine müsaade etmemek lazım.
Ha, şöyle de bir gerçek var ki; ben kendi adıma çok zorlandım oy verirken. Gönlüm bir çok kişiye oy vermek istedi, seçip ayıramadım en olanını. Çünkü, gözüme iliştiği her seferinde çok keyifle, çok istifade ederek, çok beğenerek kimi zaman çok eğlenerek yorumlarını okuduğum bir dolu üye var, bunlardan bir çoğunun adı listelerde de geçiyordu. Ama seçim yapmak zorundaydım herkes gibi. Ancak, mecburen ve de sadece bazı başlıklarda bunu başarabildim.
Çok eğlenceli ve keyifli yanlarının çok daha fazla olduğu hepimizce malum zaten, önemli olan bu. Ve insanların tercihlerini; daha sık ve sürekli görüştükleri, aynı topiclerde çok şey paylaştıkları kişilerden yana kullanmalarını da yadırgamamak lazım. Çünkü zaten birşeyler bulduğu için yakınlaşıyor insanlar birbirine. Ve bu yarışmanın, kişilerin birbirlerine olan sevgilerini göstermek açısından da bir vesile gibi görülmesi de çok doğal.
Yine de; sadece bir kaç kere foruma girmiş olan bir üyenin açtığı bir başlık söz konusu olduğunda dahi, herkes önerileriyle, olabildiğince o kişiye yardımcı olmaya çalışıyor öyle değil mi? Ve bu forumda neler neler paylaşılıyor, birlikte ağlanıp, birlikte gülünüyor, birlikte geyik yapılıyor, birlikte zayıflanıyor, birlikte saçlar uzatılıyor, bebek sahibi olma süreçleri, hamilelik süreçleri an be an birlikte paylaşılıyor, tezkereci güzeller hep birlikte şafak sayıyor, gelin adayları hep birlikte çeyiz düzüyor, yeni gelinler yeni hayatlarını birlikte paylaşıyor, sınavlara birlikte hazırlanılıyor ....... bunun sonu gelmez, zaten bunları hepimiz biliyoruz.
KK, çok şey demek aslında ve aynı zamanda katkı demek, dostluk demek, paylaşım demek, emek demek...
"Yarışmaya çok fazla anlamlar yüklememek gerekir" cümlesini ise göreceli buluyorum. Evet, bu bir eğlence ve kaynaşma vesilesi, bir hoşluk, böyle görmek lazım.
Çirkin ve etiksiz davranmayı gerektirecek bir şeyler yapılmaya değmeyecek olması bakımından ise; durum biraz farklılaşıyor sanırım.
Bazı şeylerin sanal veya gerçek ortamda olması ayrımına gidilmeksizin, hoş olmadığı gerçeğini de unutmamak lazım. Reelde de olsa, kabul görebilecek veya haklı kabul edilebilecek bir yanı yok bazı davranışların, bazı yaklaşımların, her konuda bu öyle değil midir? Yani, bu yarışmanın sonucunda hakikaten kişilerin hayatlarını değiştirebilecek bir ödül olduğunu varsayalım. O zaman haklı mı kabul edecektik bazı şeyleri? "Tabi ki, hayır"...
Kadınlar Kulübü; sanal ortam diye tanımlanamayacak kadar, üyelerin hayatında önemli yeri olan büyük bir gerçek. Hepimiz burada çok şeyler buluyoruz. Burada olma nedenlerimiz değişiklikler gösterse de sonuçta, öyle veya böyle hepimizin hayatının bir gerçeği, bu forum. Sanırım bu da, inkar edilemeyecek bir gerçek...
Bu forumda, kişilerin reelde oldukları dışında bir kişilikte olması ise hem çok yanlış, hem çok gereksiz, hem de çok samimiyetsiz bir durum zaten...
Yarışmada "En" olmuş bütün arkadaşları, çok ama çok tebrik ediyorum. Ve bence; her ne kadar 2012 yılı En'leri seçilmiş olsalar da, onlar asıl 2013 yılı boyunca, birer "En" olarak kabul edilmeliler ve salına salına bunun keyfini sürebilmeliler. Tekrar her birini ayrı ayrı çok tebrik ediyorum.
Bu arada, her ne kadar sonuçları zaten olumlu veya olumsuz yönde etkilemeyeceğini görmüş olsam da; Oy verdiğimi sandığım ama vermemiş olduğumu çok geç farkettiğim bazı kategorilerdeki as adaylarım olan bazı üye arkadaşlardan özür diliyorum. Çünkü benim için önemliydi onlara vereceğim oylar.
Sadece birtanesini örnek vereyim. Kendime, bir can simidi gibi düşünerek garantiye almama sebep olan, aynı zamanda çok da güzel bir mutfağı olan üye arkadaşa, en yardımsever ve en paylaşımcı olması adına oylama yapamamış olmak, beni en üzeniydi mesela...
Bu vesileyle; tüm kk üyelerinin yeni yılı kutlu olsun diyorum. 2013 müjdelerle gelsin ve sürsün herkes için, umutların gerçekleştiği ve ardından yine gerçekleşmeye devam edecek olan yeni yeni umutların yeşerdiği bir yıl olsun. Ülkem için, insanlık için, tüm canlılar için; sevgi, saygı, sağlık, mutluluk, barış ve güzellikler getirsin inşallah. Hastalar şifa, dertliler deva bulsun. "Keşke" leriniz değil, her daim "iyi ki" lerinizin olacağı yeni başlangıçlar yılı olsun.
