Aids - Hiv Virüsü

yaren_76

mareşal
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.066
66
HIV -AIDS Nedir

HIV, AIDS'e yol açan virüstür. HIV, Human Immunodeficiency Virus (Bağışıklık Sisteminin Çökmesine Neden Olan Virüs) kelimelerinin kısaltmasıdır.

HIV virüsü taşıyan insanlar "HIV pozitif" veya "HIV enfeksiyonlu" olarak adlandırılır.

HIV virüsü, bağışıklık sisteminize zarar vererek sizi hasta eder. Bağışıklık sistemi vücudunuzu mikroplardan korur. Bağışıklık sisteminiz çalışmadığında, mikroplar sizi daha kolay hasta edebilir.

Ancak, hasta görünmeyebilir veya hissetmeyebilirsiniz. HIV virüsü taşıdığınızı bile bilmeyebilirsiniz.

AIDS Nedir?AIDS, HIV virüsü bağışıklık sisteminizi zayıf hale getirdikten sonra ortaya çıkan hastalıktır. AIDS, Acquired Immunodeficiency Syndrome (Edinilmiş Bağışıklık Yetersizliği Sendromu) kelimelerinin kısaltmasıdır.

AIDS hastası insanlar, bağışıklık sistemi güçlü olan insanları etkilemeyen mikroplar nedeniyle kötü enfeksiyonlara yakalanırlar.

AIDS hastası olmadan yıllar önce HIV virüsü almış olabilirsiniz.

HIV Virüsü Kadınlara Nasıl Bulaşır?

HIV virüsü iki temel yolla bulaşır.

1. Seks

HIV vücudunuza HIV virüsü taşıyan birisinin kanı, spermi veya vajinal akıntıları yoluyla bulaşır. Bu durum, vajinal, anal veya oral seks sırasında gerçekleşebilir.

Lateksten yapılmış bir prezervatif kullanarak HIV virüsünden korunabilirsiniz. Doğum kontrol hapları ve lateks olmayan prezervatifler, sizi HIV virüsünden koruyamaz.

HIV virüsü hem bir erkekten hem de bir kadından bulaşabilir. Herhangi bir cinsel hastalığınız varsa HIV virüsünün size bulaşma ihtimali daha yüksektir.

2. İlaçlar

HIV virüsü taşıyan birisiyle kirli bir iğneyi paylaşırsanız, virüs bulaşabilir. Dövme ve vücuda piercing yaptırma işlemlerinde kullanılan iğneler, temiz değilse HIV bulaştırabilir.

HIV Kadınlara Nasıl Bulaşır
Bir Erkekle Seks %36
İğne Paylaşımı %14
Sebebi Bilinmiyor %50
17 Ağustos 2002 - Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi

HIV ile ilgili Uyarı İşaretleri

Bazı HIV virüsü belirtileri şunlardır :

Öksürme, ishal, kilo kaybı, gece terlemesi, yorgunluk hissi


Renkli veya kokulu bir vajina akıntısı


Yinelenen veya kalıcı vajina enfeksiyonları


Vajinada veya vajina çevresindeki yara veya acı


Adet dönemlerinde ani bir değişim


Adet dönemleri arasında karın ağrısı


Seks sırasındaki olağandışı acı veya ağrı


Dilinizde veya ağzınızın içinde beyaz noktalar veya yaralar


HIV Testi Yaptırma

Aşağıdaki durumlar sizin için geçerliyse HIV testi yaptırmalısınız:

İğneleri paylaşıyorsanız


Eşiniz bağımlılık yapan ilaç kullanmışsa veya kullanıyorsa


Vücudunuzda herhangi bir HIV belirtisi varsa


Prezervatif kullanmadan seks yaptıysanız da test yaptırmalısınız. Test yaptırmak basit ve kolaydır. Test sonucunda virüs taşıyıp taşımadığınızı öğrenebilirsiniz. Ancak, virüsün bağışıklık sisteminize ne kadar zarar verdiğini öğrenemezsiniz.

Nasıl Test Yaptırabilirim

Bazı yerlerde, adınızı vermeniz gerekmez, testin sonuçları yalnızca size bildirilecektir.

Diğer yerlerde, sonuçlar sağlık yetkilinize veya danışmanınıza da bildirilir. Ancak, sağlık yetkilileri genellikle siz izin vermedikçe sonuçları başkasına vermezler.

Tedavi Olma

HIV için herhangi bir tedavi bulunmamaktadır. HIV virüsü taşıyan binlerce kişide yapılan çalışmalar, kombinasyon tedavisinin, insanların daha iyi hissetmesine ve daha uzun yaşamasına yardımcı olabildiğini göstermiştir.

Bir doktorla, hemşireyle veya danışmanla konuşun. Tedavi seçenekleri hakkında size daha fazla bilgi verebilir.

Gereken Cevapları Alma

Bugün, birçok yerde AIDS testi yaptırabilir ve AIDS konusundaki sorularınıza yanıt alabilirsiniz:

Sağlık bakanlığına bağlı birimlerde veya yerel sağlık kuruluşlarında


Devlet kliniklerinde


Özel doktorlarda


Özel laboratuarlarda


Birçok devlet kliniğinde test işlemi ücretsiz olarak veya çok az bir ücretle gerçekleştirilmektedir. Ayrıca, doktorunuz da HIV testi yapabilir ve sonuçları verebilir. Evde test yaptığınız takdirde sonuçlar için danışabileceğiniz yerler bulunmaktadır.

Hamile olan veya hamile kalmayı planlayan kadınlar için daha fazla bilgi verilebilir.
 
Her hamile kadının bilmesi gerekenler

HIV Virüsü Bebeklere Nasıl Bulaşır?

Hamileyseniz ve HIV veya AIDS hastasıysanız, hastalığınız bebeğinize üç şekilde bulaşabilir:

Hamilelik boyunca


Doğum sırasında


Emzirme dönemi boyunca


Test Yaptırmalı mıyım?


HIV virüsü için test yaptırma enfeksiyona yakalanıp yakalanmadığınızdan emin olmanın tek yoludur. Daha önce HIV testi yaptırdıysanız ve sonuçlar negatif çıktıysa, hamile olduğunuzu öğrenirseniz tekrar test yaptırmalısınız.

HIV virüsü taşıyıp taşımadığınızı öğrenmek için test yaptırmadan önce bir sağlık yetkilisiyle veya danışmanla konuşmanız yararlı olacaktır. Bu kişiler, test sonuçlarını anlamanıza yardım edeceklerdir. Böylece sağlığınız hakkında en iyi kararları verebileceksiniz.

Nasıl Test Yaptırabilirim?


Test yaptırmanın iyi bir yolu, doktorunuza ve sağlık uzmanınıza başvurmaktır. Testiniz pozitif çıkarsa, sizin ve bebeğinizin sağlığını korumanıza yardımcı olabilirler.

Genellikle sağlık uzmanınızın ofisinde test yaptırabilirsiniz. En yaygın test türü, az miktarda kan alınmasıdır. Kan örneği, bir laboratuara gönderilir ve sonuçları birkaç gün içinde öğrenebilirsiniz. Bir başka HIV testi türü, bir "oral test'tir". Bunun için, sağlık uzmanı, ağzınızdan bir parça salya alır ve sonuçları almak için bunu laboratuara gönderir.

Başka Nerede Test Yaptırabilirim?

Bir doktorun ofisinin yanı sıra, bazı sağlık kliniklerinde de test yaptırabilirsiniz. Bunlar, adınızı test sonucuyla birlikte kaydeden Gizli Test Siteleri olabilir. Burada kaydınızı sağlık uzmanları haricinde hiç kimsenin görmesine izin verilmeyecektir.


Başka kim bilecek?

TEST SONUÇLARI çok gizlidir. Sonuçlar, sağlık uzmanları haricinde herkesten gizlenir. Bölgenizdeki gizlilik kanunları hakkında bilgi almak için ilinizdeki sağlık kuruluşunu arayabilirsiniz.


Test Sonucunuz Negatifse

HIV virüsü için yaptırdığınız testin sonucu negatif çıkarsa, kanınızda herhangi bir hastalık belirtisi bulunmamıştır. Bu sonuç, genellikle hasta olmadığınız anlamına gelmektedir.