Sofralarınız bereket ve muhabbet dolsun, tüm dilekleriniz gerçek olsun, yeni yılınız kutlu olsun. Afiyetle, iyi eğlenceler diliyorum...
İki yıldır, kitapla ilgili her yerde aradığım halde bulamadığım, belki olur da ikinci el okunmuşunu bulurum düşüncesiyle bu arayışım son bulmayacak olan, bence çok ama çok önemli olan bir kitaptan satırları da paylaşmadan edemiyorum, yeni bir yıla girerken. Pek çok iade edilmeyen kitabım var. Ama, kim olduğunu hatırlayamadığım halde, bu kitabı emaneten alıp getirmeyen kişiye kızgınlığım ise diğerlerinden çok daha fazla ve her geçen gün artmaya devam ediyor. Mutlaka bilenleriniz vardır. Onlar için bir tekrar ve hatırlatma, bilmeyenler içinse bir ilk olsun bu son derece anlamlı ve evrensel satırlar. Umarım sıkıcı olmam diyerek ve isteyerek paylaşıyorum...
Yaşamak, nefes alıp verebilmekten ibaret birşey aslında. Hepimiz sadece bunu yapabiliyor olduğumuzda bile ne kadar büyük hazinelere sahip olduğumuzu unutmamalıyız ve bu durum mutlu olmak adına, her insan için ne kadar büyük bir sebep, diye düşünüyorum.
Yeni yıl hepinize Hoş Gelsin... Sevgimle
Boşluk Bakışımın Biçimini Alıyor
Gölün suyu dingin.Hava hafif sisli. Yaprakların taze yeşili dağların soluk mavisi üzerine düşüyor. Kıyılarda sırayla çanlar öğleyi vuruyor.
Bir tekne geçiyor. Gülüşmeler duyuluyor. İnsanlar eğleniyor. Yaşamlarından bir andır bu, dünya tarihinden bir an.
________
Serin rüzgar yüze vuruyor. Yapraklar üzerinde ayak sesleri. Büyük beyaz bulutlardan sızan tatlı ışık. Ormanın koca ağaç gövdeleri altına serilmiş menekşe ve laleden halılar. Hepsi çok güzel..
Bu uyumlu anı yakalamak. Zamanın akışı içine dalmak. Geçip giden varoluşun atışını algılamak. Yaşam anların art arda gelişidir.
________
Mevsimlerin ve mevsim sevinçlerinin dönüşü. Mor menekşe derlemek, bülbülün ötüşünü dinlemek. Toy kırlangıçların uçuş derslerine tanıklık etmek. Biraz da hüzünle, sağanların bizi terk edişini, mor çiğdemlerin nemli toprakla bitişini gözlemek. Köklerini bulmak için doğaya kulak vermek, gerçekliğe demirlemek.
_________
Güneş ışınları ormana eğik geliyor. Ağaçların koyu renkli gövdelerini yaldızlıyor, kara toprak üzerine beyaz ışık sızıntıları bırakıyor. Hava serin, zaman zaman da neredeyse soğuk. Serin havanın burun deliklerimden girişini zevkle duyumsuyorum.
_________
Ormanın girişinde, akasyaların sonsuzcasına loplu yapraklarının açık yeşiline beyaz akasya çiçeği demetleri karışıyor. Dallarda taçyaprakları gökyüzünün canlı mavisine derinlik veriyor. Yavaş yavaş, şurda burda yere düşüyor, yoldaki tekerlek izlerini kar gibi örtüyorlar. Çiçeklerden çıkan koku seli yalnız yürüyüşçünün yolunu dolduruyor.
_________
Deniz üstünde günbatımı seyretmek için tepeye çkarken, makilerin ağır kokularını solurken, aç kuşların bağırtılarını dinlerken, sevdiklerimin imgeleri, ''yaşamım'' denen bu engin olayda bana eşlik eden imgeler geliyor belleğime.
__________
Doğanın bu gösterilerinin önüne, savaş ve felaket imgeleri çıkıyor kimi zaman. Güzel günlerin çok kırılgan olduklarını kendi kendine yinelemek gerek. Bu onları bizim için daha da değerli kılıyor.
Sarı düğünçiçekleri üzerinde ''gündüz tavus kelebekleri'' uçuşup duruyor. Çitin yakınlarında bir ''mührüsüleyman'' açmış. Korunun bitiminde dişbudaklar tohumlarını geliştiriyor. Uzakta bir guguk kuşu ötüyor.
________
Sol başparmağım sağ bileğimin üzerinde, yüreğimin atışını duyumsuyorum. Uzun bir an, doğumdan beri bana eşlik eden, varoluşumun yapısında bulunan bu sadık ve kaçınılmaz ritmi dinliyorum.
Bu ritmi bana aktarmış olan ana-babamın ve büyük ana-babalarımın hiç kopmamış zincirlenişi boyunca, başparmağımın altındaki bu vuruş beni doğrudan doğruya yeryüzü yaşamının uzak geçmişine bağlıyor, yüz milyonlarca yıldır süren bir öykünün içine sokuyor.
Ben Dünya'nın öyküsünün bu kesin anında yer alıyorum. Bu yürek atışının bana sağladığı bilinç meşalesini elli altmış yıl boyunca taşıyorum. Bir sürü başka insanın yüreği atmaya başlarken, benden önceki, birçok başkası gibi benim yüreğimin atışı da duracak. Dünya üzerindeki eşsiz serüvenin döngüsü bu.