Test sonucunuz negatifse, yine de virüsün size bulaşmış olma olasılığı vardır. HIV testi, vücudunuz HIV ile savaşırken ürettiği maddeler olan antikorları ölçmektedir.

Bu antikorlar, siz enfekte olduktan sonra haftalarca ve aylarca ortaya çıkmayabilir. Antikorlar algılanmayacak düzeye gelinceye kadar, test sonucunuz negatif olduğu halde vücudunuza virüs bulaşmış olabilir. Yeniden test yaptırmanız gerekip gerekmediğini ve ne zaman yaptırmanız gerektiği konusunda sağlık uzmanınız veya danışmanınız size yardımcı olabilir.

Kendinizi Koruyun

Test sonucunuz negatif olsa da, kendinizi ve bebeğinizi korumak için danışmanınızla veya sağlık uzmanınızla görüşün. Dikkat edilmesi gereken riskler arasında HIV hastası birisiyle korumasız seks yapılması ve HIV ilaç kullanımı sırasında iğnelerin ve şırıngaların paylaşılması yer almaktadır.

Test Sonucunuz Pozitifse

HIV testi sonucunuz pozitifse, bu muhtemelen HIV enfeksiyonuna yakalanmış olduğunuz anlamına gelmektedir. Seçeneklerinizi öğrenmek ve hem kendi sağlığınızı hem de bebeğinizin sağlığını korumak için hemen doktorunuza başvurmalısınız.

Hıv Tedavisi Size Yardım Edebilir

Günümüzde, HIV ile savaşmanız için sağlık uzmanınızın size verebileceği çok etkili ilaçlar bulunmaktadır. Bu ilaçlar, doğmamış çocuğunuzun enfekte olmasını da önleyebilir.

Sağlıklı Bir Doğum

Bazı doktorlar, sezaryan doğum yönteminin anti-HIV ilaç tedavisiyle birlikte uygulandığında HIV virüsünün anneden bebeğe geçişini önlemeye yardımcı olduğuna inanmaktadır.

Bebeğinizi Emzirmeyin

Test sonucunuz pozitif çıkmışsa, bebeğinizi emzirmeyin; tehlikeli olabilir. Bebeğinize anne sütünden HIV enfeksiyonu bulaşabilir. Biberonla besleme bebeğinizin sağlığını korumanıza yardımcı olacaktır.

Başka Çocuğunuz Varsa

Test sonucunuzun HIV pozitif çıkması, çocuklarınız için de aynı durumun geçerli olduğu anlamına gelmemektedir. Ancak, emin olmak için çocuklarınız da en kısa sürede test yaptırmalıdır.

Halen HIV Tedavisi Görüyorsanız

Hamile olduğunuzu öğrenir öğrenmez durumu doktorunuza veya sağlık uzmanınıza bildirin. Bu çok önemlidir. Tedavinizin etkili ve güvenli olması için değiştirilmesi gerekebilir.

HIV Virüsünün Yayılmasını Önleme

Danışmanınız veya sağlık uzmanınız, HIV virüsünü başkalarına bulaştırmanızı önleme konusunda sizinle konuşmalıdır. Unutmayın, asla prezervatif kullanmadan seks yapmayın ve ilaç iğnelerini veya şırıngaları başkalarıyla paylaşmayın.

Partnerinize Durumu Açıklama

Danışmanınız veya sağlık uzmanınız, cinsel ilişkiye girdiğiniz kişiye/kişilere ve/veya birlikte ilaç kullandığınız kişilere durumunuzu açıklama konusunda sizinle konuşabilir. Partnerlerinizin HIV pozitif olduğunuzu öğrenmesi, onları test yaptırmaya ve virüs bulamışsa tedavi olmaya teşvik edebilir. Ayrıca, HIV virüsünün başkalarına bulaşmasını nasıl önleyebileceğiniz konusunda size bilgi verebilirler.

Partnerinize anlatmanın sizin açınızdan tehlikeli olacağını düşünüyorsanız, durumu ilk olarak sağlık uzmanınızla, danışmanınızla konuşun.

Yapabileceğiniz Diğer Olumlu İşler

HIV için ilaç almanın yanı sıra, hem kendi sağlığınızı hem de bebeğinizin sağlığını korumanın başka yolları da vardır:

Hamilelik döneminiz boyunca sık sık doğum öncesi bakım almaya başlayın


sağlık uzmanınız onaylıyorsa düzenli olarak egzersiz yapın


sağlıklı yemekler yiyin


Yeterince dinlenin


Alkol veya sağlık uzmanınızın önermediği herhangi bir ilacı kullanmayın


Sigara içmeyin


Daha Fazla Bilgi Almak İçin

Durumunuz ne olursa olsun, asla ihtiyacınız olan yardım ve bilgiler için başkalarına başvurmaktan korkmayın veya utanmayın.

Kaynaklar:

Aids.gen.tr, aidsle ilgili üçüncü taraflara ait web sitelerine linkler içermektedir. Bu linkler aids konusunda bilgi edinmek isteyenlere bir hizmet olarak bulundurulmaktadır. Bu siteler bir GlaxoSmithKline Web sitesi olan (aids.gen.tr)’nin bir parçasını oluşturmamaktadırlar. Bu üçüncü taraf web sitelerinin içerik ve malzemeleri GlaxoSmithKline tarafından üretilmiş veya onaylanmış olmayıp, GlaxoSmithKline bu sitelerde yer alan içeriğin doğruluğu ve bütünlüğü konusunda herhangi bir garanti vermemektedir.

Bu sitelerdeki faaliyetler T.C. yönetmeliklerine uymayabilir ve T.C. Sağlık Bakanlığı'nın onayladığı metinlerden farklı olabilir.



Centers for Disease Control and Prevention (Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi). Public Health Service Task Force recommendations for the use of antiretroviral drugs in pregnant women infected with HIV-1 for maternal health and for reducing perinatal HIV-1 transmission in the United States (Amerika Birleşik Devletleri'nde doğum öncesi HIV-1 virüsünün bulaşmasının azaltılması ve anne sağlığı için HIV-1 virüsü taşıyan hamile kadınlarda antiretroviral ilaçların kullanımıyla ilgili Kamu Sağlığı Hizmeti Görev önerileri). MMWR 1998;47(RR-02):1-30.

U.S. Department of Health and Human Services, Public Health Service, Centers for Disease Control and Prevention. Voluntary HIV counseling and testing: facts, issues and answers (A.B.D. Sağlık ve Kamu Hizmetleri Bakanlığı, Kamu Sağlığı Merkezi, Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi. Gönüllü HIV danışmanlığı ve testleri: gerçekler, sorunlar ve yanıtlar) . [CDC Web site].
Web adresi: Link Silinmiştir.
Erişim Tarihi: 4 Ağustos 1998.

U.S. Department of Health and Human Services, Public Health Service, Centers for Disease Control and Prevention. HIV infection and AIDS: are you at risk? (HIV enfeksiyonu ve AIDS: risk altında mısınız?) [CDC Web site].
Web adresi: Link Silinmiştir.
Erişim Tarihi: 4 Ağustos1998.

Health Care Financing Administration. Pregnancy and HIV: what women and doctors need to know (Sağlık Finansman Yönetimi. Hamilelik ve HIV: kadınların ve doktorların bilmesi gerekenler).
Web adresi: Link Silinmiştir.
Erişim Tarihi: 24 Eylül 1998.

Beckerman KP. Reproduction and HIV disease: pregnancy and perinatal care of HIV-1 infected women. The AIDS Knowledge Base (Virüsün kendisini yenilemesi ve HIV hastalığı: HIV-1 virüsü taşıyan kadınların hamilelik ve doğum öncesi bakımı. AIDS Bilgi Tabanı) [UCSF HIV Web site].
Web adresi: Link Silinmiştir. preg/index.html
Erişim Tarihi: 4 Ağustos 1998.
 
HIV Hakkındaki Mitler ve Gerçekler

HIV tedavisi hakkında ne gibi Haberler duydunuz?

Günümüzde HIV hastalığı ve HIV tedavisi hakkında insanın kafasını karıştıracak kadar çok haber duyulmaktadır. Gazetelerde, dergilerde ve internette birçok şey okuyorsunuz; televizyondan, arkadaşlarınızdan, ailenizden, okulda, işte ve sokakta birçok şey duyuyorsunuz. Gerçekler, hikayeler ve söylentiler birbirine karışıyor. Bu durum, sağlıkları ve tedavi seçenekleri hakkında önemli kararlar almaya çalışan HIV hastası kişiler için ciddi bir sorundur. Aşağıda HIV hastalığı ile ilgili 10 mit ve bilmeniz gereken gerçekler verilmiştir.

MİT
1 Mit… İlaç kullanımına bir süre ara vermek iyidir; vücudunuza tüm ilaçlardan ve yan etkilerinden kurtulması için bir şans verir.
Gerçekler... İlaç kullanımına bir süre ara vermek HIV hastası bir kişi için çok zararlı olabilir. Bağışıklık sisteminizde anti-HIV ilaçları olmadan, virüs her gün milyonlarca yeni virüs oluşturabilir. Bu durum, virüse değişmesi için bir şans verir ve bu değişmiş virüsün bir kısmı ilaç kullanımına ara vermeden önce aldığınız ilaçlara dirençli olabilir. Bir başka deyişle, ilaçlar eskisi kadar iyi veya uzun etkili olmayabilir.
MİT
2 Mit… Bir dozun alınmaması önemli değildir, bir sonraki dozdan devam edebilirsiniz
Gerçekler... Anti-HIV ilaçları zamanında, her gün, mümkün olduğunca düzenli alınmalıdır. Böylece her ilacın kanınızdaki düzeyi yüksek kalacaktır. Dozların alınmaması, kandaki ilaç seviyelerinin düşmesine yol açar ve virüs hızla çoğalmaya ve değişmeye başlar. Değişikliğe uğramış virüs aldığınız ilaçlara karşı dirençli olabilir ve ilaç programınız eskisi kadar etkili olmayabilir. Bir dozu atlarsanız, bırakmayın. İlacınızı alma konusundaki daha iyi yöntemleri öğrenmek için doktorunuza başvurun.
MİT
3 Mit… İyi hissediyorsanız, anti-HIV ilaçları almaya başlamanıza gerek yoktur.
Gerçekler...Vücudunuzda HIV hastalığının herhangi bir belirtisi ortaya çıkmasa bile, virüs yavaş yavaş bağışıklık sisteminizi zayıflatıyor olabilir. Virüs seviyenizi ve T-hücresi sayımınızı ölçme, size durumunuz hakkında bilgi verebilir. Doktorunuzla seçeneklerinizi incelemek ve tedaviye ne zaman başlayacağınızı ve hangi ilaçları kullanmanız gerektiğini değerlendirmek önemlidir.
MİT
4 Mit… HIV tedavisi görürken, virüsü başkasına bulaştıramazsınız
Gerçekler...Anti-HIV ilaçları, virüsü başkalarına bulaştırmanızı önlemez. Tedavi, virüs miktarını algılanamayacak kadar düşük seviyelerde tutar. Ancak, HIV vücudunuzda varlığını devam ettirir ve cinsel ilişki, iğne paylaşımı veya annelerin bebeklerini emzirmesi yoluyla başkalarına bulaşabilir.




MİT
5 Mit… Hamile kalırsanız, bebeğinizde de HIV virüsü bulunacaktır
Gerçekler...Anti-HIV ilaçları, hamile anneden bebeğine HIV geçme riskini önemli ölçüde azaltabilirler. Hamileyseniz veya hamile kalmayı düşünüyorsanız, sağlık uzmanınızla görüşün.
MİT
6 Mit… HIV sizin gibi insanlarda incelenmemiştir
Gerçekler... HIV çalışmaları tüm dünyada, her ırktan insanlar üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu inceleme kapsamında çocuklar, eşcinseller ve heteroseksüel yetişkinler, hamile kadınlar ve HIV ilaç kullanıcıları yer almaktadır. Her gruptan insanların anti-HIV tedavisinden yararlandıkları kanıtlanmıştır.
MİT
7 Mit… HIV söz konusu olduğunda, bütünsel veya alternatif tıp, geleneksel "Batı Dünyası" tıbbından daha iyidir.
Gerçekler... Bazı bütünsel veya alternatif ilaçlar, her iki dünyanın da en iyi olanaklarını sunmak için Batı tıbbıyla birlikte hareket edebilir. Bütünsel yaklaşım, beslenme, diyet malzemeleri, bitkiler ve meditasyon ve kas gevşetme gibi zihin-vücut tekniklerini kullanır. Bazı alternatif tedaviler, anti-HIV ilaçlarını etkileyebildiği için, yararlanmak istediğiniz diğer tedaviler için her zaman sağlık uzmanınıza başvurmalısınız. Birlikte size uygun bir plan oluşturabilirsiniz.
MİT
8 Mit...AZT* zehirlidir ve diğer anti-HIV ilaçlarından daha kötü yan etkileri vardır.
Gerçek... AZT, HIV enfeksiyonunun tedavisi için ilk olarak 1987'de onaylandı. İlacın dozu bugün verilen dozdan çok daha yüksekti. İlerlemiş hastalık ve daha yüksek dozlar, daha fazla yan etki anlamına gelmektedir. O günlerde, AZT mevcut tek ilaçtı ve tek bir ilacın virüsle savaşamayacağını biliyoruz. Ancak, günümüzde, AZT çok etkili ve birden fazla ilaçtan oluşan birçok tedavi programının genellikle iyi tolere edilen bir parçası olarak değerlendirilmektedir. *Zidovudine




MİT
9 Mit… AZT yalnızca kısa bir süre etkili oluyor
Gerçekler...AZT'nin diğer iki ilaçla birlikte verildiği bir çalışmada, yaklaşık 2 yıl sonra, hastaların ortalama %80'inde virüs miktarının belirlenemeyen seviyelerde olduğu gözlenmiştir. Bu çalışma kapsamında yer alan bazı kişiler, AZT'yi yaklaşık 4,5 yıldan bu yana almaktaydı ve ilaç hala etkiliydi. Bir hastada belirlenemeyen seviyede virüs miktarı varsa (<400 kopya/mL), bu durum, tedavinin etkili olduğu anlamına gelmektedir. Bir başka ifadeyle tedavi virüsü öldürüyor ve HIV hastalığının ilerlemesini önlüyor demektir.
MİT
10 Mit&#8230; AZT ilacının Afrika kökenli Amerikalılarda ve Latin Amerikalılarda, Kafkasyalılara göre farklı yan etkileri vardır
Gerçekler... Çalışmalar, ırkları veya etnik kökenleri ne olursa olsun HIV deneyimine sahip insanlarda AZT ile benzer yan etkiler görülmüştür. Derisinin rengi koyu olan insanların deri tonunda, tırnaklarda ve saç yapısında küçük değişiklikler meydana gelebilir. AZT ilacının en yaygın olumsuz etkisi, baş ağrısı, mide bulantısı ve halsizliktir. AZT kullanan hastalar, kas zedelenmesi ve kırmızı ve beyaz kan hücrelerinde bir azalma gibi ciddi yan etkiler oluşabileceği için düzenli olarak doktorlarını görmelidir. Nadiren, bazı anti-HIV ilaçları için ölümcül vakalar da dahil olmak üzere, karaciğerin zarar görmesi gibi yan etkiler bildirilmiştir.

Mitlerin sizi yanlış yönlendirmesine izin vermeyin. Daha fazla bilgiye ihtiyacınız varsa doktorunuzla hangi ilaçların sizin için uygun olduğu konusunda gerçeklere dayanan görüşmeler yapın.
 
başka bir kaynak:

HIV Virüsü Etki Mekanizması:

Tedavi edilmeyen HIV hastalığı bağışıklık fonksiyonun yavaş yavaş bozulması ile karakterize edilir. Enfeksiyonun tipik seyri boyunca, en belirgin olarak CD4 pozitif (CD4+) T hücreleri olarak bilinen hayati öneme sahip bağışıklık hücreleri harap olur ve etkisiz hale gelir. T yardımcı hücreleri de denilen (Th &#65533; T helper cells) bu hücreler, bağışıklık sisteminde bulunan diğer hücreleri özel fonksiyonlarını icra etmeleri yönünde harekete geçirerek immün yanıtta belirleyici bir rol oynar. Sağlıklı, enfekte olmamış bir insanda genellikle her milimetre küp (mm3) kanda 800 &#65533; 1200 CD4+ T hücresi bulunur. HIV enfeksiyonu boyunca, kişinin kanındaki bu hücrelerin sayısı tedrici olarak azalır. CD4+ T hücre sayısı 200 mm3&#65533;ün altına düştüğünde kişi fırsatçı enfeksiyonlara (1) ve AIDS&#65533;i karakterize eden kanserlere karşı oldukça savunmasız hale gelir.
AIDS&#65533;li insanların çektiği sıkıntılar çoğunlukla akciğerler, sindirim sistemi, beyin, gözler ve diğer organların enfeksiyonu yanında zayıf düşürücü kilo kaybı, diyare (ishal), nörolojik durumlar ve Kaposi&#65533;s sarcoma (KS) (2) gibi kanserler ile belirli lenfoma türlerinden kaynaklanmaktadır. Bilim adamlarının büyük bir kısmı, HIV&#65533;in doğrudan doğruya CD4+ T hücrelerinin ölümüne yol açarak, bu hücrelerin normal fonksiyonlarına engel olarak veya bir kişinin bağışıklık fonksiyonunu zayıflatıcı diğer olayları tetikleyerek AIDS&#65533;e yol açtığını ortaya koymaktadır: Mesela sağlıklı bir kişinin immün yanıtını düzenleyen haberci moleküller ağı, HIV hastalığı boyunca yıkıma uğrayarak kişinin diğer enfeksiyonlarla savaşma yeteneğini zayıflatır. Lenf düğümlerinin ve ilgili immünolojik organların HIV tarafından sağlanan yıkımı, aynı zamanda AIDS&#65533;li kişilerde görülen immünosüpresyonda önemli bir rol oynar. HIV yaşam çevrimini engelleyen ilaçların, CD4+ T hücrelerinin ve immün fonksiyonun bozulmasını engellediği kadar klinik hastalığı da geciktirdiğinin kanıtlanması HIV virüsünün yol açtığı bu immünosupresyonu kanıtlamıştır.





HIV Virüsünün Sınıflandırması
HIV virüsleri retrovirüsler olarak bilinen virüs sınıfına dahildir. Retrovirüsler RNA (ribonükleik asit) virüsleridir ve kendilerini eşleyebilmeleri (kendi kopyalarını çıkarabilmeleri, diğer bir deyişle çoğalabilmeleri) için mutlaka RNA&#65533;larının bir DNA (deoksiribonükleik asit) kopyasını çıkarmak zorundadırlar. Tüm diğer virüsler gibi, HIV virüsleri de çoğalmak için hücre kontrolünü ele geçirmek suretiyle sadece hücre sitoplâzmasında kendini eşleyebilir. Sadece HIV ve diğer retrovirüsler bir şekilde hücre içine girer girmez, RNA&#65533;larını DNA&#65533;ya dönüştürmek için kendilerine özgü olan revers transkriptaz diye bilinen bir enzimi kullanırlar.



HIV retrovirüslerin lentivirüsler veya &#65533;yavaş&#65533; virüsler olarak bilinen bir alt grubuna dahildir. Bu virüslerde enfeksiyonun seyri, enfeksiyon başlangıcı ile ciddi semptomların ortaya çıkışı arasındaki uzun bekleme süresi ile karakterize edilir. Diğer lentivirüsler insan olmayan türleri etkiler. Örneğin, feline immunodeficiency virus (FIV) kedileri etkilerken, simian immunodeficiency virus (SIV) maymunları ve diğer insan olmayan primatları etkiler. İnsanlardaki HIV gibi, bu hayvan virüsleri de esasen bağışıklık sistemi hücrelerini etkileyerek, çoğunlukla bağışıklık yetersizliği ve AIDS-benzeri semptomlara yol açar. Bu virüsler ve bu virüslerin konakları, insanlarda HIV hastalığı sürecinin modellemeleri konusunda araştırmacılara faydalı olmakla birlikte eksik bilgiler sağlamıştır.

(1) Normal bağışıklık sistemine sahip bir kimsede çoğunlukla bir hastalığa neden olmayacak olan bir organizmanın yol açtığı bir hastalık



(2) Kan damarlarının anormal büyümeleri sonucu mor ve kırmızı lezyonlar ortaya çıkması ile karakterize edilen bir kanser türü
 
X